Haftanın maçı benim açımdan Trabzon’da oynandı. Geçen yazımda “Kalbur Eleği” olarak nitelendirdiğim Elazığspor’la Trabzonspor karşılaştı. Trabzon 3 maçtır kazanamıyordu ve Elazığ da 5 maçtır kaybediyordu hem de 16 gol yiyerek ! Gelen mağlubiyetler üzerine Elazığspor yönetimi faturayı Trond Sollied’e kesti ve onun yerine daha önce hiçbir teknik direktörlük tecrübesi bulunmayan Okan Buruk getirildi. Hafta içinde ilk maçına Pendikspor karşısında çıkan Buruk 3-1’lik galibiyetle kariyerindeki ilk başarısını elde etmiş oldu nitekim bu maçta olacaklar başarı hanesine yazılmayacaktı.
Maçın geleceği hakkındaki izlenimler ilk dakikalarda oluşmuştur herkeste. Çekingen oynayan ve orta sahası iş görmez halde bir Elazığspor vardı sahada buna karşılık hızlı, atak ve saldırgan bir oyun oynuyordu Trabzonspor. Elazığspor ilk yarıda neredeyse atak dahi yapamadı.
Bu yazımda maçın pozisyonlarından bahsetmek istemiyorum sizler özeti dahi izleseniz anlayacaksınız ki kaçan penaltı Elazığsporlu oyuncuların psikolojisini yeterince açıklıyor ve takımların oyununu da skor özetliyor daha çok yedek kulübesinde ve protokolde oturanları tartışmak niyetindeyim…
http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=sP32vd0XCDw
Okan Buruk’un Elazığ’ını Sollied’inkinden ayıran nedir ? Bence Okan Buruk Sollied ne yapmaya çalıştıysa, ardında ne bıraktıysa hepsini yıkmıştır. Önceden Elazığspor’un gösterdiğini düşündüğüm oyun karakteri tamamen bitmiştir ve Elazığspor kimliksiz bir takım haline gelmiştir. Örneğin; Sollied hiçbir çaba göstermeyen Ivesa, Adem ve Bilica’yı kenara almış onların yerine hırslı, en azından çabalayan oyuncular oynatıyordu. Kaybetse dahi koşturan bir takım izliyorduk ve en azından bir teselli noktamız oluyordu Sollied’in takımında. Orta sahanın bir direnci vardı ve atak yönünde de daha iyi oyun kuruyordu takım. Sollied futbolcuların kabiliyetlerini daha iyi anlıyordu. Kim kimle daha uyumlu oynar biliyordu. Okan Buruk ilk lig maçında biraz kopya çekmeliydi, ne olursa olsun bu takımda ilk haftası sonuçta. Şahsen daha iyi bir oyun bekliyordum, fakat asıl sorumlular farklı tabii.
Çoğu Anadolu takımı yöneticisi aynı şeyi yapıyor, hata yapıyor… Önce şunu anlamalılar hiçbir teknik direktörün elinde sihirli değnek yok, biraz zaman vermeyi öğrenmek zorundalar. Herkes kendi tarzını oynatır ve bazen bu oyunu oturtma süreci sancılı olabilir biraz sabır göstermeliler. Örneğin Elazığspor başkanı Sn. Selçuk Öztürk; kendisi Sollied’i getirirken hiç araştırmadı mı veya yeterince güvenmeden mi takımı teslim etti ? Güvendiyse eğer sabrı 7 mağlubiyete anca mı dayandı ? Sollied’i başarısız buldu diyebilirsiniz, fakat Yılmaz Vural başarısız mıydı ? Neden gönderildi ? Aralarında şahsi anlaşmazlıklar oldu diyebilirsiniz, kulüp menfaatleri adına sabredemez miydi ? Umarım Okan Buruk ilk tecrübesinde sabırsızlık kurbanı olmaz. Unutmamalı ki dünya tarihinin en başarılı isimlerinden biri olan Sir Alex Ferguson’da ilk senesinde başarı gösteremedi ama sabredildi. Acilen yöneticilerimizin sabrı öğrenmesi gerekir.
Son olarak Okan Buruk’a yeni görevinin hayırlı olması dileğiyle…