1984 yılında, Michael Jordan, Chicago Bulls tarafından üçüncü sırada draft edilirken daha annemle babam tanışmamıştı. Basketbol ve NBA sevdalılarının arasında yapılması muhtemel ankette dünyaya gelmek için tercih edilecek, son tarih aralığında olan 1991 yılının, hem Jordan’ın ilk şampiyonluk yüzüğünde hem de nüfus cüzdanımda yazması gerçekten istemediğim bir durum. Eğer bunu gerçekten tercih ettiğimi düşünüyorsanız; 91 yılını takip eden 92 ve 93 yıllarında ben bebek maması yerken, Jordan üst üste üç şampiyonluk kazandı. Aslında Basketbol Tanrıları tarafından ben de kara listeye eklenmiştim. Onlarında gerçek olduğuna inanmıyorsanız, elimdeki “Royal Flush“ ı fark etmemişsiniz demektir. Majesteleri beyzbol topunun nasıl atıldığını öğrenmek için bir sezon basketbola ara verdikten sonra 96, 97 ve 98 yıllarında üç şampiyonluk daha kazandı. Daha da keskinleştirmek gerekirse, Lebron James, Kobe, Durant vs., aksine Jordan benim ve akranlarım için her zaman ilk on da yer alan Youtube karakterinden farksız. İnternetten Michael Jordan’ın neredeyse önemli bütün maçlarının videolarını bulabilecek imkana sahip olsam da Lebron James’i veya Kobe’yi canlı yayında izlerken onları Jordan’la tam anlamıyla karşılaştırma lütfuna sahip olamayacağım.
” 147″ rakamı Jordan için pek bir anlam ifade etmeyebilir dünyanın en hızlı ”147” si olsa bile ama bu sayının ilgilendirdiği milyonlar sahibi olan bir İngiliz var. Dün gece gittiğiniz kebapçıdaki ince ve uzun boylu garsonu gözünüzün önüne getirin. Bu adamın sağa doğru eğik ve Kenan İmirzalıoğlu’nunkine benzer bir burnu olduğunu düşünün. Ayrıca tipik bir Akdenizli gibi kara kaşlı, kara gözlü ve döşü kıllı bir bedene sahip olduğunu aklınıza getirin. Sesi olabildiğince ince ve rahatsız edici. Daha on altı yaşındayken babasının cinayetten dolayı hapse düştüğünü ve Sicilya kökenli annesinin ise uzun yıllar boyunca uyuşturucu kullanımından dolayı rehabilitasyon merkezinde tutulup, vergi kaçakçılığından tutuklandığını ekleyin. Son olarak otuz yedi yaşına geldiğinde Snooker’ın hali hazırda ıstaka sallayan ve beş dünya şampiyonluğu olan efsanevi oyuncusu olduğunu da hesaba katın. Hala tanıyamadınız mı? Jordan’ın yanındaki resme bakarak Ronnie O’Sullivan’ la tanışabilirsiniz.
Ronnie O’Sullivan 147 fastest break
Son iki sezondur Ronnie’nin Snooker’ı bırakacağı, katıldığı veya katılmadığı her turnuvada konuşuldu. Özellikle de verdiği demeçler bu dedikoduları daha da güçlendirdi. İki sene önce bir sonraki sezonda sadece dünya şampiyonasına katılacağını söyleyip bir sene Snooker’a ara vermişti. Dönüş öncesi verdiği demeçte paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek şu şekilde devam etti:
“Snookera ara verdikten kısa bir süre sonra oyunu özlemediğimi ve bir daha snooker oynamak istemediğimi farkettim. Geri dönüşümüm tek sebebi para sıkıntısı yaşamamdı. Gelen hiç bir şey yoktu ve çocuklarımın okul masrafları için snookera geri dönmem gerekti.”
Michael Jordan’ı canlı yayında izleyemeyen 90 jenerasyonuna sesleniyorum ! Ronnie O’sullivan’ın ve Jordan’ın sporcu kişilikleri ve oyunu oynama tarzları tahmin edebileceğinizden de yakın.Rekabet, kazanma hırsı, maç esnasındaki yer yer çirkef davranışları ve kaybederkenki bakışları. Michael Jordan’ın basketbolu takım sporu olarak görüp o şekilde oynamadığını, bir çok kişi bilir. Anlatmak istediğim düşünce, ” winner” olmak ve bu sıfatın takımla beraber kazanılamaması. Lebron James bir winner mı ? Hayır, değil. Sebebi Cavaliers’ı zamanın Bulls’u yapamaması ve kendisinin Jordan’ın aksine bir ” backpack” e ihtiyaç duyması. Ronnie benim için Michael Jordan’ı daha iyi anlamama ve Snooker gibi en az Basketbol kadar heyecanlı ve her türlü ihtimale açık bir sporu sevmeme yardımcı oldu. Eğer benim gibi bir derdiniz var ise Ronnie O’Sullivan Snooker’ı bırakmadan hem onu hem de Michael Jordan’ı topun delikten geçtiği bir sporda aynı anda ikisini de izleyebilirsiniz.
