1903 yılında kurulan ve çalışmalarını jimnastik ile atletizm üzerinde yoğunlaştıran Beşiktaş Kulübü, seneler 1911’i gösterdiği zaman önemli bir güç kazanır. Aynı semtin futbol kulüpleri olan Valideçeşme ve Basiret takımları Beşiktaş çatısı altında toplanmaya karar verir. Böylece Beşiktaş Futbol Şubesi 1911 yılının Ağustos ayında Şeref Bey önderliğinde kurulmuş olur.
Kulübün ilk kadrosunu Resul, Şeref, Rıdvan, Doktor Sabri, Doktor Ali, Doktor Mehmet, Fahri, Asım, Sadi, Behzat ve Kazım oluşturur. İlk yıllarında önemli başarılar elde eder Beşiktaş ancak bu başarılara diledikleri gibi sevinemezler çünkü Osmanlı Devleti Balkan Savaşları’ndan yeni çıkmış, I. Dünya Savaşı ise henüz başlamıştır.
Bir maç sonu soyunma odasında Doktor Mehmet arkadaşlarına yaptığı konuşmada onlara şöyle seslenir :
Arkadaşlar!
Türk varlığı tehlikede. Bütün bir vatan ve başkent hedef alınmıştır. Ölüm kalım savaşına tutuşan milletin kaderini paylaşmayacak mıyız ?
Takım arkadaşlarından Kaptan Kazım bu konuşmaya destek verir:
‘’ Ya bugün şerefimizle savaşır şehit oluruz ya da yarın şerefsizce öldürülürüz. ‘’
Bu sözler ile Beşiktaş futbol takımının oyuncuları gönüllü olarak askere yazılırlar. Takımın kurucularından Şeref Bey Romanya’ya; Doktor Mehmet, Doktor Ali ve Doktor Sabri Kafkasya’ya; Kaptan Kazım, Asım ve Sadi Çanakkale’ye gönderilir. Takımın geri kalan üyeleri de I. Dünya Savaşı’na dahil olurlar.
Edebiyata ve şiirlere ilgi duyması, aynı zamanda kendisinin de şiirler yazması sebebiyle arkadaşları tarafından ‘’şair’’ ismi takılan Kazım, cephede de şiirler yazmaya devam eder. 27. Alay’da görevli olan Şair Kazım, mevzilerdeyken bulunduğu sipere atılan ve sırtına çarpan gülle ile şehit olur. Şair Kazım’ın cebinden tüm mal varlığını ve savaş süresi boyunca aldığı maaşı Beşiktaş’a bağışladığını bildiren vasiyeti yazılı kağıt çıkar. Kan izleri bulunan bir başka kağıtta ise uzun yıllar Beşiktaş marşı olarak söylenen o meşhur şiir yazılıdır:
Hayatı süsledik izharı ittihatla bugün,
Yolunda gençliğin ulvi değil miydi birleşmek.
Sebatı bayrağımız yaptık, itilamız için…
Neticesiz ve boş olmaz, sebatla hiçbir emek.
Dakikalar bize bir nağbe nişad olsun,
Kulübümüzde müceddet nücumu mevc vursun
Bu kâinat bize hep gıpta ediyor isar,
Biz 11 arkadaşız, lakin arkamız daha var.
Bu zevk alemi dar zannedip de aldanalım,
Vekar, hak gibi sakin, nezih ve saf olalım.
Fakat bu hal ile, kuvvet gibi cesur olalım.
Refik Osman’ın anılarında Kaptan Kazım’dan şöyle bahsedilir: ‘’Kazım hakikaten iyi top oynardı. Terbiyeli, karıncayı bile incitmeyen bir gençti…’’ Kaptan Kazım da yanındaki binlerce Mehmetçik gibi vatan müdafaasında Çanakkale’de şehit olur. Çanakkale’ye birlikte gittiği takım arkadaşları Asım ve Sadi de Gelibolu’dan geri dönemez. Kafkasya cephesindeki Beşiktaşlı futbolcular Doktor Ali, Doktor Sabri ve Doktor Mehmet de Kafkaslar’da şehit düşerler. Beşiktaş takımından 8 futbolcu I. Dünya Savaşı sırasında farklı cephelerde şehit olur.
Beşiktaş semtinde bulunan Şehit Asım ve Şehit Kazım sokaklarında vatan savunmasında hayatlarını kaybeden futbolcuların isimleri yaşatılmaktadır.
Futbolda birçok ülke dünya şampiyonu oldu ama hiçbir ülkenin futbolu bizimki gibi ‘kahraman’ olamadı.
Kapak fotoğrafı Beşiktaş resmi sayfasından, diğer fotoğraflar sırasıyla Twitter ve Ajansspor’dan alınmıştır.
Kaynakça
Turgut, Suat. Beşiktaşlı Kaptan Kazım’ın Çanakkale Destanı. 2023 Yayıncılık. Baskı.
https://www.trtspor.com.tr/haber/detay/canakkale-sehidinin-besiktasa-mirasi-228893.html
