Auschwitz Günlükleri -1 “Bizler Yahudi Olduğumuz İçin Şanslıydık”

Tarih’i çoğu zaman yaşanılan gerçekliğiyle muhafaza edemiyoruz. Camekanların arkasından incelediğimiz kağıt parçaları, yapılan tüm antlaşmalar ve “lider odaklı” yapılan Tarih sohbetleri, bizi yaşanan olayların samimi gerçekliğinden uzaklaştırıyor. Tarih, akademik bir makaleyi analiz edip felsefesini yaparak amacına ulaşamaz oysaki. Bu kaygılarımın bir ürünü olarak yazmış olduğum Auschwitz – Birkenau gezimin ardından, orada tüm yaşadıklarımı size de yaşatabilmek, duygu ve izlenimlerimi aktarabilmek adına, Fransız bir kızın 1942 yılında Auschwitz’e getirilişini ve orada yaşadıklarını anlatan, iki bölümden oluşan bir hikâye kurgulamış bulunmaktayım. Fakat yazıda gerçekleşen her bir olay İkinci Dünya Savaşı  zamanında Auschwitz’de yüzbinlerce kişi tarafından yaşanmıştır. Hikâyedeki isimler ise, gerçekten -Auschwitz’de- hikâyede verilen tarihlerde orada bulunmuşlardır.

[box_light]Bölüm 1 – Bizler Yahudi Olduğumuz İçin Şanslıydık[/box_light]

Ben trenleri pek severdim. Tren demek yolculuk demekti. Yeni yerler keşfetmek, kendi dünyanı büyütmek… Tren tatil demekti. Tren, yeni bir kitaba başlamak, onu okurken göz ucuyla dışarıya bakmak, tarçınlı çörek yemek demekti.

[box_dark]11 TEMMUZ 1942[/box_dark]

de7f17a114ff44f5810bBir gün, evimize, kısa bir zaman içerisinde evden çıkmamız gerektiğini yazan bir kâğıt geldi. Yolculuğa çıkacaktık. Alman askerler böyle emrediyordu. Her bir kişinin tek bir bavul alma hakkı vardı ki bu yeterliydi. Keşke nereye gideceğimizi söyleselerdi. Yolculuğa çıkarken gereksiz eşyaları yanıma almamayı babamdan öğrenmiştim. Tek sıkıntı bu yolculuğun ne kadar süreceğini bilmememdi. Belki iç çamaşırlarım yeterli olmayacaktı. Her neyse, Almanlar yolculuğa çıkmamızı istemişti ve yolculuk tatil demekti. Hitler Fransa’ya girmişti ve devletimiz bizi korumak istiyor olmalıydı. Fakat niçin sırf bizim mahallelerimize girdiklerini anlayamıyordum. Bu arada özel eğitmenim Bayan Chapman’dan uzak kalacaktım.  O bizimle gelemiyordu. Onun, Hristiyan olduğu için bizimle yolculuğa çıkamamasına üzülmüştüm. Ona yapılan büyük adaletsizlikti, biz Yahudi olduğumuz için şanslıydık. Tanrı’ya Bayan Chapman’a da şans vermesi için dua ettim.

[box_dark]19 TEMMUZ 1942[/box_dark]

hungary2Yolculuk sabahı annem, benim ve kardeşimin çoraplarımıza para yerleştirdi. Tüm seyahatlerimizde para hep babamda dururdu oysaki. Kardeşimin elini hiç bırakmamam gerektiğini tembihledi. Ailem ilk defa bir tatil günü mutsuzdu. Tren garının ters istikametinde ilerlemeye başladık. Anlayamıyordum. Babam bugün çok suskundu. Trenimize Paris’in biraz dışında kalan  Drancy’den binecektik.

Jews-arriving-at-Pithivie-003Drancy’ye gelmiştik.  Burada yüzlerce insan üzerinde “Deutsche Reichsbahn” yazan trenlerin önüne dizilmişlerdi. Aralarında benim birkaç hafta önce küstüğüm Anna Cearniavski vardı. Onu kırmızı ceketinden tanımıştım. Birdenbire trenlerin camlarının olmadığını fark ettim. Ama camsız tren olamazdı ki!  Şaşırmıştım. Her bir vagona en az elli kişi biniyordu.  Sıra neredeyse bize gelmişti. Önümdeki yaşlı kadın için merdiven basamakları çok yüksekti. Basamakları çıkarken sendeledi. Alman asker “schwindlig Juden!” (Sersem Yahudi!) dedi hiddetle. Korkmuştum. Bir telaş vagona girdim. İçerisi ölmüş fare gibi kokuyordu. Karanlıktı. Vagonda hiç koltuk yoktu. Almanlar fakir olmalıydılar. Yolculuğa olan heyecanım yerini derin bir korkuya bıraktı. Aileme döndüm. Ne babam ne de annem sorduğum sorulara cevap vermiyordu. Kardeşim ağlamaya başlamış susmuyordu. Eve dönmek istiyordum. Yanımdaki adam, “Bizi domuz nakliyatı yaptıkları trenlere tıkıştırdılar, bugün cehennemimizin başladığı ilk gün” dedi. Adam yanılıyordu. Cehenneme yalnızca kötü insanlar giderdi ve ben kötü biri değildim.

[box_dark]21 TEMMUZ 1942[/box_dark]

Kaç gündür yoldayız hatırlamıyorum. Vagonun kapısı bugün ilk defa açıldı. Vagonun pis kokusu güneşe karıştı. O an, vagonda yolculuğun başında duyduğum inlemeleri bir daha neden işitmediğimi anladım.  Bağırışlar içerisinde vagondan çıktık. Hayatımda hiç bu kadar büyük kalabalık görmemiştim.

Jewish community mark 75th anniversary of Kindertransport

Devam edecek…

Leave a Reply