Amerikan Basketbol Ligi’nde de tıpkı ülkemizde olduğu gibi genellikle takımlar bulunduğu şehir kadar değerlidirler. Küçük pazar takımları tarafından draft edilen basketbolcular ilk dört yılı bu şehirlerde geçirdikten sonra serbest kalıp yeni bir kontratla veya sign&trade yöntemiyle büyük pazarların yolunu tutmaya çalışır. Bu nedenle NBA denilince akla ilk gelen takımlar Los Angeles Lakers, Miami Heat, Boston Celtics, San Antonio Spurs, Chicago Bulls gibi büyük pazar takımlarıdır. Charlotte Hornets, Milwaukee Bucks, Minnesota Timberwolves gibi takımlar ise bulundukları şehir itibarıyla şanssız diyebileceğimiz takımlar. Öyle ki; Timberwolves bahsettiğim sebepten dolayı birçok yıldız ve yıldız adayını kaybetmekte. Ama doğru adımları atar ve bu göçe dur diyebilirlerse son yıllarda eşine az rastlanacak kalitede bir kadro kurmaları mümkün. Bu yazımda Minnesota gibi oldukça küçük bir şehrin takımı olan Timberwolves’ta atılması gereken adımları ele alacağım. NBA’e adım atan oyuncuların yaklaşık 5 yıl sonra performanslarının en üst seviyeye çıktığını düşünecek olursak hedef Wiggins ve LaVine’nin altıncı, Towns’un ise beşinci sezonu olan 2020-21 sezonunda şampiyonluk…
Karl-Anthony Towns, Andrew Wiggins ve Zach LaVine… Sıkı bir NBA takipçisi değilseniz bu isimler size biraz uzak kalabilir. Tanımayanlar için kısaca tanımlamam gerekirse geleceğin Shaquille O’Neal’ı, geleceğin Kevin Durant’i, geleceğin Russell Westbrook’u diyebiliriz. Üç oyuncu da tecrübe eksikliğinden dolayı NBA’e tam anlamıyla adapte olabilmiş değiller ama potansiyellerini ortaya çıkarabilmeleri için önlerinde uzun yıllar var. Özellikle Wiggins ve LaVine’in atletizm seviyeleri henüz bir yıldır NBA’de olmalarına rağmen çok üst bir seviyede. 2015 Draftı’nda birinci sıradan seçilen Towns ise defansif özellikleriyle ön plana çıkmasıyla beraber bir 5 numara için alışılmışın dışında yüksek bir dış şut(%35) ve serbest atış(%84) yüzdesine sahip. Hali hazırda savunma yönüyle fena olmayan Wiggins ve LaVine dış şut yüzdelerini artırıp top kaybı oranlarını düşürürlerse, Towns da Timberwolves tarihinin yaşayan efsanesi Garnett’ten alacağı öğretileri benimseyebilirse üç oyuncunun da birkaç yıl içinde yıldız seviyesine çıkabilmesi işten bile değil. Timberwolves’un makus talihini yenebilmesi için, 4 yıllık çaylak kontratı sonrasında bu oyuncuları gerek şampiyonluk vaadiyle gerek maksimum kontratlarla takımda tutması ve takımın iskeletini oluşturması lazım.
Öte yandan takımda bulunan Avrupa menşeili oyuncuların en geç 2016 Off-Season’ına kadar takımdan gönderilmesi gerek. Müzmin sakat Nikola Pekovic’in, 2009 Draftı’nda Stephen Curry’nin iki sıra üstünden seçilen ve beklenilen patlamayı bir türlü yapamayan Ricky Rubio’nun aldıkları ücretler gösterdikleri performansa kıyasla dudak uçuklatacak cinsten.(Pekovic 3 yıl 36M$, Rubio 4 yıl 50M$). Ayrıca bu iki oyuncunun alacağı ekstradan her dakika Towns-LaVine ikilisinin gelişimini de olumsuz yönde etkileyecektir. Karşılığında hiçbir oyuncu alınmaması durumunda bile iki oyuncunun ayrılığının takımın maaş boşluğunda yaratacağı 24M$’lık etki ile Wiggins-Towns-LaVine iskeletine sağlam parçalar eklenebilir. Bu maaş boşluğu kullanılarak, son zamanlarda run&gun oyun tarzını benimseyen takımlar için oldukça önemli bir parça olan “combo forward” tipi bir oyuncu(Örn. Draymond Green) 2020-2021 sezonuna kadar Timberwolves ilk beşine dahil edilebilir.
Zach LaVine’in oyun kurma becerisinin pek yüksek olmadığını hesaba katacak olursak LaVine’i 2 numaraya çekip 1 numaraya top kaybı/asist oranı düşük, boş şut buldukça rakip savunmayı rahatlıkla cezalandırabilecek bir oyuncu alınması gerekli. Bu hamlelerin ardından rotasyonun geri kalanı takımın atletizm seviyesini üst seviyede tutacak oyuncularla (Örn. K.J. McDaniels) ve genç oyunculara mentorluk edebilecek Play-off tecrübesi bulunan veteranlarla doldurulmalı. Kevin Garnett emekli olduktan sonra mutlaka Timberwolves bünyesinde yer almaya devam etmeli, şu anda parkede omuz omuza mücadele ettiği Towns-Wiggins-LaVine üçlüsüne takımda kalmaları ve şampiyonluk için bir arada durma fikrini empoze etmeli. Öte yandan oldukça atletik bir takım kurduğunu varsaydığımız Timberwolves’un Sam Mitchell’dan ziyade Steve Brooks, Jeff Hornacek, Mike D’Antonie gibi hücum basketbolunu ve temposu yüksek bir oyun tarzını benimseyecek bir koçla anlaşması takımdan yüksek verim alınmasını sağlayacaktır.
2020-21 Sezonu’na kadar bu adımlar atılır mı ya da daha da önemlisi Wiggins-Towns-LaVine üçlüsü Timberwolves için mücadele ediyor olur mu bilinmez ama doğrusu Timberwolves’u yüzük için mücadele ediyor olarak hayal etmek bile oldukça heyecan verici. En kötü ihtimalle yıllar sonra bir NBA forumunda yazdığım şu yazı gibi bu yazıya da yıllar sonra bakıp güleriz:
11.09.2009 Hasta:Timberwolves Deva:İyi Bir GM
( http://www.nbatrky.com/hasta-timberwolves-deva-iyi-bir-gm-t170612.html?s=4809a67f5d4c9f011b4949cddc7045cd& )