ChampionsLeague_Women_F4_2015_57

CEV DenizBank Kadınlar Voleybol Şampiyonlar Ligi’nin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Daha önce de Türk Takımları’nın bu şampiyonada ne kadar başarılı olduklarından bahsetmiştim. Hem grup karşılaşmalarında hem 6’lı finallerde hem de 4’li final turlarında Türk Takımları’nın turnuvaya etkisi oldukça fazlaydı. Öyle ki; 6’lı finallerde Vakıfbank, Fenerbahçe ile, yarı finalde ise Vakıfbank ve Ezcacıbaşı Vitra karşı karşıya kalmak zorunda kaldılar. Aslında bu durum; Türk Voleybolu için şaşırtıcı bir durum değil çünkü geçtiğimiz yıllardaki başarılarımıza bakacak olursak; son 5 yıldır yarı final ve finallerde Türk Takımları’nı görebiliriz. Benim en çok ilgimi çeken durum ise; kurallar gereği aynı ülkeden iki takım oduğunda  çeyrek finalde ve yarı finalde karşı karşıya gelmek zorundalar. Eğer böyle bir kural olmasaydı ilk üç takımın bizim ülkemizden olma olasılığının oldukça yüksek olduğuna inanıyordum. Açıkçası hangisi finale çıkarsa onun şampiyonluğa ulaşacağından da oldukça emindim ve tahminlerimde yanılmadım. Fakat yarı final karşılaşmasında Vakıfbank’ı yenerek final biletini almaya hak kazanan taraf Eczacıbaşı Vitra oldu. Daha önceki senelerde Vakıfbank bu rolü üstlenirken, bu sene bir isim değişikliği ile yine bir Türk Takımı adını finale yazdırdı.  Diğer taraftan İtalyan Takımı Unendo Yamamay zorlu rakiplerini geride bırakarak Eczacıbaşı’nın finalde rakibi olmaya hak kazandı.  Karşılaşmada zorlu geçen ilk seti 25-22 almayı başaran Eczacıbaşı, 2. sette rakibi karşısında oyunu domine etti. Bu seti ise 25-20 almayı başaran temsilcimiz son sette de zorlanmadı. Direnci kırılan rakibi karşısında setin başlarında farkı açan Eczacıbaşı sonlara doğru farkın kapanmasına engel olamamasına karşın 3. ve son seti de 25-21 galip tamamladı. Daha önce Şampiyon Kulüpler Kupası ve Şampiyonlar Ligi’nde 7 kez son 4 takım arasına kalan Eczacıbaşı VitrA, hiç şampiyonluk elde edemezken, en iyi derecesini ise 1980 yılı organizasyonundaki ikincilik ile almıştı. Turuncu-beyazlılar, son dört takım arasında yerini aldığı 8. seferde şampiyonluk sevinci yaşadı. Bana göre bu başarının altında yatan en önemli isim ise; Dela Cruz. Çıktığı her maçta sayı rekorları kıran, sıçrama tekniği ve akıllı oyunuyla şampiyonluğa etkisi fazla olan Dominikli smaçör, final maçında rakiplerine fırsat vermeyerek maça ağırlığını koydu. Yapılan antrenör değişikliği ve oyuncuların birbirleriyle olan uyumunu özellikle finalde 3-0 lık galibiyetle görmüş olduk.

Ayrıca, Türk Voleybolu’nun efsane liberosunun başarısını göz ardı etmek hiç de doğru olmaz. En iyi libero ödülünü kazanarak kariyerine bir başarı daha ekleyen Gülden Kuzubaşıoğlu şampiyonanın parlayan yıldızıydı. Aldığı zorlu manşetlerle ve etkili servis karşılamasıyla şampiyonanın en iyi liberosu seçildi. Diğer  ödülleri de Eczacıbaşı Vitra’nın oyuncuları topladı. Turnuvanın en değerli oyuncusu Eczacıbaşı Vitra’dan Larson olurken en iyi orta oyuncu Fürst ve Poljak, De La Cruz da en iyi pasör çaprazı seçildi. Vakıfbank oyuncusu Rasic ise başarılı oyunuyla en iyi orta oyuncu ödülüne layık bulundu.larson

Leave a Reply