2013 tenis sezonunu bitirip yeni sezona artık gün sayarken geçtiğimiz sezonun Türk tenisi için nasıl geçtiğini, raketlerimizin neler yaptığına bir göz atalım istedik. Bilindiği gibi, maalesef üst düzey diyebileceğimiz raket sayımız ülkemizde az. Ama son yıllarda Türkiye’de tenise artan ilgiyle beraber daha çok insan küçük yaşlardan itibaren tenisle tanışmaya başladı ve bu da gelecek yıllarda mutlaka meyvesini verecektir diye düşünüyorum. Bunun dışında 13-18 arası gençlerimiz de birçok uluslararası turnuvalara katılıyor. Yani alttan yetişen güzel bir jenerasyon var ve gelecek yıllardaki durumumuz şimdikinden daha iyi olacak gibi gözüküyor.
Bayan tenisimizin erkeklere nazaran daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. En basitinden, bayanlarda dünya sıralamasında ilk 1000 içerisinde teklerde 7, çiftlerde 16 raketimiz bulunurken erkeklerde bu rakamlar teklerde 3, çiftlerde ise yalnızca 4. Bayanlarda özellikle Çağla Büyükakçay, Pemra Özgen ve İpek Soylu güzel bir sene geçirdiler.
24 yaşındaki Çağla, 2012 yılının sonunda teklerde 186, çiftlerde ise 514.sıradaydı. Şu an ise iki sıralamasını da ileri taşıyıp teklerde 162.liğe, çiftlerde ise 202.liğe kadar yükseldi. Yıl içinde ise teklerde 138.liğe kadar yükseldi ve kariyer rekorunu kırdı. Çiftlerde 3 tane uluslararası turnuva kazandı. Şuan için erkekler dahil Türkiye’nin en iyi durumda olan raketi ve bu seneki formuyla yaşı düşünüldükçe ondan daha da umutlu olmalıyız. Gelecek sene ilk 100’ü zorlayacaktır. Pemra da çok başarılı bir sene geçirdi. Geçen yılın sonunda teklerde 320, çiftlerde 254. sıradaydı ve şuan teklerde 224, çiftlerde 183.sırada. Sene içinde o da kariyer rekoru kırdı teklerde 209.sıraya yükselerek. 27 yaşındaki tenisçimiz bu yıl içinde uluslararası çapta 1 tekler 3 de çiftler turnuvası kazandığını da hatırlatalım.
İpek Soylu ise şuan Türk tenisi için bizleri en çok heyecanlandıran isim. Henüz 17 yaşında olmasına rağmen halihazırda birçok turnuva ve grandslam oynadı, tecrübelendi. Dünya gençler sıralamasında şu an 17.sırada, sene içerisinde ise 15.liğe kadar yükselmişti. Genel WTA sıralamasında şuan 463.sırada ancak henüz yaşı genç olduğundan oynadığı turnuvalar genel olarak gençler sıralamasını etkiliyor, İpek 1 sene daha gençler kategorisinde oynayıp, bir sonraki seneden itibaren tamamiyle WTA kapsamına dahil olacak ve bu performansını sürdürürse, ilk 100’e girebileceğinden şüphe yok. Teklerde şu an 463.olduğunu belirttiğimiz İpek’in 2012 sonunda, yani daha 12 ay önce 1123.sırada olması 2013 yılında ne kadar geliştiğini gösteriyor. Onun da 3 tekler, 1 çiftler şampiyonluğu var geçtiğimiz sezon içinde. Bunun dışında yaşı itibariyle Grand Slamlerde gösterdiği performans da Türk Tenis performansının çok üstünde. Wimbledon gençler turnuvasında, teklerde son 16’ya, çiftlerde son 8’e kaldı. Amerika Açık gençlerde çiftlerde yarı final oynadı. Avustralya Açık gençlerde teklerde yine son 16, çiftlerde son 8 yaptı. Ve Roland Garros gençlerde de çiftlerde son 8’e kaldı. 2014 senesinde de aynı azmi ve başarıları gösterip üstüne koyabilirse gerçekten ileriki 5-10 yılda Türkiye’nin sayılı sporcuları arasına girebileceği umudumuz artacaktır.
Erkeklerde ise dediğimiz gibi durum pek iç açıcı değil. Marsel’in istikrarsız performansı var ve onun arkasından kimse güçlü bir şekilde gelemiyor. 2010-2011 yıllarında ilk 100’ün kapısında hatta içinde dolaşan Marsel, 2012 yılında yaşadığı düşüşle 260.sıralara kadar gerilemişti. 2013’de ise çıktığı en yüksek basamak 171 oldu ve şu an 185.sırada bulunuyor. 2009-10 ve 11 yıllarında en az 1 Grand Slam’de ana tabloya kalma başarısı gösteren Özbek asıllı raket 2012 ve 2013 yılında ise hiçbir Grand Slam’de ana tabloya kalamadı. Umarız 2014 yılı Marsel için eski günlerine dönüş olur. Ona en yakın raketlerimiz olarak ise geçen seneye göre 200 sıra yükselen 670.sıradaki 89’lu Tuna Altuna’yı ve 350 sıra yükselen 27 yaşındaki 792. Barış Ergüden’i söyleyebiliriz. ‘Umarız gelecek sene erkek tenisimiz için bayanlardaki gibi güzel şeyler konuşabiliriz’ dileğiyle yazımıza son verelim.