043Türkiye’den göç eden Türkler denilince akla ilk olarak Almanya ve işçi aileleri gelmektedir. Oysa İsveç’e yapılan göç de en az Almanya göçü kadar büyük önem arz etmektedir. Hakkında kolay kolay bilgi edinemediğimiz, bugün sayıları 100.000’i geçen vatandaşlarımız İsveç’te yaşamlarını sürdürmektedir. Peki, nedir İsveç’i Türkleri için bu kadar cazip kılan? Güzel insanların hikâyeleriyle bu durumu irdeleyelim.

İsveç’e gelen ilk Türk göçmenleri ya okumak için gelmişlerdi buraya ya da örneğin bir ressam İhsan Aydın, bir heykeltıraş İlhan Koman gibi iş ve benzeri nedenlerle takılmışlardı, kuzeyin bu güzel soğuk ülkesine. Onları İsveç gemilerinde çalışan ya da İsveç’te karaya çıkan bazı gemiciler, gönlünü bir İsveçli sarışına kaptıranlar izlemişti.

[box_light]Beyin Göçleri[/box_light]

Opera ve Tiyatro Sanatçısı Ayten Kuyulu Stockholm Kraliyet Operası korosundan emekli oldu.

Opera ve Tiyatro Sanatçısı Ayten Kuyulu Stockholm Kraliyet Operası korosundan emekli oldu.

Türkiye’nin en büyük sorunsalları arasında yerini alan Beyin Göçü maalesef ivmelenerek devam ediyor. Nice sanatçımız, mühendisimiz, değerli akademisyenlerimiz Yurt Dışında yaşamayı ve orada mesleki hizmet vermeyi tercih ediyorlar. Kimi zaman onları içten içe eleştirsek dahi bence bu durum birazda Türkiye’nin ayıbıdır.  Yeterli çalışma ve araştırma olanağı tanımayan bir ülke yerine yaptıkları işe saygı gösteren hak ettikleri maddi geliri sağlayan bir ülkede çalışan başarılı vatandaşlarımda bir noktada haklılar. İsveç’e yapılan ilk göçler özellikle mühendis ve doktorlarınkilerdir. Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında başlayan bu göçler günümüzde de devam etmektedir.

[box_light]Yüksek Mühendis Rasin Örsan[/box_light]

“Halıcı” lakabı ile tanınan Akif Arhan, İsveç’e ilk yerleşen Türk olarak biliniyor. 1928 yılında Akif Bey’i izleyen bir diğer isim ise Rasin Örsan. 1948 yılında Galatasaray Lisesinden mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nde mühendislik okuyor. Burada, İsveçli bir profesörünün referansı ile eğitimine İsveç’te devam etmek istiyor. Rasin Örsan’ın İsveç’e karşı ilgi duymasını sağlayan olay ise şöyle gelişiyor:

“ Galatasaray lisesinde talebe iken, bir gün gazetede, İsveç Başbakanı’nın tramvayda evine giderken kalp krizi geçirmesi sebebi ile öldüğünü duyduk. Allah Allah… Şaşırdık! Bir Başbakan tramvayla mı evine gider?”

Rasim Bey’in hocasının yazmış olduğu referans mektubu kabul görüyor ve Rasin Bey önce Stockholm Üniversitesi’nde lisans eğitimi alıyor. Ardında 1953 yılında Yüksek Mühendis olarak mezun oluyor.

[box_light]Siyasi Mülteciler[/box_light]

037Uluslararası anlaşmalarda “siyasi mülteci”: Kendi ülkesindeki görüş ve faaliyetlerinden ötürü resmi makamları baskısına uğrayan, hapis veya yaşamsal tehlike içerisinde bulunan kişi olarak tanımlanır. İsveç yabancılar yasasının 3, 5 ve 6. Maddeleri ile de İsveç siyasi sebeplerle ülkeye gelenlerin ülkede kalmasına izin veriyor.

Darbelerle, sağ-sol kavgalarıyla, ekonomik zorluklar ve siyasi baskılarla dolu bir ülkede yaşadığımız hesaba katılırsa, birçok Türk’ün İsveç’e göç etmesi gerekiyordu. Nitekim öyle oldu. 1971 ve 1980 askeri müdahalelerinden sonra çok sayıda Türk İsveç’e göç etti.

[box_light]Alkım Aktuğ[/box_light]

Alkım Aktuğ bir 12 Mart mültecisi. İsveç’e 1972 yılında gelmiş. Aktuğ, o dönem siyasi mülteci olarak İsveç’e gelenlerin neler yaptıklarını şu şekilde dile getiriyor:

“Kendi ülkesinde belirli şartlardan dolayı siyasi çalışmalarını devam ettiremediği için, yurt dışına çıkıldığı vakit ilk olarak insanlar siyasi mücadelesini devam ettirmek istiyor. Fakat yurt dışında müdahaleyi devam ettirme şekli ile yurt dışına çıkmadan önce böyle bir mücadeleyi nasıl gerçekleştireceği konusundaki görüşleri birbirini tutmuyor. Her şeyden önce insanların binlerce kilometre ötedeki yurtlarında olan biteni kolaylıkla takip edebilmesi mümkün olmuyor. Buraya politik sebeplerden gelen insanların en büyük derdi –dert olarak nitelendirilirse- kendi görüşlerinden olan Türkleri belirli bir çatı altında toplayıp örgütlemek. Fakat bu imkâna erişemiyorlar çünkü istedikleri miktarda insanı toparlayamıyorlar”.

Günümüzde ise çok daha farklı bir göç kitlesi ile karşılaştığımız İsveç göçmenlerine yazının ikinci bölümü Konya’nın Kulu ilçesi ve Türk işçileri odaklı olarak devam edecektir.

[box_dark]KAYNAKÇA[/box_dark]

İlk Gelenler, Kendi Ağızlarından İsveç Türkleri-1 Arslan Mengüç 1992 Stockholm Turk-Kultur i Sverige

Leave a Reply

1 comment

  1. edip egeli

    Ya ya yıllar yıllar sonra turizmci olunca karşıma 1 adam çıktı ismi Rasin Örsan’mış yıllarca beraber çalıştık .Daha evvel bilmezdim bu beyi .İsveç’den turist yollar bende buradan hizmet verirdim ..