Amerika saatiyle 1 şubat sabahı NBA tarihinin yavaş yavaş oluşan görüş birliğine göre gelmiş geçmiş en büyük takasına sahne oldu. Bu kadar köklü ve geçmişi hayli eskiye dayanan bir ligde biz basketbol severler çok şanslıyız dolayısıyla. Hiç retro özlemi çekmenize gerek yok. Gerçekten bu lig böylesini görmedi. Tabii ki takas yalnızca başlıkta geçen isimlerle şekillenmiyor ancak esas adamlar onlar. Önce gelin tüm detayları verelim. Dallas Mavericks cephesi Max Christie ve 2029 korumalı 1. tur draft hakkını alırken Los Angeles Lakers ise Markieff Morris ve Maxi Kleber’i rotasyona ekledi. Esas meseleyse Antohny Davis artık bir Mavsliyken, Luka Doncic ise Laker oldu.
Takas bu denli büyük ve ilk duyuran isim gazeteci Sams Charania olunca önce özellikle Dallas cephesi olayın şokuyla sosyal medyaya hücum etti. Akabinde Lakerslılar tabii. Nasıl olabilirdi böyle bir takas, gerçekten olmuş muydu ve pek tabii sebebi neydi? Takas öyle büyük ki bu soru işaretleri yalnızca bizde yok. Zira ne kadarı dedikodudur bilinmez söylenenlere göre takastan ne Davis’in ne Doncic’in ne de LeBron’un haberi varmış. Takasın kazananı takasta tartışılır. Bu takas öyle bir takas ki ölçek büyük olsa da kazanan yok gibi. O halde neden oldu bu takas? Gelin hep birlikte önce Dallas, sonra Los Angeles ve en sonunda da lig ölçeğinden takasın muhtemel sonuçlarına biraz kafa yoralım.
Mavericks Cephesi
Kaybeden yok dedik. Ancak bir kazanan seçeceksek cevap Dallas aslında. Zira Lakers cephesinde gelen ismin büyüklüğünden kaynaklı yüzlerde güller açıyor. Dallas ise Dirk Nowitzki’den sonra kulüp tarihinin gördüğü en büyük oyuncuyla ve o oyuncunun önünde uzun yıllar da varken bir anda yolları ayırdı. O halde nasıl olurdu böyle bir takas. Aslında NBA’i yakından takip ediyorsanız -çok yakından daha doğrusu. Takası ilk duyduğunuzda çok şaşırsanız fakat ligi takip etmeye uzak kalanlara göre şoku üstünüzden çok daha kolay atabilirsiniz. Çünkü takasın Mavs sorumlusu olan ve Lakers’ın genel menajeri Rob Pelinka’ya giderek Luka Doncic’i pazara çıkaran isim Nico Harrison’dır. Harisson, sayılara ve kulüp etiğine Amerikan kültüründe hiç olmadığı kadar önem veriyor. Zira bu sebeple yine NBA severler iyi bilecektir ki Luka’nın kulüp yönetimiyle arası zaten hiç iyi olmadı. Biraz dedikodu boyutunda kalsa da Luka’nın yağ oranı sebebiyle takımdan yollandığı haberi Nico ismini bilince pek de ilginç gelmiyor. Luka’nın sakatlık dönüşü 122 kilolara kadar geldiği, ki bu kilo diğer yedi uzun arasında ligdeki en ağır 8. Adam olduğu anlamına gelir, ve Dallas yönetiminin ne yaparsa yapsın Luka’yı profesyonellik konusunda istedikleri kıvama getiremedikleri konuşuluyor.
Peki şimdi ne olacak. Dallas çok ilginç bir üçlü kurgulamış oldu aslında. NBA tarihinin en iyi yardımcı oyuncusu kim desek herhalde pek çokları düşünmeden Scottie Pipen der. Ki doğrudur da. Ancak ikinci için şöyle bir düşünsek Dallas’ın üç adamını da diyenler olacaktır. LeBron’un eski yardımcısı Kyrie, şimdiki yardımcı Davis ve yıllarca Curry’ye rağmen şutör olan ve yüzükleri toplayan Klay artık aynı takımda. Yaş gereği hadi Klay’i oradan çekip alalım. Ancak kalan yardımcı oyunculara bir kötü haberimiz var ki o da Gotham’da artık Batman yok ve biri için Batman olma vakti.
Los Angeles’taki Yakınlar
Luka Doncic’i yeni takas etmiş bir taraf olarak hele ki bu taraf Los Angles’sa, neler olduğunu az çok tahmin ediyorsunuzdur sanırım. Lakers cephesi o kadar mutlu ki takası sağlıklı kafayla oturup ele almak için menajer Rob Pelinka veya koç J.J. Redick dahil sanıyorum kimsenin vakti olmadı. Ancak aslında bir gerçek var ki o da roller gereği üstüne basan iki adam aynı takımda aslında. LeBron’un oyun stili için galaksi benzetmeleri sık yapılır. Yani oyun ona göre şekillenmelidir ve etrafındaki gezegenler tamamen onun eksiklerini giderecek şekilde kurgulandığında başarı hemen hemen garantidir. Peki bu ünvanın yeni varisi kimdi? Luka Doncic. Luka da aynı LeBron gibi lig ortalamasına kıyasla topu fazlaca elinde isteyen ve oyunun kendi üzerinden kurgulanmasına bırakın NBA’i çocukluktan beri alışkın bir adam. Bu noktada birinin toptan vazgeçmesi, en azından kendini kısıtlaması şart. Ancak isimleri düşününce koç da J.J. gibi henüz ligin tozunu yeni yutmaya başlamış bir adam olunca bu pek mümkün gözükmüyor. Tabii ki bu ikilinin uyum yakalamasına gerek kalmadan yüksek yüzdelerle skor üretip maçları kapattıkları günler olacaktır ancak ligde uzun yıllardır şunu görüyoruz ki birbirinden kopuk süper ikililer uzun vadede bırakın başarıyı iflas demek. İflas Lakers için bir seçenek pek olmayabilir. Zira Hollywood’a her zaman yıldız akını olur. Ancak bu ikilinin kaderi doğru kurgulanmazsa Paul George-Kawhi Leonard ya da Devin Booker-Kevin Durant’ten pek de farklı olmaz.
Peki neler yapılmalı? Bu noktada Rob Pelinka’ya kızmak imkansız. Çünkü bir gerçek var ki: Eğer Doncic masadaysa onu alırsınız. LeBron’unuz olursa da alırsınız. O da öyle yaptı. Ancak takım artık ince işçiliğe ihtiyaç duyar hale geldi. Lakers beklentiler civarında bir sezon geçiriyordu. Ligin ortalarında bir sıradan play-off’lara katılıp bir noktada elenecek gibiydiler. Belli ki Pelinka bunu istemedi. O halde şimdi ana rotasyona en azından bir şutör ve bir uzun daha eklenmeli. Özellikle şutör için pazarda hayli tanıdık bir isim var ki o da: Bogdan Bogdanovic. Uzun meselesini de düşününce Lakers elde kalanlarla neler yapabilir bilinmez ancak onlar için deyimin tam anlamıyla mühendislik zamanı.
NBA İçin Takasın Anlamı
Hem lig yönetimi hem de bizler takasın sonunda aslında Lakers’ın tarafında gibiyiz çünkü bu ölçekte bir takas gerçekten olmadı. O yüzden nasıl yorumlanır bundan sonrası için neler olur diye şimdiden bir şeyler söylemek gerçekten zor. O sebeple biz kolaylardan gidelim. NBA özellikle Avrupa pazarına satmak için eşsiz bir ürüne sahip oldu: Lakers forması giyen Doncic. Keza Dallas da şoku atlattığında özellikle Klay Thompson da biraz daha toparlayabilirse son yılların en uyumlu üçlülerinden biriyle play-off’lara gidiyor. Bizler de reytinglerin biraz dip yaptığı ve iyiden iyiye TikTok ligine dönüşen normal sezon için harika bir izlence sebebi bulmuş olduk. Acaba LeBron ile Doncic neler yapacak. Ancak illa ki biraz da riskli bir şeyler söyleyelim. İşin zor tarafından bir tahmin verelim. O zaman ben kendimi bir adım öne atıp şöyle diyebilirim. Sanıyorum LeBron James’in Golden State Warriors’a takası eskisi kadar imkansız değil.
Görseller NBA, ESPN ve Bleacher Report sayfalarından alınmıştır.
KAYNAKÇA
