Semavi dinler arasında en çok takipçisi bulunan dindir Hıristiyanlık ve Hıristiyanların da yarısından çoğu ise Katolik kilisesine bağlıdır. Bugün değişik kaynakların söylediğine göre 1 milyardan fazla Katolik vardır. Siz kendinizi hayal edebiliyor musunuz 1 milyar insanın ruhani lideri olarak? Sizden bir söz, ağzınızdan çıkacak bir kelimeyi bekleyen, size şartsız koşulsuz ‘itaat’ eden yüz milyonlarca insan.. Dünya popülasyonun neredeyse yedide birine hitap eden birisi olarak Papa inanılmaz bir manevi gücü elinde bulunduruyor. Bunun aksini söylemek neredeyse imkansız. Peki kitleleri peşinden sürükleyen papaların ve kardinallerin yaşadığı, dünyanın en ufak ülkelerinden bir tanesi olan Vatikan’ın tarihini biliyor musunuz?

Aziz Petrus (Saint Peter)

Aziz Petrus (Saint Peter)

Boyutları itibariyle dünyanın en ufak ülkelerinden birisi olmasına rağmen – Manhattan’da bulunan Central Park’ın sekizde biri kadar – neredeyse 2000 yıllık tarihi, oynadığı sosyal ve siyasal rol ile kapladığı coğrafi alandan çok daha büyük bir öneme sahip Vatikan. Bugünkü Vatikan’ı anlayabilmek adına erken Roma dönemine uzanmak gerekiyor. Roma döneminde ‘Ager Vaticanus’ adıyla anılan bugünkü Vatikan’ın bulunduğu alan o zamanlarda mezarlık olarak kullanılıyor ve şehir sınırlarının dışarısında kalıyordu. Vatikan tepesinin kaderi ise M.S. 64 yılında değişecekti. İmparator Nero kendisine yeni bir saray yapmak üzere şehrin kullanılmayan alanlarında bulunan otları yaktırıp da ateş kontrol altından çıkınca bütün Roma’yı sarar. Tabi ki koskoca İmparator böyle bir hatada sorumluluğu üstlenmez ve bir günah keçisi arar. O yıllarda Roma’da Hristiyanlık tam anlamıyla yasaktır. Doğal olarak Hz. İsa’nın takipçileri de kanunlara karşı gelmiş oluyorlardı. İşte İmparator Nero, bu yangının sorumlusunu da Hristiyanlar arasında bulur. Hz. İsa’nın 12 havarisinden bir tanesi olan Aziz Petrus (Saint Peter) ve takipçilerini çarmıha gererek idam eder. Aziz Petrus’un bedeni ise Vatikan tepesinde bulunan mezarlığa gömülür.

Yaklaşık 300 yıl sonra, Hristiyanlık Roma İmparatorluğu tarafından da kabul edilince İmparator Konstantin, Vatikan tepesine bir katedral inşa etmeye karar verir. Bu tepeye yapılan ilk inşaat olan katedral rivayete göre Aziz Petrus’un mezarının bulunduğu yere yapılır ve dolayısıyla Aziz Petrus Kilisesi adını alır. Bu katedral uzun yıllar boyunca dünya Katoliklerine hizmet eden bir kurum halini alır.

Ancak bugün bildiğimiz haliyle Vatikan’ın oluşması ise papalığın en güçlü dönemi olan 16. Yüzyıl’a denk gelir. Hem maddi hem de sosyal ve siyasal olarak Papalık en güçlü çağını yaşarken, İmparator Konstantin tarafından yaptırılan katedral yerine Aziz Peturs’a yaraşır bir kilise yaptırmaya karar verir ve bugün her sene milyonlarca insanın ziyaret ettiği Aziz Petrus Bazilikası inşa edilir. Bazilika sadece manevi olarak Aziz Peter’i yüceltmekle kalmaz, aynı zamanda dünyanın sayılı Rönesans harikalarından birisi olarak ortaya çıkar. Michelangelo’nun Sistine Şapeli yapmasının üzerinden 400 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen hala görenleri büyülüyor.

sistine-chapel_1

Sistine Chapel

Papalık, 16. Yüzyıl’dan sonra da İtalya’da sadece manevi bir figür olmaktan öteye geçiyor ve dönemin en önemli siyasi aktörlerinden bir tanesi olarak İtalya’da büyük bir coğrafi alana hakim oluyor. Bu sebeple Papalık sadece Tanrı’ya hizmet eden insanlar ordusu değil, gerçekten silahlarla hem kendini koruyan hem de agresif politikalar izleyen militer bir politika da izlemeye başlıyor. Bu bir yandan papaların ruhani lider oldukları kadar bir kral olmaya başlamalarına da neden oluyor. Diğer bir yandan da tabi Papalığın zenginleşmesine. Bu zenginleşme sayesinde yukarıda da bahsettiğim gibi dünyaca ünlü sanat eserlerinin ortaya çıkmasına da neden oluyor. Bugünkü Vatikan’ın temel binaları hep bu dönemde inşa ediliyor.

II. Victor Emmanuel

II. Victor Emmanuel

Papalık 19. Yüzyıl’ın ortalarına kadar gerçek anlamda İtalya’da ve Kıta Avrupası’ndaki en önemli siyasi figür olarak kalmaya devam ediyor. Burada sadece Katolik dünyası üzerindeki manevi gücü değil, Papalığa bağlı olan topraklardan aldığı vergiler ve askeri gücü de çok önemli bir rol oynuyor. Ancak İtalya’da sahneye Victor Emmanuel II’nin çıkması her şehir devleti gibi Papalık Devletleri için de sonun başlangıcı oluyor. II. Victor Emmanuel Papa’nın ordusunu önce Roma’ya daha sonra da çıkış noktası olan Vatikan Tepesi’ne hapsediyor. İtalya’nın bütün şehir devletlerini bir araya getiren ve birleşmiş bir İtalya kuran II. Victor Emmanuel 6. Yüzyıl’dan sonra bütün İtalya coğrafyasına hükmeden ilk kral oluyor. Böylece Papalık sahip olduğu bütün imtiyazları ve imkanları neredeyse kaybediyor. Askeri ve ekonomik gücünü tamamen kaybeden Papalık yine de 100 hektarlık alanda, Vatikan’da dünya Katoliklerinin ruhani lideri olarak önemli bir konumda kalmaya devam ediyor.

Vatikan ise İtalya’nın birleşmesinden sonra tam anlamıyla ‘beş parasız’ kalıyor. Ciddi mali problemlerle uğraşıyor; ta ki 20. Yüzyıl’ın ikinci on yılına kadar. 1920 yılında İtalya yeniden Vatikan’ın ayrı bir devlet olarak var olmasına ilişkin bir anlaşmayı imzalıyor ve 1849 yılından itibaren geçen zamanda Vatikan’ın kayıpları için 92 milyon dolar (günümüz parasıyla 1 milyar dolardan fazla) tazminat ödüyor. Bu tazminat ile Vatikan ve Papalık yeniden maddi gücüne kavuşuyor.

Aziz Petrus Meydanı (St. Peter's Square)

Aziz Petrus Meydanı (St. Peter’s Square)

20. Yüzyıl’da ise tarihten kalma bir alışkanlık nedeniyle olsa gerek sadece Katoliklerin ruhani liderini barındıran ve sadece Tanrı’ya hizmet eden insanları bulunduran bir yapı olarak çalışmıyor. Aksine dünya üzerinde birçok siyasi ve sosyal mesele ile yakından ilgilenen, birçok sorun konusunda siyasi bir tavır ortaya koyan bir aktör olmaya devam ediyor. Gerek Soğuk Savaş döneminde komünizme karşı duruşu, gerek 11 Eylül saldırılarından sonra radikal İslam’a karşı duruşu bu savı destekler nitelikte.

Ne olursa olsun Papa ve Vatikan yaklaşık 2000 yıllık tarihi, gizli arşivleri dokümanları ile araştırmacıları cezbediyor. Her ne kadar arşivlerin çoğu gizli ve erişime kapalı olsa da bir gün bu arşivlerin açılması umudunu taşıyan birçok kişi olduğuna inanıyorum. Sonuçta bugüne kadar görev alan 266 papanın da Vatikan’ın da bu arşivlerde yatan ve bütün dünyayı ilgilendiren daha nice sırları olmalı. Yakın gelecekte bu sırlara da vakıf olabilmek dileğiyle…


KAYNAKÇA

Behind the Closed Doors of The Vatican

The Holy See (Vatican City), The World FactBook

Vaticanstate.va

Leave a Reply