Varoluş, Varoluşçuluk
Bu yazıda elimden geldiğince varoluşçuktan bahsetmek istedim.
Devamı
Bu yazıda elimden geldiğince varoluşçuktan bahsetmek istedim.
Devamı
Geçtiğimiz aylarda, 35 yıllık bekleyişin ardından, bilimkurgunun kilometre taşlarından biri olan Bladerunner’ın ikinci filmi gösterime girdi. Yurtdışında, izleyiciyi tatmin edebilmiş olmasına karşın, Türkiye’de, birkaç sahnenin, dağıtımcı firma tarafından sansürlenmesi, tartışmalara yol açtı. Ben de yapılan bu yersiz müdahaleden ötürü filmi protesto ettiğimden, bir Bladerunner 2049 incelemesi yerine, Bladerunner ve Ghost in the Shell (1995)’in üstünde
Devamı
‘’ … Sisyphos’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, durmadan itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu, o da yeniden itiyordu kayayı, kan ter içinde
Devamı
31 Ekim 1918. 28 yaşında bir deli daha fazla çizemedi. O sapkın ruh Egon Schiele’e ait. Avustralyalı biri, Klimt’in hayranı olduğu biri. Kız kardeşiyle arasındaki ilişki bazı biyografilerde ensest olarak nitelendirilecek derecede derin olan biri. Stüdyosuna gelen küçük çocukların erotik çizimlerini yaptığı için pedofiliyle suçlanıp hapse giren biri. Son olarak da karısını ve doğmamış bebeğini
Devamı