Nisan ayıyla beraber teniste toprak kort sezonu da başlamış oldu. Kadınlarda Charleston ve Monterrey ile, erkeklerde Houston ve Marakeş ile başlayan toprak sezonunda geçen hafta Monte Carlo Masters turnuvası oynandı, ve tahmin edeceğiniz üzere Rafael Nadal’ın zaferiyle neticelendi. 1000 puan değerindeki bu turnuva benim beklentilerimi birçok açıdan karşıladı zira maçlar çekişmelere sahne olurken, oyuncuların toprak kortta yabancılık çekmediklerini gözlemledik. Diğer taraftan, turnuvanın hayal kırıklığı yaratan isimleri de korttan bağımsız olarak kendi süregelen formsuzlukları sebebiyle başarılı olamadılar.
Turnuvanın kısa bir analizine, “toprağın efendisi”nden bağımsız olarak bakmaya çalışalım. Öncelikle başarılı bir grafik çizenlerden başlayalım: Grigor Dimitrov yarı finalde Nadal’ın karşısına çıkana kadar sırasıyla Pierre-Hugues Herbert, Philipp Kohlschreiber ve David Goffin ile son derece çekişmeli ve seyir zevki yüksek maçlar oynadı. Hem Dimitrov hem de rakipleri aslında çok iyi performanslar gösterdiler ancak 3 maçın galibi de Dimitrov oldu. Yarı final maçının ilk setinde de maça ortak olan Dimitrov ikinci sette tutunamadı ve 6-4 6-1’lik setlerle turnuvaya veda etti. Dimitrov açısından son derece başarılı geçen bu turnuva, Roland Garros yolunda kendisinden sürpriz bekleyebileceğimizi gösterdi.
İkinci olarak, geçen sezon Ağustos ayında sakatlanan, bu sezona da Challenger turnuvalarıyla başlayıp vites yükselten Kei Nishikori’den bahsetmeliyiz. 2017 Kanada Masters sonrası sakatlanan ve sezonu kapatan Japon tenisçi, bu sezona da çok iyi başlamamıştı ancak Monte Carlo’da adeta küllerinden doğdu. Sırasıyla Tomas Berdych, Daniil Medvedev, Andreas Seppi, Marin Cilic ve Alex Zverev’i saf dışı bırakarak finale yürüyen Nishikori’nin performansı benim gözlerimi doldurdu desem yeridir. Özellikle Cilic’i ve 2017 Roma şampiyonu Zverev’i yendiği maçlarda oyununu mükemmele yaklaştıran Nishikori finale de Nadal’ın servisini kırarak başladığında kafamda “Acaba?” sorusu dolaşmaya başlamıştı. Ne var ki Nadal toparlandı ve maçı 2 settte kazandı. Toprak kortlarda göze batan bir başarısı bulunmayan Nishikori ilk defa bir toprak kort tunuvasında bu kadar ilerlemiş oldu. Nishikori’nin yokluğu beni çok üzüyordu, nihayet döndü de kendisini izlemeye devam edebileceğiz.
Turnuvanın göze batacak kadar başarısızları da maalesef Andrey Rublev, Dominic Thiem ve Novak Djokovic idi. Sezona Doha’da final ile başlayan Rublev’e ne olduysa Avustralya Açık’tan sonra oldu. Katıldığı 3 turnuvadan da maç kazanamadan elenen Rublev 2 ay sonra ilk kez kazanarak Dominic Thiem’in karşısına çıktı. Thiem ile olan maçı son derece sıkıcıydı: İki tenisçi de sanki zoraki çıkmışlardı korta. Bu maçı kazanan Thiem karşısında yine aylar sonra galibiyet yüzü gören Novak Djokovic’i buldu. Adeta bir “kim daha kötü?” maçına dönüşen bu mücadeleyi istemeye istemeye de olsa Thiem kazandı ve Djokovic kötü gidişine devam etti. Thiem iki vasat rakibinden sonra çeyrek finalde Nadal ile oynadı ve maçı sadece 2 oyun alarak tamamladı. Ne üzücü ki “toprağın ağır topları” olarak tanıtılan, geçen sezon enfes bir Roland Garros çeyrek final maçı oynayan Thiem ve Djokovic bu turnuvaya fazla renk katamadılar. İki sezondur Paris’te yarı final oynayan Thiem ve toprak kortta çok başarılı olan Djokovic umarım hemen toparlanırlar zira bu gidişle toprak sezonu Rafael Nadal için hiç olmadığı kadar kolay geçecek.
Ve şampiyon için de bir paragraf. Set vermeden kazandığı kaçıncı toprak kort turnuvası oldu sayamadım ama üst üste 38 settir kazanıyor dersem herhalde açıklayıcı olur. Geçen sezon Dominic Thiem’e kaybettiği Roma Masters çeyrek finalinden bu yana oynadığı Roland Garros, bu sene de Davis Cup ve Monte Carlo turnuvalarında tek set dahi vermedi ve bu alandaki rekorun sahibi oldu. Geçen sezon toprak kortta eksik kalan tek turnuvası Roma da dahil olmak üzere bu sezon da bütün toprak kort turnuvalarına talip olan Nadal, bu hafta başlayan 500 puan değerindeki Barcelona’da da yoluna kayıpsız devam ediyor. Ve işin aslı, ona rakip olacak birisi de gözükmüyor şu sıralar, Nadal bu sezon toprak kortta tulum çıkarırsa şaşırmamak gerek.
İşte 10 ayın sultanı toprak sezonunda durum şimdilik böyle. Nisan ve Mayıs aylarını kapsayan, adeta baharı ve yazı simgeleyen toprak sezonu benim için turun en özel dönemi. Güneş, Avrupa, kızıl toprak, Rafael Nadal ve Galatasaray: işte bana Nisan/Mayıs aylarını hatırlatan kelimeler. Galatasaray da şampiyon oldu mu değmeyin keyfime!
Kaynakça:
- https://www.ubitennis.net/2017/11/the-2018-edition-of-the-monte-carlo-rolex-masters-is-launched-in-milan/
- http://www.novinite.com/articles/189621/Grigor+Dimitrov+Beat+David+Goffin+in+Quarter-finals
- https://www.hindustantimes.com/tennis/kei-nishikori-beats-daniil-medvedev-to-reach-monte-carlo-masters-last-16/story-jPGoBY9cqPS68SjRBQm5TK.html
- http://indianexpress.com/article/sports/tennis/monte-carlo-masters-novak-djokovic-loses-to-dominic-thiem-5144202/
- https://www.essentiallysports.com/day-say-goodbye-closer-nadal/
- https://www.hoteleiffelseineparis.com/events/hotel-close-roland-garros-french-tennis-tournament-paris