Yüksek bonservis bedelleriyle Katar ve Çin futbol liglerine yapılan oyuncu satışı, satışı gerçekleştiren kulüpler ve medya tarafından büyük bir başarı olarak gösteriliyor. Peki, gerçekten öyle mi?
Son yıllarda birçok Türk futbol takımının ekonomik sorunlarla başının dertte olduğu bir gerçek. Takımların içerisinde bulundukları sıkıntılı süreci atlatmak için arttırması gereken gelir kalemlerinden biri de futbolcu satışı. Nitekim son yıllarda kulüplerimizin oyuncu satışlarından elde ettiği gelirlerin büyük ölçüde arttığı göze çarpıyor. Özellikle üç büyükler, Katar ve Çin liglerine yapmış oldukları oyuncu satışlarından yüksek miktarda gelir sağladı. Bir başka deyişle üç büyükler transfer gelirlerinin büyük bir kısmını Katar ve Çin gibi futbol ile kalite kelimelerinin aynı cümle içerisinde bile kullanılmadığı ülke liglerine gerçekleştirilen transferlerden elde etti. Futbolcu satışından elde edilen paranın miktarı kadar, futbolcunun hangi takıma hangi lige transfer olduğu Türk ligleri ve takımları açısından önemli değil mi?
Futbolcu satışından elde edilen para futbol takımlarının ekonomik dengesi için çok önemliyken hangi liglerden ve takımlardan futbolcu alınıp satıldığı da hem takım kalitesi hem de ligimizin kalitesi açısından çok önemli. Garry Rodrigues’in Al-Ittihad Cidde takımına satılıp elde edilen 9 milyon Euro ile Ozan Kabak’ın Stuttgart’a satışından elde edilen 11 milyon Euro’nun aynı kefeye konulması mümkün değil. Aynı şekilde oyuncu satışından büyük gelir elde eden Fikret Orman dönemi Beşiktaş’ın, Cenk Tosun’u Everton’a önemli bir gelir elde ederek satması ile Demba Ba’yı, Ersan Adem Gülüm’ü, Dusko Tosic’i Çin takımlarına yüksek meblağlara satması, transfer vizyonu ve kulüp kalitesi açısından elbette aynı değil. Almış olduğun oyuncunun kalitesi kadar sattığın oyuncunun gittiği takım ve orada göstereceği performans da önemli. Bu durum senden oyuncu almak isteyen kulüpler için önemli bir referans. Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü, Cenk Tosun, Ozan Kabak gibi oyuncuların büyük liglerde gösterdiği ve göstereceği performans, ilerki dönemlerde ülkemizden Avrupa liglerine yapılacak oyuncu satışlarının sayısını ve elde edilen transfer miktarlarını oldukça etkileyecek. Örneğin Ozan Kabak yeni takımında beklentileri karşılarsa Galatasaray’dan oyuncu alımlarında referans olacak ve Galatasaray da transfer pazarlığını yüksek meblağlardan başlatabilecek.
Aynı şekilde Türk ligine transfer edilen futbolcular da gelecek planlarını yaparak ülkemize gelmekte. Daha önce ligimizde gerçekleştirilen transferlere bakarak Türk liginden sonraki durağın Katar ve Çin liglerinin olduğunu gören kariyerini paradan önde tutan birçok futbolcu “üst düzey futbol oynamak istiyorum” gerekçesiyle ligimizdeki büyük kulüpler yerine Avrupa liglerinde küme düşme mücadelesi veren takımları tercih edebiliyor.
Sadece büyük miktarda gelir elde etmek için günü kurtarmak adına futbol kalitesinden uzak liglere yapılan oyuncu satışları ülke futboluna zarar veriyor. Bu satışları büyük bir başarı olarak göstermeye çalışan medya ve kulüp yöneticileri bu transferlerin sayısını artmasına neden olarak Türk futbolunun kalitesinin Çin ve Katar liglerinin biraz üzerinde gibi gözükmesine neden oluyor. Elbette yüksek gelir elde etmek, yaşlı oyunculardan kurtulmak adına bu ülkelere yapılan transferler güzel. Ancak bu liglere satışı yapılan oyuncu sayısının artarken Avrupa’nın büyük liglerine gerçekleştirilen oyuncu satışının azalması, Türk futbolunun Avrupa futbolundan uzaklaşarak Asya ve Afrika futboluna yaklaştığının göstergesi. Türk futbolu her geçen gün Katar ve Çin’den önce bir dinlenme tesisi görüntüsüne bürünüyor, Türk futbolu vizyon açısından alarm veriyor.