1412446910-prandelli-den-af-cikti-96347

Galatasaray’da Prandelli dönemi sona erdi. Geçtiğimiz sezon Fatih Terim’in takımdan ayrılmasıyla başlayan kâbus gibi döneme bir zincir daha eklendi. Vatandaşı Mancini gibi Prandelli’nin de Galatasaray macerası kısa sürdü. Yerine ise Fatih Terim’in milli takımdaki yardımcısı ve eski Galatasaray oyuncusu Hamza Hamzaoğlu getirildi.

Geldiği ilk günden itibaren; kadro dışı bıraktığı oyuncularla, yaptığı oyuncu seçimleriyle ve açıklamalarıyla tepkileri üzerine çeken Prandelli’nin gönderilmesi bu sıkıntılı süreçten çıkma adına önemli bir adımdı. Ünal Aysal’ın başkanlığı bırakıp kaçar gibi gitmesinin ardından ligde ve Avrupa’da alınan kötü sonuçlar, takımı büyük bir yıkıma doğru götürüyordu. Takım ligde son beş yılın en iyi başlangıcını yapmıştı belki ama oynanan futbol Galatasaraylıları tatmin etmekten fersah fersah uzaktı. Bu durumun en önemli nedenlerinden bir tanesi de oyuncu seçimleriydi ki; Olcan ve Bruma gibi bu sezonda takıma çokça katkı yapmasını beklenen oyuncuların bir türlü takıma monte edilememiş olması, takım kaptanlarından Sabri’nin daha ilk günlerden kadro dışı bırakılması, üst üste iki maçta sahaya sürülen birbirinden çok farkı 11’ler takımın kimyasının oturmasına bir türlü izin vermedi. Takımda Selçuk başta olmak üzere Semih ve Burak gibi birçok oyuncu adeta hayalet gibi sahada yalnızca ‘dolanıyordu’ ve bu durumda teknik patronun devreye girmesi beklenirken; Prandelli yaptığı açıklamalarla bu lige ne kadar ‘yabancı’ kaldığını gözler önüne sermekle meşguldü (!) Bunun en net örneği, 4-1’lik Arsenal yenilgisinin ardından yaptığı “Bizim öncelikli hedefimiz Süper Lig” açıklamalarıydı. Galatasaray gibi Türk futbolunun Avrupa’ya açılan en önemli kapısı olan bir kulübün teknik adamının bu tarz yorumları son derece talihsiz açıklamalardı.

Kısacası, Prandelli geldiği günden itibaren bir türlü farklılığını hissettiremedi ve ne oyuncular, ne yönetim ne de taraftarlar üzerinde istenen etkiyi bırakmakta muvaffak olamadı. Sabredilse, zaman verilse çok büyük bir vizyon katabilir miydi Galatasaray’a, orası tartışılabilir ancak Türkiye’deyseniz ve büyük takımın teknik patronu olduysanız, kısa vadede beklentileri karşılayacağınızın sinyallerini vermeniz gerek.

 

son-dakika-g-saray-in-hocasi-hamza-hamzaoglu-117826

VE HAMZAOĞLU AÇIKLANDI

Anderlecht maçı yenilgisinden sonra Prandelli’yle yollarını ayrılacağı gün gibi aşikârdı ve kulislerde birçok isim konuşuluyordu. Adayların arasından adı en çok geçen ise Hikmet Karaman’dı. Ne var ki; yeni yönetim, Milli Takımlar Teknik Direktörü yardımcısı, eski Galatasaray oyuncusu Hamza Hamzaoğlu’nda karar kıldı. İsmi açıklanır açıklanmaz ilk bakışta taraftarların büyük bir kısmında sevinç uyandırdı bu isim. Zira O’nu Akhisar Belediyespor’la Süper Lig’de geçirdiği iki sene içinde, takıma oynattığı futbolla taraflı tarafsız birçok futbolseverin sempatisini kazanmasıyla daha da yakından tanımıştı futbol dünyası. Efendi kişiliği ve iş disiplinine sadık olmasıyla da öne çıkan bir insan olması da futbolseverler tarafından sevilmesinde önemli bir rol oynadı elbette. Fatih Terim’in yanında geçirdiği süre içinde kendisini geliştirme adına birçok fırsat elde etmiş olan Hamzaoğlu, şimdi de Galatasaray’ın başına geçti. Bu karar oldukça enteresan bir karar aslında. Zira Hamzaoğlu, bırakın büyük takım tecrübesini, Akhisar’la geçirdiği iki sezon haricinde Süper Lig’de deneyimi olmayan bir teknik adam. Bunun yanında Türkiye’deki yabancı oyuncularla ilgili (özellikle Sneijder ile) yapmış olduğu yorumlar da göz önünde bulundurulursa, onu zor günler bekliyor Galatasaray’da.

Hamzaoğlu’nun getirilmesindeki bir diğer önemli detay ise yapılan sözleşmenin süresi. 5 ay için yapılan mukavele elbette ki kafa karıştırıcı. Etik olmayacağı gerekçesiyle mukavelenin, yönetimin görev süresi dâhilinde olması yönündeki bu kararı ise oldukça düşündürücü. Zira bu durum, yönetimin teknik direktörlük konusunda, çok fazla düşünmeden, günü kurtarmak adına yaptığı bir hamleymiş havası veriyor. Geçici olarak görevde olduğunu duyuran Duygun Yarsuvat yönetiminin “geçici teknik direktörü” algısı çoktan taraftarlar arasında yayılmış durumda. Bunların yanında, Fatih Terim’in Galatasaray’daki ajanı, görevlisi, kurmayı algısı da oldukça popüler. Tüm bu zorlukların yanında Hamzaoğlu için avantaj olarak görülebilecek bir takım unsurlar da var tabii ki. Türk oyuncularla Milli Takım düzeyinde beraber çalıştıklarından dolayı onları yakından tanıması, Fatih Terim’in yanından gelmesi itibariyle takımın kimyasıyla alakalı geniş bir bilgi haznesinin olması ve en önemlisi de takımın Avrupa arenasından elenmiş olması. Şu anda oyuncuların konsantrasyonlarını yoğunlaştırdıkları yer; direkt olarak lig. Bu açıdan bakıldığında Hamzaoğlu biraz da olsa avantajlı gözükebilir.

Bütün bu etkenler karşısında Hamzaoğlu’nun nasıl bir performans göstereceğini hep birlikte göreceğiz. Akhisar takımıyla kazanmış olduğu krediyi nasıl kullanacağı çok önemli. Eski bir Galatasaraylı olması ona kredi kazandırıyor ancak bir yandan da beklentileri bir üst seviyeye çıkarıyor. Umarız Galatasaray takımının içinde bulunduğu bu sıkıntılı süreçten bir an önce kurtulmasına bir ilaç olur ve tüm Galatasaraylıların arzuladığı futbolu onlara izlettirir.

Leave a Reply