Toplamda 3 hafta süren ve 2 bin puan vadeden, bu süre zarfında tenisçilerin kıyafet tercihlerinin bile değiştirilmediği, adeta 5. Grand Slam olarak görülen Indian Wells ve Miami Açık tenis turnuvalarının ilk durağı Indian Wells’i geride bıraktık. Amerika Birleşik Devletleri’nin iki ayrı ucu, Kaliforniya ve Miami’de düzenlenen bu iki büyük çaplı turnuva, Avustralya Açık’a tam hazırlanamamış, toprak sezonunda da yeterince başarılı olamayan sporcular için sezonun en önemli turnuvalarından ikisi ve belki de en önemli 3 haftası. Mart ayında, 25-26 derecede oynanan bu iki turnuvadan ilki Indian Wells bu sezon da sürprizlerle doluydu.
Erkekler tarafından başlarsak, geçen sezon bu 3 haftalık maratonu 2 kupayla kapatan ve ‘Sunshine Double’ı gerçekleştiren Roger Federer bu sene, hele de Rafael Nadal’ın yokluğunda, Kaliforniya’ya mutlak favori olarak gelmişti. Kuralar çekildiğinde de bu ortak kanı değişmedi zira Federer’in final yolu adeta güllerle seriliydi. Finale kadar Federer’i zorlaması düşünülen Dominic Thiem ikinci turda elenmiş, Kevin Anderson gencecik Borna Coric’e yenilmekten kurtulamamış, Hyeon Chung maçı ise ekselansları için adeta ter atma idmanına dönüşmüştü.
Federer finale bu kadar rahat gelirken, tablonun aşağısında çok daha büyük bir rekabet vardı: 2 numaralı seri başı Marin Cilic’i saf dışı bırakarak yıllar sonra adından söz ettiren Philipp Kohlschreiber ve Juan Martin Del Potro çekişmeli bir çeyrek final maçı oynadı ve kazanan Del Potro oldu. Tablonun altındaki diğer çeyrek finalde ise Milos Raonic Sam Querrey’i 3 sette mağlup ederek yarı finalde Del Potro’nun karşısına dikildi. Aylardır üst düzey turnuvalarda başarılı olamayan, 14 ayda 3.lükten 40.lığa kadar düşen Raonic bu turnuvada çok güzel bir görüntü çizdi ve sezonun devamı için kendisinden daha fazlasını bekleyebileceğimizi gösterdi.
Bu yarı final eşleşmesinden rahat bir şekilde çıkan Del Potro ‘çöl’deki finalde Federer’in rakibi oldu. Türkiye saatiyle gece 12’de başlayan maç 3 sete gitti, Federer 3 maç puanı kaçırdı ve sonunda ‘Tandil Kulesi’ Del Potro, yıkılmaz gibi görünen Federer hegamonyasını yerle bir ederek hem kariyerinin ilk Masters şampiyonluğunu elde etti, hem de tüm dünyaya Federer’in de yenilebileceğini gösterdi. Maç sonunda birbirlerini tebrik eden iki yakın dost, adına yakışan bu finalin sonunda ödüllerini aldılar ve bu hafta başlayacak Miami Açık için yola koyuldular. Rafael Nadal’ın olmayacağı Miami Açık’ta da kuralar çekildi ve Federer ile Delpo aynı yarıda değiller, bu da demek oluyor ki bir Federer-Del Potro finalini de Miami’de izleyebiliriz.
Kadınlar tarafında da güzel hikayeler vardı. Her şeyden önce gözümüzün nuru Serena Williams 1 yıla yakındır uzak olduğu kortlara Indian Wells’te geri döndü, 2001 yılında burada uğradığı ırkçı hakaretlerden tam 17 yıl sonra. 2001’de Kim Clijsters ile oynadığı final maçı sırasında kendisine edilen ırkçı hakaretlerden sonra 14 yıl boyunca Indian Wells’i boykot etmiş, turun en önemli turnuvalarından birisini gözünü kırpmadan gözden çıkarmıştı Serena.
Geçtiğimiz Eylül ayı yaptığı doğumdan sonra ilk kez korta çıkan Serena burada da önce Zarina Diyas’ı, ardından Kiki Bertens’i eleyerek ablası Venus’ün karşısına çıktı. Hem duygusal hem de keyifli geçen maçı beklenildiği gibi abla Venus kazandı ancak Serena da aslında kötü durumda olmadığını, form tutmaya başladığını bizlere göstermiş oldu. Venus Williams yoluna devam etti ve yarı finalde genç yıldız Daria Kasatkina’nın rakibi oldu. Mücadele dozu çok yüksek olan bu maçı 20 yaşındaki Kasatkina kazandı ve kariyerinin ilk Premier finaline çıkmış oldu. Final yolunda Sloane Stephens, Caroline Wozniacki ve Angelique Kerber’den sonra Venus’ü de saf dışı bırakan genç Rus, bu turnuvanın en akılda kalan oyuncusu olabilirdi, eğer finalde Naomi Osaka’yı da yenebilseydi. Tablonun yukarısında Maria Sharapova’yı eleyerek yoluna başlayan Osaka sırasıyla Agnieszka Radwanska, Sachia Vickery, Maria Sakkari, Karolina Pliskova ve 1 numaralı seri başı Simona Halep’i saf dışı bırakarak finale kadar gelmeyi başardı. 1997 doğumlu iki genç yıldızın mücadelesinde galip gelen Japon Naomi Osaka oldu. Bu sonuçla Kasatkina 11, Osaka da 22 numaraya yükseldi ve ikisi de Miami Açık’ı beklemeye başladı.
Miami Açık kurası Osaka’ya biraz şanssızlık getirdi zira genç yıldız ilk turda Serena Williams, kazanması halinde ikinci turda da Elina Svitolina ile oynayacak. Kasatkina’nın kurası ise daha kolay gözüküyor: ilk turu bay geçen Kasatkina muhtemelen ikinci turda Belinda Bencic, 3. turda Petra Kvitova, 4. turda da Jelena Ostapenko ile oynayacak. Kariyerinin ilk kupasını ‘çöl’de kazanmayı başaran Osaka ve sezon başından beri muntazam formuyla göz dolduran Daria Kasatkina, hiç şüphe yok ki WTA’nin en büyük iki yıldız adayı. Bakalım bu hafta başlayacak Miami Açık tenis turnuvası, toprak sezonundan önceki son büyük turnuva, bize neler gösterecek.
Kaynakça:
Görseller aşağıdaki adreslerden alınmıştır:
1- https://desertlocalnews.com/wp-content/uploads/2018/03/AP5A0807-web.jpg
2- http://www.wtatennis.com/sites/default/files/styles/teaser_views_photos_phone_1_43_1_2x/public/gettyimages-931620050.jpg
3- http://akns-images.eonline.com/eol_images/Entire_Site/20171117/rs_600x600-171217115442-600-alexis-olympia-serena-williams-baby-121117.jpg?fit=around|700:700&crop=700:700;center,top&output-quality=100
4- https://i.ndtvimg.com/i/2018-03/juan-martin-del-potro-wins-afp_806x605_41521431279.jpg
5- http://11f4k830or6yrwagw43qiccz-wpengine.netdna-ssl.com/wp-content/uploads/2018/03/20180316_KR_BNPPO__GB51673-1024×756.jpg
6- http://cdn.primedia.co.za/primedia-broadcasting/image/upload/c_fill,h_289,q_70,w_463/altd6nbydtejg9sq4igk
7- https://i.pinimg.com/originals/b3/3e/e9/b33ee9321766c14bcf689cf00f0b5951.jpg