Boston Celtics
Halihazırda Doğu Konferansı’nı birincilikle bitirmiş bir kadroya sahipler. 2017 Draft’ında birinci sıradan seçecek olmalarını rahatlıklar “haksız rekabet” olarak tanımlayabiliriz. 1.sıradan seçiyor olmaları çok iyi bir durum ama takımda gözle görülür bir eksik olmayışı da verecekleri kararı hayli zorlaştırıyor. Ayrıca bu seneki draftın Point Guard’ların domine etmiş olduğu bir draft olduğunu düşünürsek işler bir kat daha zorlaşıyor. Önce, Isaiah Thomas ile devam edip etmemeye karar vererek başlamalılar. Hem Thomas’la devam edip hem de drafttan bir PG seçmek, iki oyuncunun da performansını sönümleyeceği için bu oldukça mantıksız bir karar olur. Şu anda Celtics için verilebilecek en mantıklı karar ilk sıra draft hakkını birkaç oyuncuyla birlikte paketleyip süperstar seviyesinde bir oyuncuyu renklerine bağlamak gibi görünüyor.
Phoenix Suns
Suns yeniden yapılanma sürecine girmiş ve Nash-Stoudemire-Marion üçlüsünün yarattığı etkiden sonra başarıya oldukça aç bir takım konumunda. Bender, Chriss ve Booker bundan birkaç yıl sonra takımın iskeletini oluşturacak gibi görünüyor. Bence Suns draft günü nitelikli bir PG seçip Bledsoe ve Brandon Knight ikilisini kalburüstü bir kanat oyuncusu ile takaslamanın yollarını aramalı.
Los Angeles Lakers
Lakers için rotasyonda taşlar yerine oturuyor gibi görünse de takımda oldukça ciddi bir belirsizlik hakim. Bu yıla kadar takımın yeniden yapılanması üstlenmiş olan Mitch Kupchak görevinden alındı ve takımda artık kararları doğrudan Magic Johnson verecek gibi görünüyor. Ayrıca henüz tam olarak 3.sıra draft hakkına sahip bile değillerken(Yapılacak lotarya sonucunda eğer Lakers ilk üçe giremezse draft hakları 76ers’e gidecek), toplumda Lakers’ın kesinlikle Lonzo Ball’u seçeceği algısı oluşturulmuş durumda. Bana kalırsa bu sezonki draft için Lakers’ın aklı selim bir şekilde düşünüp ellerinde D’Angelo Russell gibi bir yetenek varken Lonzo Ball’un haricindeki yıldızları da etraflıca değerlendirmesi gerekli.
Orlando Magic
Ellerinde Aaron Gordon dışında değerli bir parça yok. Ne oynadıklarını kendileri de bilmiyorlar. Tıpkı Lakers’da olduğu gibi Magic’de de bir yönetim değişikliği söz konusu. Ayrıca ligde artık hücum basketbolu ön plandayken, Frank Vogel’in de koç sandelyesi oldukça sarsıntılı bir durumda. Fakat şu kesin, Magic’in ciddi anlamda yıldız potansiyeli olan bir dış oyuncuya ihtiyacı var. Bu draft onlar için bir fırsat olabilir ve bir kanat oyuncusu seçerek şu anda oldukça karışmış olan kafaları biraz olsun rayına oturtabilir
Minnesota Timberwolves
Bu sezona Playoff yapma ümidiyle başladılar fakat kötü başlangıcın ardından her ne kadar toparlamaya çalıştılarsa da fayda etmedi ve yine kaybeden tarafta oldular. Bunlara rağmen hala Wolves takımı en çok gelecek vadeden takımlardan biri olarak gösterilmekte. Geçen yıl draft ettikleri Dunn planlara göre, Rubio’yu takas ettikten sonra ilk 5’e oturtulacaktı fakat başlarda diğer takımlar tarafından Rubio pek istenmedi, takasın periyodunun bitiminden sonra da Rubio oldukça gelişim kaydetti. Bana sorarsanız bu draft hakkını takas etmeliler ve Rubio’nun da dahil edildiği bir takasla iyi bir combo-forward’ı kadrolarına katmalılar. Çünkü takımın tek zayıf kalabilecek yönü bu pozisyon gibi görünüyor ve erken müdahele edilmezse ilerde sıkıntılı bir süreçle karşı karşıya kalabilirler
New York Knicks
Knicks tam anlamıyla cadı kazınına dönmüş durumda. Carmelo ve Phil Jackson arasında geçen tatsız diyaloglar, Porzingis’in önce Carmelo saflarında yer alıp sonra tarafsız bir politika izlemesi… Knicks bir basketbol takımından çok bir siyasi arena gibi görünüyor. Rose ve müzmin sakat Joakim Noah’a verilen uçuk kontrattan hiç bahsetmiyorum bile. Kısacası Knicks için hiçbir şey yolunda gitmiyor ve stabil bir durum sağlayamadıkları için ayrıca kafalarındaki planı tam olarak kurgulayamadıkları, kurgulasalar bile uygulayamadıkları için oldukça uzun bir süre başarının kapılarını çalacağını düşünmüyorum. Bana kalırsa bu drafttan, şehre heyecan getirecek, en azından Knicks maçlarını izlenesi kılabilecek bir kanat oyuncusu almalılar
Sacramento Kings
Cousins’i gönderip karşılığında Buddy Hield gibi gelecek vadeden genç bir oyuncuyu kadroya katan Divac’ın doğru bir karar verdiğini düşünüyorum. Fakat 2-3 yıl içerisinde takımı Playoffa sokma sözü vermesi, aksi takdirde görevi bırakacağını belirtmesi fazla cesurca. Hafızalarımızı zorlayacak olursak Durant-Westbrook ikilisi bile bu kadar kısa bir sürede başarıyı yakalayamamışlardı. Bu nedenle ben Divac’ın bu draft hakkını takıma 10-15 galibiyet fazla getirebilecek bir oyuncuyla takas etmeye çalışabileceğini düşünüyorum. Bana kalırsa takım bir yeniden yapılanma sürecinde olduğu için draftın gidişatına göre en potansiyelli olduğunu düşündükleri oyuncuyu draft etmeliler
