İstanbul Başakşehir FK, 2014’e kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde faaliyet gösteren, 2014’ün Haziran ayında Belediye’den ayrılıp bir futbol kulübü haline gelen, Abdullah Avcı yönetiminde adeta süper ligin sempatik takımı halinde olan bir kulüp. Ligde şu an en yakın rakipleri ile arasındaki farkı 6 puana çıkaran İstanbul ekibi, şampiyonluğun en büyük favorisi durumunda. Ekiplerimizin ekonomik olarak çok kötü bir dar boğazdan geçtiği bugünlerde yaptıkları akılcı ve planlı transferlerle zirvede kalmayı başarıyorlar. Ne var ki tüm taraftarların sevdiği takımlardan birisi olan Başakşehir, son zamanlarda bu sevgiyi kaybetti hatta nefret edilen takımlardan biri haline geldi.
Proje Takımı
Bu tabiri kullanmak doğru mu emin değilim fakat kesin olan bir şey var ki bu takım organik, halkın takımı değil. Taraftar sayısı da bunu destekler nitelikte zaten. Buna şaşırmamak gerekiyor zira proje takımları hiçbir yerde sevilmiyor. Redbull’un projeleri olan Leipzig ve Salzburg ne kadar büyük başarılara imza atsalar da ülkelerinde pek sevilmiyorlar. Bunun nedeni nedir diye sorarsanız, futbolun taraftarsız olması yani sadece para için yapılan bir iş olması herkesi rahatsız ediyor. Doğal olarak Başakşehir de bu nefretten payını alıyor.
Futbol Ekonomisi
Başakşehir büyük bir camia değil. Ya da tarihi başarılarla dolu, geleneklere sahip bir takım da değil. Fakat gelin görün ki büyük takımlar da dahil olmak üzere tüm takımların sıkıntı çektiği bu devirde en rahat takımlardan biri görüntüsündeler. Bu durumda olmalarında, yaptıkları akılcı transferlerin, her adımı ince eleyip sık dokuyarak atmalarının da etkisi oldukça yüksek. Fakat sponsor sayısına bakılınca 25 sponsor ile en fazla sponsora sahip ikinci takım olması da hayli şaşırtıcı. Neredeyse hiç bilet ya da forma gelirine sahip olmayan bir takımın bu denli rahat görüntü çizmesi, herkesin aklına futboldan başka şeyler getiriyor. Aslında başkan Göksel Gümüşdağ’ın akıllardaki şüpheyi silecek açıklamaları da var fakat bu iz pek çıkacak gibi durmuyor.
Mentalite Değişikliği
Başakşehir adımlarını planlı atıyor ve bu plan da uzun vadeli planlar. Abdullah Avcı da bu planın bir parçası. Kulübe geldiğinden beri genç oyuncularla başarı kazanmayı şiar edinen Avcı, bu özelliği ile halkın beğenisini kazanmıştı. Ne zaman başarı için daha doğrusu şampiyonluk için bu felsefeden taviz vermeye başladı, Emmanuel Adebayor, Gael Clichy, Robinho gibi yaşlı yabancılar ile yoluna devam etmeye başladı işte o zaman futbol izleyicisinin sempatisi kayboldu. Bir de Barcelona’ya transfer olduktan sonra çeşitli skandallarla futbol hayatında sıkıntılı durumlara düşen Arda Turan’ı yüksek maaşla kadroya katması, halkın gözünde iyice yere düşürdü Başakşehir Futbol Kulübünü.
Ülkeyi Temsil
Başakşehir en kötü eleştirilerinden birisini Avrupa Ligi maçlarında aldı
aslında. Grup maçlarına yedek kadroyla çıkıp as oyuncuları lige saklamaları büyük bir kitle tarafından ülkeyi temsil etmem olarak görüldü. Çünkü İspanyolların güçlü ekibi Sevilla gibi bir takımı son anda elinden kaçıran bu takımın gruplardan çıkmasına tabiri caizse ‘çocuk oyuncağı’ olarak bakılıyordu. Tamam devam maçı olan Ludogorets maçına bile yedek ağırlıklı çıkan takım eleştiri oklarının hedefi oldu.
Rekabet
Taraftarların Başakşehir futbol kulübüne bakışının değişmesinin ne kadar mantıklı sebebi olsa da bunun en önemli sebebinin rekabet olduğu bence bir gerçek. Ne kadar doğru işler yapsanız da, ne kadar planlı hareket etseniz de eğer bir rekabet içindeyseniz sevilmezsiniz. 2007’de Süper Lig’de kendini gösterdiğinde herkes Başakşehir’i takdir ediyor, yere göğe sığdıramıyordu. Ne zaman büyük takımları tehdit etmeye, şampiyonluk sesleri çıkarmaya başladı işte o zaman görünmeyen, önemsenmeyen ne varsa açığa çıktı. Bahsettiğim sponsor konusu göze battı, eskisi gibi olmadığı söylendi ve takım gibi değil de ticarethane gibi işletildiği öne sürüldü. Hepsi ama hepsi tüm ışıklar üzerlerinde toplandığı zaman ortaya çıktı.
Son olarak da şunu söylemek gerek, bu ülkede şampiyon olmak hiç kolay değil. Futbol tek başına yeterli değil zira taktik, ekonomi, taraftar, ve daha birçok şeyin lehinize olması gerekiyor. Umarım Başakşehir, eski günlerdeki gibi sevilen takım profiline geri döner.