Avrupa kıtasında basketbolun önemi, özellikle de Balkan bölgesinde, yadırganamaz. Bu sporun halka olan önemini belki de en başarılı bir şekilde Nikola Jokic izah eder. 2021-2022 NBA sezonunda Denver Nuggets’ta forma giyen Sırp kökenli yıldız oyuncu, Miami Heat hayranları tarafından yuhalandığı zaman tepkisi sorulur. Cevabı: “Ben Sırbistan’da oynadım kardeşim. Keşke sizler de bunu hissedebilseydiniz.” (de Guzman, 2021).
Dolayısıyla Balkan basketbolu kesinlikle hafife alınacak bir mesele değil. Balkanlı hayranların kulüplerine ve spora olan inanılmaz bağlılıkları, sporun uluslararası icraatı bakımından bir sürü kaliteli takım ve oyuncu yetiştirmiştir. Bir o kadar da sporun ve fanatikliğin uluslararası ilişkiler bakımından önem kazanmasına yol açmıştır.
Kamu diplomasisi gözünden bu çok doğal bir sonuçtur. Genellikle bir devlet ile başka bir devletin halkı arasında gerçekleşen bu olgu, Avrupa’daki uluslararası liglerle adeta iki halkın/devletin mücadelesine evirilmiştir. Yani, uluslararası ilişkilerin başka bir tezahür alanına dönüşmüştür. Bu noktada Balkan basketbolunun ikili ülke ilişkilerine olan etkisinin en mühim örneklerinden biri, 2014 senesindeki Galatasaray Liv Hospital-Kızılyıldız maçı olmuştur.
21 Kasım 2014 Vakasının Arka Planı ve Olayın Kendisi
Bu kader gününe giden yol, Avrupa çapı birinci lig olarak anılan Euroleague’in 2014-2015 sezonuyla başladı. Sezonda lige katılma hakkı olan 3 Türk takımından biri olan Galatasaray Liv Hospital, koç Ergin Ataman liderliğinde bu serüvene girdi. Grup aşamasında grup D’de bulunan sarı-kırmızılar, rövanş maçında tek Sırp takımı olan Kızılyıldız’ı (Sırpça: Crvena zvezda) iç sahasında ağırlıyordu. İlk rauntta karşılaşmayı deplasmanda 76-68 kaybeden Galatasaray, son 16’daki yerini garantilemede hayranların verdiği desteği kullanmak istiyordu. İlk seferin muzaffer takımı Kızılyıldız, ilk seferinde inanılmaz fanatik desteğini kullanarak galibiyeti aldı. Aynısını Galatasaray da planlıyordu.
İki Takımın Hayran Oluşumları
Abdi İpekçi Spor Salonu’nu evi kabul eden sarı-kırmızılılar, ultrAslan gibi fanatik grupların desteğini ön görüyordu. ultrAslan, hayranlık yoğunluğu olarak az çok Kızılyıldız fanatik grubu Delije’ye (Türkçe: Deliler) benziyordu. Uzun sözün kısası, iki takımın da desteklerinden yararlanabileceği kökenli taraftar grupları vardı.
Daha detaya inmek gerekirse bu iki grubun da bağımsız oluşumlar olduğundan bahsetmek mümkün. Fakat önemli farklılıklar da söz konusu. Öncelikle, Delije çok daha eski bir kuruluş: Sırp örgüt Sports-King sitesine göre (tarih bilinmiyor) 1990 yılında ortaya çıkarken ultrAslan’ın resmî sitesine göre (2021) 2001 senesinde kuruldu. Başka, daha derin bir ayrılık ise iki örgütün baş gösterdiği ortamlar: BalkanInsight yazarı Stojanovic’in araştırmasıyla (2020) Delije’nin üyeleri önlerindeki 10 senelik süreçte gerçekleşen Yugoslav Savaşlarında bir Sırp milliyetçisi askeri örgüt (Sırp Gönüllü Muhafızları) kurarken ultrAslan taraftarlarının bir siyasi ortamda faaliyet göstermediği görülüyor.
Yine de fanatiklikleri tartışılmayacak bu iki grup, kuruluşlarından bu yana özellikle futbol ve basketbol alanlarında boy göstermiştir. Özellikle iç saha mücadelelerinde ayaklarını sertçe yere basan oluşumlar, ziyaretçi takımların üzerine adeta kâbus gibi çökebilmiştir.
Maç Önü Trajedisi
Önceden de bahsedildiği gibi, mevcut maçın ağırlığı Galatasaray için özellikle mühimdi. Dolayısıyla ultrAslan hayran kitlesinin bu maç için yüksek alarmda olduğunu söylemek mümkündü. Coğrafi yakınlıktan istifadeyle İstanbul’da Abdi İpekçi Salonu’nu ziyaret eden Delije ise kendi evlerinde gösterdiği coşkuyu burada da göstermeye hazırdı. TSİ 20.00’de başlayacak olan maç, hava atışından sadece anlar önce kanlı bir sahneye tanıklık etti.
Beklendiği üzere, maç öncesi büyük taraftar çekişmesi hızlıca tehlikeli bir ortam haline geldi. Salona otobüslerce gelen Delije grupları, Abdi İpekçi’de toplanmış ultrAslan taraftarlarıyla bir arbedeye girişti. Sırp devlet gazetesi Tanjug’un iddiasına göre (Balkan Investigative Reporting Network, 2014) Galatasaray hayranları, Kızılyıldız hayran grubunun maça bilet almasını engellemeye çalıştı. Sahada çekilmiş bir videoda görüldüğü üzere (TUTTOCURVE, 2014) taraftarlar arasındaki bu harpte fişekler atıldı, fiziksel çarpışmalar oldu ve çevik kuvvet ortama müdahale etti.
Maalesef bu çekişme, çoğu taraftar çarpışmasının aksine polisin etkisiyle can kaybı olmadan çözülmedi. Kızılyıldız taraftarlarından biri olan 25 yaşındaki Marko İvkoviç, arkadaşlarıyla takımını desteklemeye geldiği maç önü arbedesinde bıçaklandı. Hürriyet Daily News’un iddiasına göre (2014) Abdi İpekçi’ye otobüslerle akın eden Delije gruplarından biri olmadığı söylenen İvkoviç, yoğun tıbbi müdahaleye rağmen İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Devlet Hastanesi’nde 22 Kasım’a 20 dakika kala hayata gözlerini yumdu (T24, 2014).
Trajedinin (Politik) Yansımaları
Elbette politik ve fanatik Delije ve -çoğu Türk (veyahut Avrupa) basketbolu taraftarının da iyi bildiği üzere patlayıcı bir kişiliğe sahip olan Ergin Ataman kombinasyonu tehlikeli bir karışımdı. Ünlü Galatasaray koçu maç çıkışı imza tavrını açıklamalarıyla ortaya koydu:
Maalesef koç Ataman’ın Marko İvkoviç’ten haberi yoktu. Herhangi bir başsağlığı mesajı iletmemiş olması, üstüne de Delije grubunu “terörist” olarak nitelendirmesi ki, bu dönem terörizmin hem dünyada hem Türkiye’de yankılar uyandırdığı unutulmaması lazım, Ergin hocaya büyük tepkiler yarattı. Özellikle Delije ve Sırp hükümeti bu negatif tepkinin başını çeken iki unsur oldu.
Dönemin Sırp başbakanı Aleksandar Vučić en sert tepkiyi verirken Türk tarafı ise zanlıyı ve olayla bağlantısı olan taraftarlara yönelik işlem başlattı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Vucic’e başsağlığı diledi ve Ergin Ataman da İvkoviç’in farkında olmadığını izah ederek özür diledi (Hürriyet Daily News, 2014). Bu noktada başlamış olan politik diyalog nispeten barışçıl bir noktada gelişirken önümüzdeki süreçte bu ılımı yavaşça kaybetti. 2014’ü kapatan aylarda Delije ve onlara sempatik bazı Slav, Ortodoks taraftar grupları (Partizan, CSKA ve Olympiakos gibi) Galatasaray’ı açıkça tehdit eden bazı davranışlarda bulundu (Hürriyet Daily News, 2014). Galatasaray-Kızılyıldız kulüplerinin ikili ilişkilerde belli bir yakınlık ve iş birliği havası yakalamasına rağmen yüksek gerilim dinmeye niyet göstermedi. Ocak 2015’te, Sırp parlamentosu Ergin Ataman’ı persona non grata ilan ederek ülkeye girişini yasakladı (Daily Sabah, 2015). Popülizmi ile tanınan Aleksandar Vučić’in ise bu sürecin başını çeken isimlerden biri olduğunu söylemek mümkün.
Meselenin Çözümü ve Normalleşme
Bu vakanın uluslararası bir hadiseye dönüşmesi ise aslında çok da uzun sürmedi. Başta gerilimi engelleyemeyen kulüp etkinlikleri, özellikle de Kızılyıldız yönetiminin lobiciliğiyle büyük bir önem kazandı. Hürriyet Daily News’ün raporuna göre (2015), dönemin ve şimdinin Crvena zvezda yöneticisi Nebojša Čović (kendisi eski bir siyasetçi ve ülkesinin basketbol kodamanlarından), Başbakan Vučić ile yaptığı temaslarda Ergin Ataman’ı ülkeye konuk etmek istediğini söyledi. Bunu yaparken ise Ataman’ın düştüğü zayıf noktayı da akıllıca bir şekilde kullanarak Sırp hükümetinden olumlu bir dönüş aldı. 17 Ocak’ta yine iki takımın Sırbistan’da geçen bir Euroleague mücadelesinde sahaya domuz bacakları atılması dışında bir problem yoktu (The Sunday Morning Herald, 2015). Ataman bile Sırp tarafını överek gereken güvenlik önlemlerinin alındığını söyledi.
Okuduğunuz makalenin yazıldığı tarihte Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapılan son Anadolu Efes-Kızılyıldız karşılaşması (22.12.2021 tarihli) ise çok çekişmeli bir maç olması dışında olaysız noktalandı. Temennimiz şudur ki Türk ve Sırp hayranları arasındaki bu normalleşme kalıcı olacaktır.
Sonuç olarak, 21 Kasım trajedisinde birçok şey gördük: basketbolun Balkan halkları için olan önemi, devletlerarası ikili ilişkilerde sporun gerektirebileceği ilgi ve sporla alakalı devlet dışı aktörlerin diplomasiye etkisi. Salt olarak bir spor dalından öte bir yaşam tarzı olan basketbola ve hayranlarının hepsine daha güzel birçok hikâyeyi mal edebiliyor olsak bile bu tür trajedileri de unutmamak lazım. Çünkü eğer unutursak bu sadece sportmenliğe değil, insanlığımıza da bir ayıp olur.
Referanslar
Balkan Investigative Reporting Network. (2014, 10 Aralık). Red Star, Galatasaray punished for fan’s murder. https://balkaninsight.com/2014/12/10/red-star-galatasaray-punished-for-fan-s-murder/
Daily Sabah. (2015, 12 Ocak). Galatasaray’s coach banned from visiting Serbia. https://www.dailysabah.com/basketball/2015/01/12/galatasarays-coach-banned-from-visiting-serbia
de Guzman, Andrei. (2021, 30 Kasım). Nikola Jokic reacts on boos by Heat fans in Miami. TalkBasket.net. https://www.talkbasket.net/137300-nikola-jokic-reacts-on-boos-by-heat-fans-in-miami
Hürriyet Daily News. (2014, 25 Kasım). Five Galatasaray fans detained in murder probe of Red Star fan Ivkovic. https://www.hurriyetdailynews.com/five-galatasaray-fans-detained-in-murder-probe-of-red-star-fan-ivkovic-74785
Hürriyet Daily News. (2015, 12 Ocak). Red Star chair seeks to wamly welcome Galatasaray in Euroleague after Istanbul murder. https://www.hurriyetdailynews.com/red-star-chair-seeks-to-warmly-welcome-galatasaray-in-euroleague-after-istanbul-murder-76852
Sports-King.com. (Tarih bilinmiyor). Sports clubs / Ultras: Crvena zvezda – Delije. https://www.sports-king.com/teamclubs.php?q=delije
Stojanovic, Milica. (2021, 15 Ocak). Arkan’s “Tigers” unpunished 20 years after leader’s death. BalkanInsight. https://balkaninsight.com/2020/01/15/arkans-tigers-unprosecuted-20-years-after-leaders-death/
T24. (2014, 22 Kasım). G.Saray-Kızılyıldız maçında Sırp taraftar bıçaklanarak öldü, başbakanlar devreye girdi. https://t24.com.tr/haber/gsaray-kizilyildiz-maci-oncesi-sirp-taraftar-kalbinden-bicaklandi,277920
The Sunday Morning Herald. (2015, 17 Ocak). Basketball fans throw legs of pork as Galatasaray beat Red Star. https://www.smh.com.au/sport/basketball/basketball-fans-throw-legs-of-pork-as-galatasaray-beat-red-star-20150117-12sapj.html
ultrAslan. (2021, 20 Ocak). ultrAslan 20 yaşında. http://www.ultraslan.com/Oku.asp?okuID=4346
Konuk Yazar:
Toprak Sezgin
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler