Geçtiğimiz günlerde sona eren Amerika Açık Tenis Turnuvası’nın ilk tur kuraları çekildiğinde en göze batan eşleşme kuşkusuz Serena Williams-Maria Sharapova eşleşmesiydi. İkili ilk defa 2004’te Miami Masters’ta karşı karşıya gelmiş, maçın kazananı turnuvanın da şampiyonu olacak olan Serena Williams olmuştu. İkili bunun ardından defalarca finallerde, yarı finallerde karşılaştılar: o günlerde 16 yaşında olan Sharapova bugüne kadar Serena Williams’ı sadece 2 defa yenebildi(1 kere de Serena maça çıkmadığı için hükmen kazandı) ancak tarihin gördüğü belki de en büyük sporcu olan Serena Williams, Rus rakibini toplamda 20 defa mağlup etmeyi başardı. Toplamda oynanan 22 maçın 20’sini bir taraf kazanıyorsa buna rekabet diyemeyiz ancak Williams ve Sharapova arasında, 22 maçtan çok daha fazlası var.
Miami’deki ilk buluşmalarından sonra 2004 yılında iki defa daha karşılaştı bu ikili. İlki Wimbledon finaliydi ve 17 yaşındaki Sharapova bu turnuvayı daha önce 2 defa kazanmış olan Amerikalı rakibini mağlup ederek Wimbledon şampiyonluğuna ulaştı. Tenis dünyası yeni yıldızını bulmuş, hem yeteneğiyle hem de güzelliğiyle yıllarca tenis dünyasının en popüler oyuncusu olacak olan Sharapova kariyerinin ilk büyük başarısını elde etmiş ve podyuma çıkmıştı. 2007 yılında yayımladığı otobiyografisinde Sharapova, bu maçtan kısa bir müddet sonra Serena’nın bir arkadaşına “O küçük şırfıntıya bir daha asla kaybetmeyeceğim” dediğini iddia ediyor ve aralarında bir çekişmeden öte düşmanlığın da bu maçla başladığını belirtiyordu. 5 ay sonra WTA sezon sonu finallerinin final maçında Serena Williams’ı bir kere daha yenen Sharapova 17 yaşında sıralamada 4. basamağa tırmanıyor, sadece 9 ay sonra da 1.’liğe kadar yükseliyordu. İlerleyen yıllarda Serena Williams’ın, o dönem Sharapova ile ilişki yaşayan Grigor Dimitrov hakkında ‘kara yürekli bir adam’ demesi ve cevap olarak Sharapova’nın da, Williams’ın antrenörü Patrick Mouratoglou ile yaşadığı ilişkiyi dile getirip evli ve çocuklu bir adamla ilişki yaşadığı imasında bulunması da ikili arasındaki bu nefreti körükleyen olaylardı. Sharapova, meşhur otobiyografisinde “Serena ve ben aslında dost olabiliriz, ikimiz de aynı tutkuya sahibiz. Ancak arkadaş değiliz. Sanırım biz birbirimizi sürüklüyoruz, belki sadece böylesi bir düşmanlık olduğu müddetçe birbirimizi yok etmeyi düşünüyoruz. Kim bilir, belki bir gün tüm bunlar bittiğinde arkadaş olabiliriz” diyor ve Serena ile aralarında var olan düşmanlığı hem apaçık ortaya koyuyor hem de bunun sonucunu değerlendiriyordu.
2004 WTA sezon sonu finallerinin ardından oynanan 19 karşılaşmanın tamamını kazanan Serena Williams birkaç yıldır 24. defa bir Grand Slam kupası kazanıp Margaret Court’un rekoruna ortak olmanın peşinde. Sharapova’dan 2 Avustralya Açık, 1 Wimbledon, 1 Roland Garros, 1 Olimpiyat ve sayısız Masters finali alan Serena Williams, Rus rakibinin toplarına hala ilk günkü sertliğiyle vuruyor . Bunun tek sebebi de beklenmedik bir biçimde kaybettiği 2004 Wimbledon finali değil elbette: 2004 yılından itibaren uzunca bir süre Sharapova’nın çok daha fazla sponsorluk ve reklam geliri elde etmesi Serena Williams’ın en çok içerlediği konulardan bir tanesi. Serena’nın kortta Sharapova’ya karşı kurduğu üstünlüğün bir benzerini de Sharapova, her yıl sonunda yayımlanan Forbes listelerinde Williams’a karşı kurmuş durumdaydı. 2005-2015 yılları arasında aralıksız 11 defa yılın en çok kazanan kadın sporcusu olan Sharapova sonunda 2016 yılında bu ünvanını Williams’a kaptırdı. Bunda elbette 2015 yılının başında patlayan doping skandalı ve sonrasında aldığı 15 aylık kortlardan men cezasının da büyük etkisi olduğunu yadırgayamayız. Aslında ikili arasındaki rekabetin de bu noktada sona erdiğini söyleyebiliriz: Serena Williams artık en çok kazanan kadın sporcu ünvanına sahip ve Maria Sharapova’yı da her açıdan geride bırakmış durumda.
Pek çok kadın tenisçinin kaslarını bir noktadan sonra geliştirmeyi reddetmesinin aslında reklam ve sponsorluk gelirlerini kaybetmek kaygısıyla olduğununu biliyoruz, Serena Williams ise kendisini fiziken en üst noktada tutabilmek için insanüstü bir çaba harcıyor ve karşılığını da şampiyonluklar ve kupalar ile alıyor. Yani Serena en sonunda, yıllardır savaş verdiği kadın sporcuların birincil geçim kaynağının korttaki performanslarında öte vücutlarının çekiciliği olması gerçeğini tersine çevirmiş oldu. Artık dünyanın en çok kazanan kadın sporcusu, vücudunu her anlamda en güçlü noktada tutmak için çaba veren ve bu haliyle de çok güzel olan Serena Williams!
Kaynakça:
https://www.theguardian.com/sport/2019/aug/24/maria-sharapova-serena-williams-15-year-feud-us-open
https://www.wtatennis.com/players/player/310137/title/Maria-Sharapova#ranking
https://www.forbes.com/sites/kurtbadenhausen/2018/08/27/highest-paid-tennis-players-2018-roger-federer-aces-competition-with-77-million/#544be67a1fb3
http://www.stevegtennis.com/head-to-head/women/Serena_Williams/Maria_Sharapova/
https://www.express.co.uk/sport/tennis/1170363/Serena-Williams-vs-Maria-Sharapova-feud-rivalry-US-Open-Wimbledon-final-autobiography
Resimler aşağıdaki adreslerden alınmıştır:
https://www.thetimes.co.uk/article/serena-williams-and-maria-sharapova-fighting-against-time-t38x35xpk
https://www.wtatennis.com/news/its-never-easy-road-sharapova-plans-smart-schedule-after-serena-defeat-us-open
https://www.indiatoday.in/sports/tennis/story/maria-sharapova-s-book-was-100-per-cent-hearsay-says-serena-williams-1249251-2018-06-03
https://www.theguardian.com/sport/video/2018/jun/03/serena-williams-hits-back-at-maria-sharapova-over-autobiography-hearsay-video