Yaklaşık 2 aydır dünyanın en büyük futbol kulüplerinin peşinden koştuğu çocuk sonunda seçimini yaptı. Martin Ødegaard Liverpool, Bayern Münih, Roma gibi kulüplerle antrenmana çıkmasına rağmen kendisini 6 yıllığına Real Madridli yapan sözleşmeye imza attı. Daha 16 yaşını 17 Aralık 2014’te dolduran 1998 doğumlu genç star adayı, aldığı maaş ve bonservis ücreti gibi konularla tüm dünyayı meşgul etmeye başladı bile. Şimdiden bu kadar ilgiyle takip edilen bir futbolcunun 20’li yaşlarına geldiğinde neler yapacağı çok merak ediliyor. Bonservis olarak kulübü Strömsgodset’e 2,8 milyon € ödendi ve eğer Ødegaard beklenen patlamayı yaparsa eski kulübü kazanmaya devam edecek ve bu miktar 8,5 milyon € lara kadar ulaşabilir. Ayrıca bu sözleşmeyle Ødegaard’ın babası da Real Madrid teknik ekibine katılacak. Peki, Ødegaard’ı bu kadar özel yapan ve daha bu yaşta bu kadar çok takımı peşinden koşturacak yetenekleri neler biraz onlara göz atalım.
Ødegaard ilk olarak 13 Ekim 2014’te Norveç A Milli takımıyla çıktığı maç ile adını duyurmaya başladı. Daha 15 yaşındaki bir çocuğun A Milli Takım seviyesinde oynaması ve “en genç oyuncu” rekorunu kırması sık görülebilecek bir durum değil. Ødegaard mart sonu başlayıp kasım başında biten Norveç 1.liginde Strömsgodset formasıyla geçen sezon çıktığı 23 maçta 5 gol 6 asist ile oynadı. Bu istatistiklerinin yanında bir de maç içinde yaptığı inanılmaz bilek hareketleri ve oyun görüşüyle Strömsgodset taraftarları arasında da sezon boyunca büyük heyecan yarattı.
Barcelona Messi’yi çok küçük yaşta La Masia’ya getirip yetiştirdikten sonra artık futbol kulüpleri daha da küçük yaştan oyuncuları izleyip yetiştirmeye başlamayı hedefliyorlar. Real Madrid genel olarak hep hazır yetişmiş oyuncular transfer ederken belki de böyle bir transfere yönelmesi onların da “artık biz de genç yaştan yetiştirip Messi’mizi yaratalım” havasına girmesine sebep olacaktır. Ødegaard Real Madridli taraftarlarda oyuncu özellikleriyle Messi havası yaratsa da aslında Messi’den daha farklı özelliklere sahip bir futbolcu.
Ødegaard’ın en büyük özelliklerinin başında; yüksek top tekniği ve bileklerine hâkimiyeti geliyor. Özellikle; attığı şık çalımlar ve topuk pasları taraftarlar için adeta bir görsel şölen oluyor. Özgüveni çok yüksek bir oyuncu olan Ødegaard en zor pozisyonda bile olsa bu tarz hareketleri yapmaktan asla çekinmiyor, hatta bu hareketlerle bazen rakiplerini sinir bile ettiği oluyor. Bu özellikleri onu yeni takım arkadaşı Cristiano Ronaldo’ya benzetiyor.
Diğer önemli özelliği ise topla çok hızlı bir şekilde kat edebilen ve rakip savunmaları rahatlıkla delebilen bir futbolcu olması. Aslında bu işi yaparken izleyenlere Ronaldinho havası verdiği kesin. Uzaktan şutları ise son derece etkili ve gelecek yıllarda topu nereden, nasıl ve nereye vurması gerektiğini çok iyi bilebilecek bir futbolcu olacağını düşünüyorum.
Son olarak da oyun zekâsından bahsetmek gerekiyor. Ødegaard’ın oyun kurma becerisi yüksek bir oyuncu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Attığı etkili ara paslarla forvetleri çok fazla pozisyona sokacaktır. Ødegaard’a genel hatlarıyla baktığımda Messi’nin zarifliğini, Ronaldinho’nun estetiği ile Cristiano Ronaldo’nun özgüven ve cesaretini gördüğümü söyleyebilirim. Eğer Castilla’da çalışacağı Zinedine Zidane’dan da bir şeyler kapabilir ve futbolseverlerin beklentileri altında ezilmeden kendini geliştirebilirse 10 sene içinde bize Messi – Ronaldo ikilisinden daha iyisi de olabiliyormuş demek dedirtebilecek potansiyeli var. İskandinav ülkelerinden böyle büyük yıldız futbolcular kolay kolay çıkmaz. Son çıkanlar arasında da Larsson ve Ibrahimovic’i gösterebiliriz. Bakalım Ødegaard en azından onların seviyesinin üstüne çıkabilecek mi?
https://www.youtube.com/watch?v=p0q0VsQNpcc
unknown
İskandinav ülkelerinden pek büyük futbolcu çıkmadığını söylemişsiniz. Bu genellemeyi neye dayanarak yaptığınızı sorabilir miyim? Öte yandan, sadece İbrahimoviç’le Larsson’u saymışsınız. Solskjaer, Flo, Laudrop, Tomasson ve Carew sayılmıyor mu çok merak ettim.
Hüseyin Caner Batak
Son çıkanlardan kasıt olarak son 10 yıl diyebilirim. Daha eskilere gittiğimizde Solskjaer ve Laudrup’u da ekleyebiliriz tabi. Ama Carew, Flo ve Tomasson o kadar da star futbolcular değillerdi. 3 ‘ü de çok iyi futbolculardı tabi ama star statüsüne koyamıyorum onları. Tomasson gittiği Milan’da kendisinden beklenenlerin altında kalmıştı. Flo ve Carew’de Manchester United,Barcelona,Real Madrid seviyesinde çok üst düzey bir takımda oynamadı bile.