Tenisin en eski ve en prestijli turnuvası olan Wimbledon’da tek kadınlarda şampiyon, 13 Temmuz Cumartesi günü oynanan final maçı sonucunda belli oldu. Jasmine Paolini’yi 6-2, 2-6 ve 6-4’lük setlerle 2-1 mağlup eden Barbora Krejčíková, turnuvayı şampiyon olarak tamamlayan isim oldu.
Bir önceki yazımda değerlendirmesini yaptığım Krejčíková-Paolini eşleşmesi tam olarak beklediğim yönde gerçekleşen bir final maçına sahne oldu. Krejčíková’nın turnuva tablosunun şampiyonluk favorilerinin ağırlıklı olduğu yoldan geldiğini bu yolda da Ostapenko, Rybakina gibi oyuncuları zorlu maçlar sonucu geçerek daha yüksek seviye bir oyunla final yaptığını söylemiştim. Bunların yanında, bir Grand Slam şampiyonu olarak finale çıkıyor oluşu ve bugüne kadar tekler ve çiftler dahil çıktığı 12 final maçından 11 şampiyonlukla ayrılması da bu finalde kendisini bir adım öne çıkaran bazı faktörlerdi. Nitekim; Krejčíková, tam da beklediğim gibi yüksek seviyeli oyunuyla üst perdeden giriş yaptığı ilk seti domine ederek 6-2 kazandı. Rakibinin 4 servis oyunundan ikisini kıran, birinde de iki kez servis kırma puanı değerlendiremeyen Çek raket; kendi dört servis oyunlarının ise ikisini sıfıra karşı, birini de tek puan bırakarak, rakibine hiç servis kırma puanı göstermeden kazandı.
Yarı final maçında ortaya koyduğu mücadelede olduğu gibi, Paolini’nin maçı kaybedecek olsa bile bir reaksiyon göstererek mücadele edeceğini ve kolay kolay bırakmayacağını düşündüğüm ikinci set de aynı beklediğim gibi gelişti. Yarı final maçında gösterdiği reaksiyondan bile daha dominant bir geri dönüş yapan Paolini, ilk setin tam tersi bir ikinci set izletti bizlere. Krejčíková’nın ilk servisini kırarak sete 3-0 giren İtalyan tenisçi, bu sette rakibine sadece bir kez servis kırma puanı verdi ve tıpkı bir önceki sette Krejčíková’nın kendisine karşı sergilediği return oyunu performansını bu kez kendisi Krejčíková’ya karşı uygulamayı başardı. Dört return oyununda iki kez servis kırdığı ve iki kez de servis kırma puanından faydalanamadığı ikinci seti, ilk setteki skorla bu sefer kendisi kazanan Paolini, kariyerinin ikinci Grand Slam finalinde ilk kez set kazanmayı başararak maçı tie-break setine taşıyordu.
Tiebreak seti için ise hiçbir öngörüm yoktu. Krejčíková’yı bir adım daha avantajlı gördüğüm fakat Paolini’nin de işleri bir anda tersine çevirme potansiyeline sahip olan bir tenisçi olduğunu göz önünde bulundurduğum senaryoda ilk iki set tam olarak beklentimi karşılamıştı. Üçüncü set ise ya tecrübenin, yani Krejčíková’nın, ipleri yeniden eline aldığı bir set olacaktı ya da tıpkı Vekić’le oynadığı yarı final maçında yaptığı gibi, Paolini’nin silik başladığı bir maçta büyük bir geri dönüş yapmasına sahne olacaktı. Krejčíková’nın servislerde ilk setteki performansına döndüğü, Paolini’nin ise ikinci sette bıraktığı yerden devam ettiği tiebreak setinde, iki taraf da karşılıklı üçer adet rahat servis oyunu oynadı. Yedinci oyunda ilk kez servis kırma puanı yakalanan üçüncü sette Krejčíková, ikinci denemesinde rakibinin servisini kırdı ve 4-3’lük üstünlüğü yakaladı. Karşılıklı rahat iki servis oyunu sonrası 5-4’te maç için servis atmaya gelen Krejčíková, bu sette ilk kez servis kırma puanlarını gösterdiği bu oyunda ancak üçüncü maç puanı sonrasında seti kazanmayı başardı ve şampiyonluğunu ilan eden taraf oldu.
İlk iki setinin öngördüğüm gibi geçtiği bu final maçında tiebreak seti, iki oyuncunun da gerçekten iki setteki en iyi halleriyle çarpıştığı bir set oldu diyebiliriz. İki setin aksine bariz üstün bir oyuncunun olmadığı bu sette, iki taraf da oynadıkları beşer servis oyunundan dördünde hızlıca oyunu kapatmayı başarırken diğer birer servis oyunlarında ise ikişer kez servis kırma fırsatı buldular. Bulduğu fırsatı değerlendiren taraf olan Krejčíková, kritik anlarda ayakta kalmayı başarması sonucunda şampiyonluğa ulaştı. Maç önünde de ufak bir adım önde olduğunu düşündüğüm Krejčíková’nın gerçekten de burun farkıyla kazandığı bir maç olduğunu söyleyebiliriz. 2021 Roland Garros şampiyonluğu sonrası, kariyerinde çıktığı ikinci Grand Slam finalinde de mutlu sona ulaşan Krejčíková, profesyonel tenis kariyerinde ise çiftler ve tekler dahil olmak üzere çıktığı 13. finalden 12. şampiyonluğunu kazanmayı başardı. Şampiyonlukla ilgili bir ufak detay da, kendisinin çiftlerde oynadığı zaman partneri olan vatandaşı Kateřina Siniaková’nın bu sefer başka bir partnerle, ABD’li Taylor Townsend ile çiftler şampiyonluğuna ulaşması oldu. Wimbledon 2024, kadınlarda Çekya tenisi için tarihteki unutulmayacak yerini aldı.
Krejčíková’nın şampiyonluğuyla ilgili en özel detay ise idolü, eski koçu ve 1998 Wimbledon şampiyonu Jana Novotná’yla ilgili. Tıpkı Novotná gibi Brno’lu olan Krejčíková, henüz küçük yaşta bir tenis meraklısıyken annesiyle birlikte hayranı olduğu Novotná’nın evine gitmiş ve kendisine bir mektup bırakmıştır. Başarılı geçirdiği alt yaş kategorileri kariyeri sonrası profesyonel olup olmamak arasında kararsız kalan Krejčíková’ya, Novotná profesyonel olması yönünde destek olmuş ve bunun yanında 2014-17 yılları arasında da koçluğunu yapmıştır. 2017 yılında kanserden ötürü vefat eden Novotná, ölümünden önce Krejčíková’ya bir Grand Slam şampiyonluğu kazanmasını söylemiş ve Krejčíková da bu isteği ya da vasiyeti, 2021 Fransa Açık şampiyonluğuyla gerçeğe dönüştürmüştür. Maç sonu röportajında bunlara değinen 28 yaşındaki tenisçi, Novotná’nın 1998’de kazanmayı başardığı bu kupayı bir gün kazanabileceğini hiç düşünmediğini de sözlerine ekledi.
Bir ay önceki Roland Garros finalinden sonra üst üste ikinci kez bir Grand Slam finali oynayan Paolini ise ilk finalinin aksine kazanmaya daha yakın bir profil çizdiği ikinci finalini anlık nüanslarda kaybetmiş oldu. Geç açılan kariyerinin zirvesinde geçirmekte olduğu bu iki ay sonrası kazandığı tecrübelerle birlikte büyük bir övgüyü hak eden 28 yaşındaki İtalyan tenisçi; Świątek, Gauff, Šabalenka ve Rybakina’nın ardından WTA Tour’da Dünya 5 numarasına yükselmeyi başardı. Önümüzdeki ay gerçekleşecek olan Olimpiyat Oyunları için, özellikle yükselen formuyla, kendisini de altın madalyanın olağan şüphelileri arasına yazdırdı. Toprak kortta düzenleneceğinden dolayı Iga Świątek’in en ağır basan favori olduğunu düşündüğüm Olimpiyat Oyunları’nda, hiç şüphesiz Paolini de madalya için tıpkı bugünkü gibi bir tehdit olacaktır tüm rakiplerine.
