Dört mevsim spor aşkı ile yanıp tutuşan sporseverler için kış oyunları vazgeçilmez zevklerden biridir. Kendimden biliyorum. Yazın olimpiyat halkalarını, basketbol veya futbol şampiyonalarını izlemiş olan gözler, kışın soğuk ve sert günlerinde de madalya için yarışan sporcular görmek istiyor hâliyle. Yıllarca televizyondan izlediğimiz bu oyunları 2011 yılında Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın Erzurum’da düzenlenmesiyle beraber yerinde izleme fırsatını yakaladık. Düzenlediği her organizasyon ile dikkatleri üzerine çeken ülkemiz kış oyunlarının da favori merkezi olma yolunda sağlam adımlar atıyor. Son olarak geçtiğimiz hafta tamamlanan 13. Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali’ne (EYOF) ev sahipliği yaptık.
11-18 Şubat 2017 tarihlerinde gerçekleştirilen EYOF 2017 güzel şehrimiz Erzurum’da düzenlendi. 34 ülkeden 675 sporcu toplam 9 branşta mücadele etti. Türkiye’den ise 69 genç kardeşimiz ev sahibi avantajını arkalarına alarak turnuvada yarıştılar. Kış oyunlarında adından yeni yeni söz ettiren millilerimiz festivali biri bronz ikisi gümüş olmak üzere toplamda üç madalya ile kapattı. Ülkemiz adına ilk madalya haberi snowboard kızlardan geldi. Aydan Karakulak büyük slalomda üçüncü olarak bronz madalyaya uzandı. 1000 metre kısa mesafe sürat pateninde Hazar Karagöl ülkemize gümüş madalya kazandırdı. Federasyonunu 2016 yılı başında kurduğumuz curling branşında finalde Ruslara 7-2 mağlup olan kızlarımız gümüş madalya kazanarak kendilerine kürsünün ikinci basamağında yer buldular. Turnuvaya damga vuranlar ise tahmin ettiğiniz üzere Ruslar oldu. 19 altın madalyanın yanına 9 gümüş ve 11 bronz ekleyen Rus milli takımı festivali 39 madalya ile tamamladı. Rusya’yı 21 madalya (7 altın, 8 gümüş, 6 bronz) ile Fransa takip etti.
Belki ezici üstünlükler kurup, madalya dolu boynumuzla beraber kürsüleri işgal edemedik fakat turnuvaya yaptığımız ev sahipliği ve yurtdışından gelen sporculara karşı göstermiş olduğumuz misafirperverliğimize hayran kaldı uluslar. Öyle ki Avrupa Olimpiyat Komiteleri (EOC) Genel Sekreteri Raffaele Pagnozzi tesislerimizin kalitesinin dünya standartlarına denk olduğunu ve ülkemizde spor alanında yaşanan gelişimden memnun olduklarını dile getirdi. Ayrıca halkımızın ilgisi ve bu festival için emek veren herkesin alakasından ötürü de büyük bir teşekkür yolladı bizlere. Sanırım Erzurum Kış Olimpiyatları’na da yavaştan göz kırpıyor.
Oyunları izlerken milli bir ruh kaplıyor insanın içini doğal olarak. Rakibe karşı bir tutum içinde oluyor insan rekabetin etkisiyle. Ne yapalım holiganız biraz maalesef. Fakat burada dikkatinizi çekmek istediğim başka bir husus var. Bu festivale katılan sporcular 14-18 yaş aralığındalar. Bu arkadaşları genç olarak nitelendiriyoruz fakat çocuk sıfatını üstünden atamamış, hem zihinsel hem de fiziksel gelişimini tamamlamamış sporcular çoğunlukta. Katılanlardan bazıları ilk uluslararası müsabakalarına çıktılar. Sporu, insanları, farklı milletleri ve kültürleri yeni öğreniyorlar. İşte bu yüzden bu organizasyona ev sahipliği yapan ülkenin başarısı, madalya sayısı ile ölçülemez kanaatimce. Bundan ötürü Gençlik ve Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç’a büyük saygılarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Kendisi her daim bu organizasyonun barışa, dostluğa, kardeşliğe yapılan bir çağrı olduğunu vurguladı. Biz Türklerin asırlardır sahip olduğu hoşgörü ve sevgi politikasını, bizleri karanlığa çekmeye çalışanlara rağmen spora da yansıtabileceğimizi gösterdi.
Bu arada Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne de teşekkürü bir borç biliyorum. Hani dedim ya sizlere turnuva sadece müsabaka ve zaferlerden oluşan bir olay değildir diye. Bu güzide bölümümüzün değerli öğretim üyeleri ve öğrencileri de benle aynı düşüncedeler demek ki festivali fırsat bilerek EYOF Kültür Sanat Sokağı’nı hazırladılar. Erzurum’un tarihi yapılarının benzerlerini, kar ve buzdan yapılı sokakta sergilediler. Erzurum’umuzun tanıtımı adına harika bir proje olması yanında Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali’nin ziyaretçilere bakan yönünde çeşitlilik sağladı.