Tag Archives: Behçet Necatigil

Kapımızdaki Davetsiz Misafir

Bazen terk edilmiş bir evin yıkık dökük duvarlarında, bazen çat kapı gelen eski birdostun muhabbetinde ya da bazen yüreğimizin zihnimize fısıldadığı cüretkâr bir suflede…Kimi zaman saklambaç oynarcasına kat kat çarşafların arasına gizlenmiş, kimi zaman ise birtül perdenin arkasına bile geçmeyi reddedip çırılçıplak karşımıza dikilmiş bir şekilde… Biryerde ve bir şekilde buyur edilmeyi beklemeksizin her insanın
Devamı

Aynadaki Yabancı

İnsanoğlu yalnız. Büyüdükçe, yaşlandıkça bunun farkına varmak; gerçeklerin insanın yüzüne buzdan ayaz gibi çarpması açıkçası kaçınılmaz. Öyle yakıcı bir yalnızlık ki bu, dış dünyanın onayını alabilmek için, yani tek bir olumlu geri dönüt uğruna kendini baştan yaratmaya, toplumun beklentilerine göre kendini yontmaya, bükmeye ve kırmaya razı. Öyle yalnız ki kaçamadığı, bir türlü kurtulamadığı tek can
Devamı

Behçet Necatigil: Nilüfer Şiiri ve Kusursuz Mazi

“Bence her şair, şiir hayatı boyunca üç burçtan: gurbet, hasret ve hikmet burçlarından geçiyor.” diyor Behçet Necatigil. Benzer şekilde, Behçet Necatigil’in  şiir anlayışını farklı evrelerde değerlendirmek mümkündür. 1945 – 1955 yılları arasında anlatma unsurunun ağır bastığı şiirler yazan Necatigil, okuyucusunu yormayan bir üslup benimsemekteydi. 1955’ten sonra şiirindeki öykü unsurunu azaltmış, kendini sezdirmekle yetindiği şiirler yazmaya
Devamı

Nostalji Üzerine Bir Göz: Radyo Tiyatrosu

Geçmişe özlem ve modern zamanların karamsar görüntüsü birleşince “Nerede o eski günler !” dediğimiz dönemlerin büyülü gerçekliğine inanıyoruz. Plaklardan duyulan ses, sahaflardan alınan tozlu kitaplar ve siyah beyaz fotoğraf kareleri algılarımızda neredeyse gerçek sanatın cevabı olarak yer alıyor. Bu yüzden nostaljinin günümüzde yalnızca geçmişseverlik değil aynı zamanda bir sanat duruşu niteliğinde olduğu fikrindeyim. Yeşilçam sinemasıyla
Devamı