Tenis sezonunun bu son haftalarına geldiğimizde turnuvaların önem katsayısının birden fırladığını görmek hiç de zor olmasa gerek. Bayanlarda sezon şampiyonasını geride bıraktıktan sonra sahneyi geçen haftadan itibaren erkekler almaya başladı. Geçen hafta Fransa’da yapılan, sürprizi bol Paris Masters’dan sonra, içinde bulunduğumuz bu hafta da İngiltere’de erkekler sezon sonu şampiyonası yapılıyor. Bu 2 süper turnuvayla erkeklerde de sezon kapanacak ve raketler genelde antrenmanlara başlama tarihi olan Aralık ortasına kadar tatil yapma fırsatı bulacaklar. Geçen Aralık ortasından bu aya kadarki süreçte en uzun tatilin 1 haftayı bulmadığı bu sezonda, uzun gibi görünen 1 aylık tatilin önüne “kısa” ibaresi getirmemiz hiç de yanlış olmayacaktır aslında. Özellikle olimpiyatların olduğu yılların, zaten sıkışık olan tenis takviminde özellikle üst düzey raketler için büyük sıkıntılar oluşturduğunu söyleyebiliriz ki yıl içinde raketler röportajlarında sık sık bundan yakınıyorlar. Dolayısıyla raketler artık herşeylerini verip son kozlarını Londra’yı kazanmak için oynuyorlar bu hafta. Yazımızda bu turnuvadan bahsedeceğimiz gibi , geçen hafta Paris’de neler yaşandığına ve geçen yazımda da belirttiğim bayanların 2. en iyi 8 raketini buluşturan Sofya turnuvasına dair detaylar bulabileceksiniz.
Öncelikle geçen haftaki Paris Masters’dan bahsedelim. Grand Slamlerden sonraki en büyük katılımlı ve prestijli turnuvalar olan Masters turnuvalarının 9. ve son ayağı geçen hafta Fransa’nın başkentinde oynandı. Dünya 1 numarası Roger Federer’in önceki hafta Basel’de kaybettiği finalin ardından, biraz yorgunluk biraz da bu haftaki sezon sonu şampiyonasına daha iyi konsantre olmak için turnuvadan çekildiğini açıklamasından sonra turnuvanın en büyük 2 favorisi olarak Andy Murray ve Novak Djokovic kalmıştı. Ancak çok sürpriz bir şekilde bu iki isim de çeyrek final bile göremeden turnuvaya veda ettiler. Tenisseverler, Djokovic’in daha ilk tur maçında Amerikalı Sam Querrey’e 2-1 yenilmesinin şokunu atlatamadan Murray’nin ikinci turda Polonyalı Jerzy Janovic’e aynı skorla , 2-1 ile, yenilmesine şahit oldular. İşin ilginç tarafı da 2 favori raketin de maçların ilk setlerini kazanmalarına rağmen maçı vermeleriydi.
Dünya sıralamasında bu kadar yüksek olan raketlerin alt seviyeden rakiplerle olan maçlarında bu pek de rastlanan bir durum değildi. Bu sürprizler arasında rakiplerini tek tek deviren 4 numara David Ferrer finale çıkarkan , rakibi olan isim ise haftanın adından en çok bahsedilen raketi , Murray’i deviren 90 doğumlu Janovic’ti. Gerçekten hafta boyunca mükemmel tenis oynayan Polonyalı raket diğer kazandığı maçlarda da (9 no Tipsareviç , 13 no Cilic, 16 no Simon) kendisinden kat kat tecrübeli isimlere kök söktürerek , finale ulaşmayı başardı. Finalde David Ferrer karşısında hafta boyunca gösterdiği performansın altında kalsa da akıllarda büyük bir iz bırakmayı başardı ve oynadığı final ile birlikte dünya sıralamasında 1 haftada tam 39 sıra yükselerek 26 numaraya yerleşti Polonyalı genç raket. İspanyol Ferrer ise favorilerin olmadığı final tablosunda fırsatı iyi değerlendirerek kariyerinin ilk Masters turnuvası şampiyonluğuna uzandı ve bu seneki istikrarlı performansını sürdürdü. Bu sene şu ana kadar 86 maç oynayan 30 yaşındaki raket bunların 72’sini kazanarak Federer ile birlikte bu senenin en çok maç kazanan ismi durumunda.
Bu yılın artık finali olan ve bu hafta oynanmakta olan ATP sezon sonu şampiyonasına gelirsek, bu turnuvanın da formatı geçen hafta İstanbul’da oynanan bayanların sezon sonu turnuvasındaki ile aynı. Turnuvaya dünya sıralamasında ilk 8 içinde bulunan raketler katılıyor. İlk 8’den tek eksik bilindiği gibi uzun süredir sakatlığı nedeniyle kortlardan uzak olan 4 numara Rafa Nadal. Onun yerine , dünya 9 numarası Janko Tipsarevic Londra’nın yolunu tuttu. Turnuvanın gerçekten heyecan dolu olacağı öngörülüyor.
Bir yanda raketler bütün eforlarını veriyorlar ve artık sezonun bu son turnuvasında zafere ulaşıp tüm üst düzey rakiplerinin önünde mutlu bir şekilde tatile çıkmayı planlıyorlar. Bir yandan da 8 raketin de birbirini yenebilecek formda ve düzeyde olması elbette tenisseverleri heyecanlandırıyor. Federer , Djokovic ve Murray en büyük favoriler olarak gösterilse de daha 3 gün önce Masters gibi önemli bir turnuvayı kazanarak mesajı veren Ferrer, 2 hafta önce Federer’i Basel’de, evinde yenmiş bir Del Potro, geçen sene bu turnuvanın finalisti Tsonga ve her zaman tehlike yaratabilecek Berdych -Tipsarevic 2’lisi turnuvayı çok zevkli kılacak gibi gözüküyor. Bu yazıyı yazdığım sırada ilk maçlar tamamlandı ve kazananlar 8 raketin ilk 4 numarası (Federer , Djokovic , Ferrer , Murray) oldu. Bakalım ilerleyen günlerde turnuvada sürprizler olacak mı ve geçen yıl burayı kazanan Federer bu kadar zorlu isimler arasında yine unvanını devam ettirmeyi başarabilecek mi , göreceğiz.
Bayanlarda ise geçen haftaki Sofya turnuvasıyla birlikte sezon kapandı ve raketler tatillerine başladı. Geçen yazımda formatından da bahsettiğim turnuvanın şampiyonu Rus Nadia Petrova oldu. Bütün hafta çok iyi performans gösteren Wozniacki ise finalde varlık gösteremedi ve Petrova’ya 2 set sonunda boyun eğerek 2012 yılını bir finalle kapatmış oldu. Finalist 2 isim de, bu başarılarıyla dünya sıralamasında 1’er sıra atladılar. Petrova 12.sırada , Wozniacki ise 10.sırada bu yılı bitirmiş oldular.