“Benim kadar güçlü olamazsın. Benim kadar hızlı olamazsın. Benim kadar iyi olamazsın.” Bu sözler, kolej yıllarında gelmiş geçmiş en iyi offensive tackle (OT) olması neredeyse kesin gözüken Tony Mandarich’e ait. Laboratuvarda yaratılmış gibi duran fiziği, savunma oyuncularını küçük bir sivrisinekmişçesine ezen oyun stili (ve Kaf Dağı zirvelerinde gezinen egosu) ile Mandarich, 1989 NFL draftı yaklaşırken NFL takımlarının ağzını sulandırıyordu. Ancak o draftın ilk beşinden seçilen oyunculardan dördü bugün Hall of Fame’e seçilmişken, beşinci isim Mandarich pek çoklarınca draft tarihinin en büyük fiyaskosu olarak gösteriliyor. Peki, ne oldu da peri masalı bu kadar çabuk bitti?
Kolej kariyerini Michigan State’te geçiren Mandarich, potansiyelini gösterdiği ilk iki sezondan sonra 1988 yılında ortalıkta ne kadar ödül varsa hepsini silip süpürmeyi başarmış ve takımını (ulusal şampiyonluk maçı kabul edilen) Rose Bowl’a taşımıştı. Lakin kendisinin Amerikan futbolundan çok daha büyük planları vardı ve yeni Arnold Schwarzenegger olma hayaliyle ABD’nin en büyük pazarlarından biri olan Los Angeles’a taşındı. Renkli (!) kişiliği, Guns N’ Roses’la takılması ile basının büyük ilgisini çeken Mandarich, Michigan State’te düzenlediği özel idmanlarda da fiziğine göre inanılmaz hızı (40 m – 4.69 saniye) ve akıl almaz seviyedeki gücüyle (2 m – 145 kg, 250 kg bench press, 100 kg bench presste 39 (!) tekrar) takımların aklını başından almıştı. Ancak doğaüstü addedilebilecek fiziğiyse doping tartışmalarını alevlendirmişti. Bunlara rağmen draftın bir numarası olup olmayacağı tartışılan Mandarich’in kibri ise tartışmasız zirvedeydi. Kendisinin doping yaptığından şüphelenen Kansas City Chiefs’e “o zaman beni draft etmeyin kardeşim!” diyen ve (NFL’in köklü takımlarından Packers’ın oynadığı şehir) Green Bay’in “bir köyden farksız” olduğunu iddia eden Mandarich, manşetlerden düşmüyordu. Sports Illustrated’a kapak olmayı başaran Mandarich, durdurulamaz gözüküyordu ve de draftta (tüm demeçlerine rağmen) Green Bay Packers tarafından 2. sıradan seçildi.
Mandarich’in Packers kariyeri çalkantılı başladı. Kendisi kadar kocaman bir sözleşme isteyen Mandarich, Packers’ın buna yanaşmamasıyla sezonun hazırlık kampına katılmadı. “Ben başka oyuncular gibi değilim, ben Tony Mandarich’im. Bu hoşlarına gitmese bile zamanla anlayacaklar.” demeci istenen etkiyi yarattı ve Mandarich 4 yıl – 4.4 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Bu sözleşmeyle NFL’in yıllık yedi haneli para kazanan ilk offensive line oyuncusu olan Mandarich’ten artık beklenen savunmaları domine etmesiydi. Ancak sahadaki 77 numaralı, sıska gözüken oyuncu, hiç de bahsedilen o yıkıcı güç gibi durmuyordu. Maalesef ki uzun süredir ortalıkta dolaşan doping iddiaları, aslında gerçekti. O dönemde kolej liginde sadece final maçları (Rose Bowl gibi) öncesi göstermelik bir doping kontrolü yapılıyordu ve bundan faydalanan Mandarich de, kolej kariyeri boyunca bilinen her türlü dopingi kullanmıştı. NFL’deki ciddi kontrollerde yakalanmaktan korkarak draft öncesi dopingi bırakan Mandarich, Tanrı seviyesinden tekrar ölümlüler arasına dönmüştü ve zorlu NFL idmanlarını çıkarabilmek için ağrı kesici kullanmaya başladı. Kısa sürede bu ilaçlara bağımlı olan Mandarich, daha çaylak sezonu bile başlamadan bir enkaz haline dönmüştü. Green Bay’de kaldığı üç sene boyunca bu bağımlılık artarak (ve zaman içinde alkolü de içine alarak) devam etti ve kendi ifadesiyle “bir gününü bile ayık geçirmediği” üç berbat sezonun ardından Packers, 1992’de bir zamanların büyük yıldız adayı Tony Mandarich’in sözleşmesini (bitmesini bile beklemeden) feshetti. Kurduğu yalan dünya yerle bir olmuştu ve üstelik kötü günler burada bitmeyecekti.
Memleketi Michigan’a geri dönen Mandarich’in bağımlılığı artık tavan yapmıştı. Alkolden de geri kalmayan isim, günde 50 – 60 hap almaya başlamıştı. O kadar ki, kanserle boğuşan abisi John’un öldüğü gün ilaç alabilmek için bir günlüğüne memleketinden Green Bay’e (400 mil!) gitmişti. Kelimenin tam anlamıyla dibe vuran zamanının yıldız adayı, ailesinin yardımıyla 1995’te rehabilitasyona girdi. Burada geçirdiği birkaç ayın ardından bağımlılığından kurtulmayı başaran oyuncu, NFL’e geri dönmek için (bu sefer temiz olarak) çalışmaya başladı. Eskisi kadar olmasa da yine güçlü bir fiziğe kavuşan Mandarich, 1996’da Indianapolis Colts’la sözleşme imzaladı ve omuz sakatlığı sebebiyle sporu bırakana kadar üç kalburüstü sezon geçirdi. Yine de zamanında kendisinden beklenenlerin yanında bu performansı çok küçük kalmıştı.
Kariyerini noktaladıktan sonra sakin bir yaşam süren Mandarich, kariyeri boyunca hobi olarak uğraştığı fotoğrafçılığı bir iş haline getirdi. 2004’te iş ortağıyla evlenip, 2009’da yazdığı otobiyografisinde kolejde doping kullandığını itiraf etti. Kitabını pişmanlık belirtmek ya da af dilemek için değil, içini dökmek ve bağımlılıkla boğuşanlara yardımcı olmak için yazdığını belirten offensive tackle, Arizona’da yaşamına devam ediyor. Kendi yarattığı “canavarın” altında kalan Tony Mandarich’in, eğer ki tamamen temiz kalsaydı neler yapabileceğini görmek ilginç olurdu. Ancak yarattığı canavar gibi bir sporcu hala gelmedi ve büyük ihtimalle de hiçbir zaman gelmeyecek.
Kapak resmi thetailgatetimes.com’dan, diğer resimler ise sırasıyla muscleprodigy.com, sportsillustrated.com, sportsillustrated.com ve ESPN.com’dan alınmıştır.