MAÇIN ARDINDAN: FENERBAHÇE 1 – GALATASARAY 3

“Ey Jesus’un ruhu, Kadıköy’deysen üç kez kapıya vur!”

Belki filmlerde görmüşsünüzdür, belki de kendiniz oynamışsınızdır. Genç bir arkadaş grubu beraber vakit geçirirken sıkıldıkları bir akşam, aralarından biri grubu toplar. Odada ışıklar söner, kapı kapanır ve sözde ruh çağırma oyunu başlar. Yine o kişi, yüksek ve boğuk bir sesle şöyle der: Ey ruh, buradaysan üç kez kapıya vur! Olmaz ya, bizim oyunumuzda ruh da oradadır. Ruh önce uzaklardan Torreira ile, ardından pek bekletmeden Mertens ile kapıya vurup arkadaş gurubunu iyice gerer. Biraz bekledikten sonra son dokunuşunu Sara ile yapar ve odadan ayrılır.

Neler Oldu?

Süper Lig’in 6. haftasında Fenerbahçe, evinde Galatasaray’ı konuk etti. Geçtiğimiz sezon karşı karşıya geldikleri iki lig müsabakasında seyircilere ancak 1 gol sunabilen ve topladıkları puanlara ile diğer rakiplerle oynadıkları maçlardaki performanslarına nazaran birbirlerine karşı son derece tutucu kalan iki ekip, bu kez özellikle tarafsız seyirci için keyifli bir maç ortaya koydu. Orta sahaların çabuk geçildiği, çok sayıda gol pozisyonunun olduğu bir müsabaka izledik. İlk yarı, önce Torreira’nın uzaklardan çektiği şutta topun Livakovic’in sırtına çarpmasıyla 0-1 oldu. Ardından, etkisiz bir maç geçirmesine rağmen, Çağlar’dan aldığı nadir kafa toplarından birinde Osimhen’in asistiyle Mertens’in zarif dokunuşuyla skor 0-2’ye geldi. İlk yarıda skora rağmen oynadığı oyunla taraftarına “acaba” dedirten Fenerbahçe, ikinci yarıya pek de etkili başlayamadı ve 59. dakikada Sara’nın taçtan başlattığı organizasyonu kendi bitirmesiyle 0-3 geriye düştü. Golden 4 dakika sonra, Fred’in ceza sahasına sızıp kazandırdığı penaltıyı Dzeko gole çevirerek farkı 2’ye indirdi, ancak geriye kalan dakikalarda gol gelmedi ve Galatasaray, Kadıköy’den galip ayrıldı.

Dejavu

8 Ocak 2023 tarihli 0-3 sonuçlanan maçta yine Kadıköy’de Jorge Jesus ve Okan Buruk karşı karşıya geldiğinde her ne kadar istatistik ve oyunun akışı olarak bu maçla benzerlik göstermese de hemen hemen aynı olduğu daha önemli bir konu var. O da Mourinho ve Jesus’un derbileri ele alış şekilleri. Jesus üçlü bir defans kurgusu ile kendi yarı sahasını hemen hemen boş bırakarak Barış Alper Yılmaz ve Kerem Aktürkoğlu’nun arkaya koşularıyla yıldızlaştığı maçta Okan Buruk’a mat olurken bu kez satranç tahtasının başına geçen Mourinho, karşı pres kurgusunu santra çizgisine yakın bir konumda kabullendi ve Galatasaray’ın yeni yıldızı Gabriel Sara önderliğindeki oyun kurulumuna müsaade ederek Jesus ile aynı kaderi paylaştı.

Maçın Görünen Yüzü

Odadaki fili öldürüp sonra oyunu ele alalım. Aşağıda görseli de bulunan maçın istatistikleri ele alındığında özellikle maçı izlememiş olan biri Fenerbahçe’nin şansız bir mağlubiyet aldığına inanabilir ki inkar edilemez, evet Fenerbahçe gerçekten ciddi gol fırsatları yakaladı. Ancak özellikle xG (beklenen gol) özelinde bir detay gözden kaçmamalı ki Galatasaray’ın yıldızı Osimhen pek de gününde olmadığından skoru Fenerbahçe için çok daha kırıcı hale getirebilecek pek çok fırsatı harcadı. Beklenen gol istatistiğinde futbolcunun topa son dokunuşu yaptığı yer çok önemli olduğundan Galatasaray bu konuda geride kalmış gibi gözükebilir ancak Osimhen biraz gününde olsa ya da Icardi oyuna girebilecek bir fizik kapasitede olsa hem istatistik kağıdı hem de skor tabelası değişebilirdi.

Okan Hocanın Planı

Şimdi de Okan hocanın oyuna dokunuşunu ele alalım. Buruk’un Galatasaray’ı pres odaklı bir takım olarak ele alınabilir ancak tabii ki her büyük takım gibi oyun kurulumunda da mahir oldukları epey alan var. Galatasaray genelde bek asimetrisi yaratarak Torreira’nın derine inip stoperleri üçlediği, pas örgüsü ile topu ileri taşıdığı bir şablonla oyun kurmayı tercih eder. Bu maç ise maçın yıldızlarından Sara ile pas örgüsünün geri planda olduğu, Torreira ve Sara’nın stoperlerden topu aldıkları ve daha çok dribling ile mesafe kat edip topu hücuma aktardıkları, orijin bir bek olmayan Kaan ve savunma temelli Jakobs’un birincil görevlerinin Tadic ve Maximin’i kısıtlamak olduğu bir plan tercih etti. Okan hoca yazın gerçekleştirdiği basın toplantılarında ve geçtiğimiz sezonlardaki bazı maç sonu toplantılarında pozisyonu hem başlatan hem de bitiren orta saha eksikliği hissettiğinden bahsetmişti. Sadece bir pozisyon, hocanın maç planını ve hayallerini süsleyen orta sahanın oyuna etkisini göstermeye yetti.

Topu orta sahada alıp ileriye taşıyan Sara, topu Torreira’ya bıraktı kendisini Jayden ile Djiku’nun arasında demarke bırakacak derin koşuyu attı.

Mertens ve Kaan’ın örgüsüyle ceza sahasına kat eden Sara topu Yunus’tan aldıktan sonra yine minik bir driblingle topu soluna çekti ve şutu Livakovic çıkardı. Galatasaray golü atamasa da 13 saniyede mesajı verdi, Okan hoca Mourinho’yu yenmişti.

Son Notlar

Epey gelgitli, bol pozisyonlu derbide Galatasaray moral depoladığı son derece gösterişli bir galibiyetle sahadan ayrıldı. Kazanan taraf olduğundan maçı Okan Buruk ve Galatasaray odaklı tarif etmek daha sağlıklı olarak ele alınabilir ama bir de kaybeden biri var. Chelsea’deki ilk günlerinde basın mensuplarının baskısı sonucu kendine taktığı lakapla, Porto günlerindeki başarılana nazire yapan şekliyle özel biri (Special One). Jose, dünyanın en iyi oyuncularıyla çalıştığı dönemlerde dahi takımın yıldızı olmuş ve hem iyiyi hem de kötüyü üstüne çekerek paratoner görevini görmüştür. O yüzden manşeti de Okan Buruk’un başarısının altını tekrar tekrar çizip Jose Mourinho üstünden verelim:

“Special one Galatasaray üç”

Görseller A BOLA, Flashscore ve beIN SPORTS sayfalarından alınmıştır.

KAYNAKÇA

https://www.sofascore.com/

https://www.flashscore.com/

Leave a Reply