Tarihin en iyi oyuncularından biri olan, sayısız kupa ve bireysel başarılarla dolu bir kariyere sahip Lionel Messi’nin belki de koleksiyonundaki tek eksik bir Dünya Kupası’nın olmamasıydı. Messi futbola başladığı 2004 sezonundan beri katıldığı pek çok röportajda en büyük hayalinin ülkesi Arjantin ile bir Dünya Kupası kazanmak olduğunu söylüyordu. Yıllarca bu hayalin peşinden koşup elinden geleni yapsa da 2022 yılına kadar bir türlü o hayalini kurduğu kupayı kazanamamıştı. Artık kariyerinin sonlarına gelen 35 yaşındaki Messi’nin 2022 Dünya Kupası performansı birçok futbolsever için merak konusuydu. Çünkü belki de bu Messi’nin son Dünya Kupası olacaktı. Arjantin en son 1986 yılında bu kupayı kazanmış ve Arjantinliler 36 yıldır kupanın hayalini kuruyordu. Şüphesiz en büyük umutları da dünyanın en iyi oyuncularından Messi’nin takımlarında olmasıydı. İşte bu kadar beklenti ve baskıyla başlıyordu 2022 Dünya Kupası Messi için. Ancak Messi bu baskıya 7 gol 3 asist gibi tarihin en iyi Dünya Kupası performanslarından birini göstererek cevap verecek ve bu çok hak ettiği kupayı en sonunda kazanacaktı. Bu yazıda Messi’nin yıllardır hayalini kurduğu ve en sonunda müthiş bir performansla kazandığı o epik Dünya Kupası hikayesini ele alacağız.
2014-2018 Arası Arjantin Milli Takımı
Messi 2022 öncesinde 4 kez Dünya Kupası’na ülkesi Arjantin ile katılma şansı elde etse de kupayı kazanmayı başaramamıştı. Dünya Kupası’nın yanı sıra Güney Amerika ülkeleri arasında yapılan Copa America’ya da 2021 öncesinde 5 kez katılmıştı. İlk olarak 2006 yılında Dünya Kupası’na katılan Messi, kupaya çeyrek finalde Almanya’ya penaltılarda 5-3 kaybederek veda etmişti. 2007 yılında ise Copa America’da finale kadar gelmesine rağmen Brezilya’ya 3-0 mağlup olmuştu. 2010 Dünya Kupası da Messi için güzel bir sonla bitmemişti. Yine çeyrek finalde Almanya’ya 4-0 gibi ağır bir skorla mağlup olarak turnuvaya veda etmişti. 2011 yılında katıldığı Copa America’ya ise bu kez de çeyrek finalde Uruguay’a elenmişti. Kısacası Messi için 2014 yılına kadar milli takım kariyerinin istediği gibi gitmediği çok belliydi. Ancak 2014 Dünya Kupası’nda Arjantin finale kalmayı başarmış ve Belçika, Hollanda gibi favori takımları saf dışı bırakarak finale gelmişti. Ancak finalde rakip yine Messi’nin baş belası Almanya’yaydı. Oldukça ortada geçen maçı Messi ve arkadaşları Higuain’in karşı karşıya pozisyonda topu auta atması ve Mario Götze’nin 114. dakikadaki golü sonucunda 1-0 kaybetmişlerdi. Kariyerinin en çok hayal ettiği kupasına bu kadar yaklaşmışken kaybetmek Messi’yi oldukça üzmüştü. Öyle ki maçtan sonra gözyaşlarını tutamayan Messi’yi gören pek çok taraftar futbolun Messi’ye bir Dünya Kupası borçlu olduğunu söylüyordu.
Dünya Kupası finalini kaybetmenin hemen ardından 2015 yılında düzenlenen Copa America’yı da finalde Şili’ye penaltılar sonucu 4-1 kaybeden Messi için milli takımda kupa kazanamama kabusu devam ediyordu. 2015’in hemen ardından 2016 yılında Amerika’da düzenlenen Copa America’yı Messi ve arkadaşları yine finalde Şili’ye penaltılarda 4-2 kaybediyordu. Finalde kaybetmenin yanı sıra bu maçta Messi bir de penaltı kaçırmıştı. Maçtan sonra uzun süre yedek kulübesinde gözü yaşlı bir şekilde oturan Messi o kadar üzülmüştü ki bu maç adeta onun için bir yıkım olmuştu. Üst üste kaybedilen finaller sonucu Messi, Şili maçının hemen ardından milli takımı bıraktığını açıklamıştı. Bu artık Messi’nin resmi olarak belki de ilk kez Arjantin takımı ile kupa kazanma hayalinden vazgeçişinin göstergesiydi. Messi, Arjantin halkının ve hayranlarının yoğun isteği ve desteğiyle 1 ay içinde milli takıma geri döndüğünü şu sözlerle açıklamıştı: “Geri dönmeyeceğimden neredeyse emindim ama ülkemi çok seviyorum. Takıma dönmemi isteyenlere teşekkür ederim.” Messi milli takıma geri dönerek hayalinden vazgeçmediğini ve hedefe ulaşmak için elinden geleni yapacağını söylüyordu. Onun karakterinde pes etmek yoktu.
2018 Dünya Kupası öncesi artık futbolseverler Arjantin için bir şeylerin değişmesini istiyor ve bekliyordu. Ancak Arjantin bu beklentilerin oldukça altında kalan bir oyun oynuyordu. Öyle ki 2018 Dünya Kupası’nda gruptan bile Messi’nin olağanüstü performansı sayesinde zorla çıkabilmişlerdi. Messi, son 16 turunda Fransa’ya 4-3 kaybederek bir kez daha bir Dünya Kupası’ndan eli boş dönüyordu. Arjantin Futbol Federasyonu bu erken vedanın ardından radikal bir karar alarak Jorge Sampaoli ile yolları ayırarak yerine Lionel Scaloni’yi getiriyordu. Bu hamle belki de Messi ve Arjantin halkı için bir dönüm noktası olacaktı.
Scaloni Sonrası Arjantin Milli Takımı
Scaloni’nin başa geçmesiyle kadrosunda revizyona giden Arjantin yavaş yavaş oyun temposunu kazanmaya başlıyordu. 2019 yılında Copa America’da Arjantin milli takımı yarı finalde Brezilya’ya 2-0 kaybetse de baş belaları Şili’yi üçüncülük maçında 2-1 yenerek turnuvayı üçüncü olarak bitiriyordu. Ardından 2021 yılında düzenlenen Copa America’da Arjantin belki de uzun yıllar sonra ilk kez bu kadar bütünleşmiş bir takım görüntüsü veriyordu. Takımdaki herkes birbiri için oynuyordu. Turnuvada finale kadar namağlup gelen Arjantin’in finaldeki rakibi Brezilya’ydı. Çok formda olan Brezilya milli takımı ülkesinde düzenlenen 2021 Copa America’yı ezeli rakibi Arjantin’e karşı kazanmayı çok istiyordu. Maracana’da oynanan dev maçı Arjantin rakibini 1-0 yenerek kazanıyordu. Bu galibiyet Messi için çok şey ifade ediyordu. Arjantin ile ilk resmi kupasını kazanan Messi üstelik bunu ezeli rakibinin sahasında yapmayı başarmıştı. Ayrıca Messi sonunda milli takımıyla finalde kaybetme şanssızlığını da yenmeyi başarmıştı.
2022 Dünya Kupası öncesi tarihte ilk kez Finalissima adlı Güney Amerika ve Avrupa şampiyonlarının karşılaştığı bir organizasyon düzenleniyordu. Bu özel maçta Arjantin ile İtalya karşı karşıya geliyordu. Arjantin maçı 3-0 gibi net bir skorla kazanarak rakiplerine Dünya Kupası öncesi göz dağı veriyordu. Aynı zamanda bu Messi’nin Arjantin ile kazandığı 2. resmi kupa demekti. Scaloni sonrası inanılmaz bir yükselişe geçen Arjantin milli takımı 37 maçtır kaybetmeyerek 2022 Dünya Kupası’na geliyordu. Çoğu futbolsever belki de uzun zaman sonra ilk kez Arjantin’i Dünya Kupası’nda favori olarak görüyordu.
2022 Dünya Kupası
2022 Dünya Kupası öncesi tüm gözler Lionel Messi ve arkadaşlarındaydı. Pek çok futbolsever Messi’nin belki de son kez katıldığı bu Dünya Kupası’nı kazanmasını ve futbolun Messi’ye olan borcunu ödemesini istiyordu. Ancak Arjantin turnuvaya beklentilerin çok altında kalarak 2-1’lik Suudi Arabistan mağlubiyeti ile başlıyordu. Maçın ardından çok ağır eleştirilere maruz kalan Messi ve arkadaşlarının üstündeki baskı artık her zamankinden de fazlaydı. Ancak Arjantin bu baskıya gereken cevabı Meksika ve Polonya karşısında alınan galibiyetlerle cevap veriyordu. Belki de Suudi Arabistan maçından hemen sonra oynanan Meksika karşılaşmasında Messi ceza sahası dışından müthiş bir vuruşla o golü atmasa Arjantin favori olarak gösterildiği Dünya Kupası’na grup aşamasında veda edecekti.
Son 16 turunda Avusturya ile karşılaşan Arjantin maçı 2-1 kazanarak çeyrek finale yükseliyordu. Çeyrek finalde ise rakip güçlü Hollanda’ydı. Çok çekişmeli geçen maçı penaltılar sonucu 6-5 kazanan Arjantin’de maçın yıldızı şüphesiz 1 gol 1 asist ile oynayan Lionel Messi’ydi. Bu gol aynı zamanda Arjantin formasıyla Dünya Kupası’nda attığı 10 gol ile en çok gol atan oyuncu unvanına sahip Batistuta’nın rekorunu yakalaması anlamına geliyordu. Arjantin, Suudi Arabistan mağlubiyeti sonrası artık iyice toparlamış ve oyun olarak kendini geliştirmişti. Özellikle grup aşaması sonrası Scaloni’nin orta sahada Leandro Paredes yerine Enzo Fernandez ve formsuz Lautaro Martinez yerine Julian Alvarez’in oynatması Arjantin’in oyununu daha da öne taşıyordu. Yarı finalde rakip son dönemin başarılı takımı ve 2018 Dünya Kupası finalisti Hırvatistan’dı. Hırvatlar yarı finale favorilerden biri olan Brezilya’yı penaltılarla eleyerek gelmişti. Özellikle kalecileri Dominik Livakovic üst üste inanılmaz performanslar gösteriyordu. Hırvatistan belki de yarı finali onun bu üstün performansına borçluydu. Ancak yarı finalde Arjantin inanılmaz bir oyunla adeta Hırvatistan’ı sürklase ediyor ve rakibini 3-0 yenerek finale çıkıyordu. Messi yine 1 gol 1 asist ile Arjantin’i taşımaya devam ediyordu. Aynı zamanda attığı bu golle birlikte artık Arjantin milli takımının Dünya Kupası’nda en çok gol atan oyuncu unvanının sahibi oluyordu.
Artık büyük final zamanı gelmişti. Bu kez rakip 2018 Dünya Kupası şampiyonu Fransa’ydı. Fransa Mbappe, Dembele, Camavinga gibi pek çok genç ve inanılmaz yetenekli oyuncuya sahip bir takımdı. Kağıt üstünde de kadro kalitesi olarak Arjantin’den güçlülerdi. Ancak Messi 2014 yılında finalde kaybettiği Dünya Kupası’nı bu kez kazanmak ve Fransa’dan 2018’in rövanşını almak istiyordu. Maça fırtına gibi başlayan Arjantin, Messi ve Di Maria’nın golleriyle 2-0 öne geçiyordu. Fransa oldukça etkisiz bir oyun ortaya koyuyordu. Öyle ki 80. dakikaya kadar rakip kaleye şut atmakta bile zorlanıyordu. Ancak 80. dakikada Otamendi’nin hatası sonucu Fransa penaltı kazanıyordu. Mbappe’nin attığı penaltı golü Fransa için adeta uykudan uyanma anı olacaktı. O dakikadan yalnızca 2 dakika sonra Mbappe ceza sahasında gelişine mükemmel bir vuruşla maçta beraberliği sağlıyordu. Artık maç tekrar başlamıştı. Messi dışında bütün Arjantinli oyunclarıda bir şaşkınlık ve panik vardı. Messi ise yalnızca gülüyordu çünkü bu kupayı kolay bir şekilde kazanamayacağının farkındaydı.
Maç artık inanılmaz zevkli hale gelmişti. Her 2 takım da karşılıklı fırsatlar buluyordu. Ancak bir türlü o galibiyet golü gelmedi ve maç uzatmaya gitti. 108. dakikada Lionel Messi kaleciden dönen topu tamamlayarak Arjantin’i bir kez daha öne geçiriyordu. Ancak Fransa’nın pes etmeye niyeti yoktu. 116. dakikada Montiel’in eline çarpan top sonucu penaltı kazanan Fransa, bir kez daha Mbappe ile beraberliği sağlıyordu. Böylelikle Mbappe hat-trick yapıyor ve gerçekten de inanılmaz oynuyordu. Uzatmalarda da eşitlik bozulmuyordu. Artık kazananı penaltı atışları belirleyecekti. Messi’nin milli takım kariyerinde penaltı atışlarından yana şu ana kadar şansı pek de iyi değildi ama bu sefer o kupayı ne olursa olsun kazanmayı kafasına koymuştu. Öyle hırslı öyle istekli oynuyor, mücadele ediyordu ki… 120 dakika boyunca oyundan hiç düşmeden, yorgunluğa rağmen konsantrasyonunu bir an bile kaybetmeden oynuyordu. İlk penaltıyı Arjantin adına Messi kullanacaktı. Bu aslında o kadar kritik bir penaltıydı ki… Bütün Arjantin halkının umudu oydu. Eğer o penaltı kaçırırsa Arjantin için büyük bir yıkım olabilirdi. Messi de bunun farkındaydı. Kararlı bir şeklilde topun başına geldi ve hayatının belki de en önemli penaltısını gole çevirmeyi başarıyordu. Arjantin kalecisi Emilano Martinez’in muhteşem penaltı kurtarışları ve Arjantinli oyuncların yaptığı düzgün vuruşlarla Arjantin Fransa’yı penaltılarda 4-2 mağlup ederek kupayı kazanmayı başarıyordu. Messi göz yaşlarını tutamıyordu. Bu pes etmemenin, vazgeçmeden çok çalışmaya devam etmenin, verdiği mücadelenin gözyaşlarıydı. Messi yalnızca 6 sene önce neredeyse milli takımı bırakma noktasına gelmişken şimdi Arjantin ile kazanılabilecek bütün kupaları kazanmış, Arjantin’in 36 yıl sonra Dünya Kupası kazanmasında başrol oynamıştı. Hem de bunu tarihin en güzel ve zevkli finallerinden birinin sonucunda yapıyordu. Her anlamıyla çok özel, efsanevi bir maç izlemişti futbolseverler.
Messi elbetteki bu kupayı tek başına kazanmamıştı. Takım arkadaşlarının müthiş hırsı ve oyunu, teknik direktör Scaloni’nin dokunuşları, teknik heyet, staff, Arjantin Futbol Federasyonu… Herkesin bu kupada emeği vardı. Ancak Messi’nin emeği çok ayrıydı. Turnuva boyunca ortaya koyduğu 7 gol 3 asistlik performans yalnızca tarihin en iyi Dünya Kupası performanslarından olmasının yanı sıra sahada gösterdiği liderlik, takım arkadaşlarını her an motive etmesi, asla pes etmemesi, kazanma hırsı da bu kupanın kazanılmasında çok önemli bir rol oyunuyordu. Yazıyı bitirmeden önce Messi’nin yalnızca bu Dünya Kupası’nda kırdığı rekorlara bir bakalım: Bir Dünya Kupası’nda en çok maçta maçın oyuncusu seçilen oyuncu (5), Dünya Kupası tarihinde en çok maçta maçın oyuncusu seçilen oyuncu (11), bir Dünya Kupası’nda 5 gol atan en yaşlı oyuncu, bir Dünya Kupası’nda 6 gol atan en yaşlı oyuncu, bir Dünya Kupası’nda 7 gol atan en yaşlı oyuncu, 2 farklı Dünya Kupası’nda MVP (most valuable player) seçilen ilk oyuncu, 4 farklı majör turnuvada MVP seçilen ilk oyuncu (2014,2022 Dünya Kupası, 2015,2021 Copa America), Düny Kupası’nda MVP seçilen en yaşlı oyuncu, bir Dünya Kupası’nda grup aşamaları, son 16 turu, çeyrek final, yarı final ve final maçında gol atan ilk oyuncu, Düya Kupası tarihinde en çok gole katkı yapan oyuncu (13 gol + 8 asist), Miroslav Klose ile birlikte Dünya Kupası’nda en çok maçta gol atan oyuncu (11 maç), Dünya Kupası tarihinde en çok maça çıkan (26 maç), en çok süre alan (2314 dakika), en çok maçta açılış golünü atan oyuncu (8 maç) ve en çok maçta kaptan olarak sahaya çıkan oyuncu (19 maç), Dünya Kupası tarihinde en uzun aralıkla maça çıkan oyuncu (16 Haziran 2006- 18 Aralık 2022), Arjantin Milli Takımı ile Dünya Kupası tarihinde en çok gol atan oyuncu (13 gol), Arjantin Milli Takımı ile Maradona’yı yakalayarak Dünya Kupası tarihinde en çok asist yapan oyuncu (8 asist), tek bir Dünya Kupası’nda Arjantin formasıyla 5 gol atan ilk oyuncu, tek bir Dünya Kupası’nda Arjantin formasıyla 6 gol atan ilk oyuncu, tek bir Dünya Kupası’nda Arjantin formasıyla 7 gol atan ilk oyuncu, 1 Dünya Kupası’nda 1 gol atan ve 1 asist yapan en yaşlı oyuncu (35 yıl, 172 gün), 5 farklı Dünya Kupası’nda asist yapan ilk oyuncu. Bu rekorların yanı sıra kazandığı Dünya Kupası ile instagrama post koyan Lionel Messi’nin paylaşımı yaklaşık 75 milyon beğenme ile instagramın en çok beğeni alan paylaşımı oldu. Bu da aslında futbolseverlerin Messi’nin Dünya Kupası’nı ne kadar kazanmasını istediğini kanıtlar nitelikteydi. Futbol sonunda Messi’ye olan borcunu ödemişti. Hem de bunu kendisine yakışan epik bir hikaye ile yapıyordu.
*Kapak fotoğrafı bbc.com’dan alınmıştır. Diğer fotoğraflar da sırasıyla goal.com, trtspor.com.tr, trthaber.com, sondakika.com ve www.birgun.net sitelerinden alınmıştır.