Futbol Uğruna Savaş: Honduras – El Salvador

“Futbol sadece basit bir oyun değildir, futbol devrimin silahıdır.”

Che Guevara’nın futbolun önemini vurgulamak için söylediği bu söz akla şu soruları getiriyor: Futbol politik bir silah olarak kullanılabilir mi? Futbol gerçekten de halkları birbirine düşürecek kadar güçlü müdür? Bu soruların cevapları 1969 yılında iki komşu ülke olan Honduras ve El Salvador’un yaptıkları savaşta yatıyor. “La guerra del fútbol” yani Futbol Savaşı, futbolun uluslar için ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sererek adını tarih kitaplarına yazdırdı.


[box_light]Savaşın Arka Planı[/box_light]

Honduras ve El Salvador’un sınırları

21,04 km2 toprağı olan El Salvador’da 1969 yılında 3.635.882 kişi yaşıyordu. Orta Amerika’nın yüz ölçümü en küçük ülkesi unvanını elinde bulunduran El Salvador, bu veriler ele alındığında tüm Amerika kıtasının en yoğun nüfusuna sahipti. 1960’larda nüfusun yoğun olmasına ek olarak El Salvador’da toprak ağalığı sistemi de vardı. Yani bir sürü vatandaşın yaşayacak bir toprağı yoktu. Bu durum binlerce insanı yaşayabilecek bir yer bulma arayışları içine itti. Arayışlarını sürdüren bu topraksız insanlar cevabı Honduras’ta buldu. Yalnızca 2.333.000 kişinin yaşadığı Honduras, 176,3 km2’lik yüz ölçümüne sahipti. Bu, El Salvadorlu göçebeler için bol toprak az insan anlamına geliyordu. Ağaların baskılarını arttırmasıyla da Salvadorlular Honduras’a göç etmeye başladılar. Lakin Honduras halkı bu duruma tepkiliydi, çünkü bu göç iki ülke için de yasa dışıydı. Göçün engellenmesi için iki ülke de sınırlarında çeşitli önlemler almayı denediler, fakat bu çalışmalar yeterli olmadı. 1967 yılında yapılan ve geçerliliği iki yıl sürecek olan göç antlaşması da soruna kesin bir çözüm getiremedi. 1969 yılına kadar olan göçler sonucunda Honduras’ta yaşayan El Salvadorlu sayısı 300.000 kişiye ulaştı. Bu sayı, Honduras nüfusunun yaklaşık %20’sine denk geliyordu. Honduras’ta nüfusun bu derece artması ve Salvadorluların çeşitli işlerde çalışmaya başlaması yerel halkta yasa dışı göçlere karşı bir tepki oluşturdu. Hükûmetlerin de yasa dışı göçe bir çözüm getirememesi sonucunda iki ülke halkları arasında tansiyon giderek arttı.

[box_light]3 Maç, 1 Savaş[/box_light]

gazete sayfa savaş

Savaş haberini veren bir gazete sayfası

Maçlardan önce ortam zaten gergindi. Bir de üzerine futbol ile yatıp kalkan bu iki ülkenin 1970 Dünya Kupası yolunda rakip olmaları ülke halklarını iyice ateşledi. 8 Haziran 1969 tarihli bu ilk maç, Honduras’ın başkenti Tegucigalpa’da yapılmış ve maçı 1-0 ev sahibi ekip kazanmıştı. Maçtan sonra yaşanan ilginç olay ise bu iki ülke insanı için futbolun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Maçın kaybedilmesinin ardından El Salvador’da maçı televizyondan takip eden 18 yaşındaki Amelia Bolanos adlı bir kız, babasının silahını kullanarak intihar etti. Bu olay bir sonraki gün Salvador gazetesi El Nacional’in manşetinde, “Genç kız, vatanının yıkılışını görmeye tahammül edemedi.” şeklinde geçiyordu. Genç kızın cenazesinin devlet töreni eşliğinde toprağa verilmesiyle de gerginlik ulusal düzeye yükseldi. İkinci maç Salvador’daydı. El Salvador bu maçı 3-0 kazandı fakat stat dışında taraflar arası çatışmalar baş gösterdi. İki kişi öldü, yüzlerce insan yaralandı. 27 Haziran 1969’da El Salvador, Honduras ile bütün ilişkilerini kesti, iki ülke arasındaki sınır kapatıldı. Son maç Mexico’da oynandı. Maçı, 3-2 El Salvador kazandı ve Dünya Kupası biletini kaptı. Lakin bu maçta da olayların patlak vermesi, iki hafta sonraki savaşın habercisiydi. 14 Temmuz 1969’da resmen savaş çıktı. El Salvador birlikleri maçlarda çıkan çatışmaları ve ölümleri bahane ederek Honduras’a saldırdı. “Futbol Savaşı” adı verilen bu savaş yaklaşık 100 saat sürdü. Toplam 3000 kişi öldü.

dddd

Futbol Savaşı’ndan bir kare

[box_light]Savaşın Sonuçları[/box_light]

Savaş, Amerika Birleşik Devletleri’nin müdahalesiyle son buldu. Kazanan taraf olmadı. Göçebelerin bir kısmı ülkelerine geri döndüler ve El Salvador’da 11 yıl sürecek bir iç savaş başladı. Honduras, göçebeleri sınır dışı ettiği için El Salvador’a tazminat ödemek zorunda kaldı. Bu 100 saatlik savaştan sonra iki ülke arası ilişkiler düzelmedi. Devlet başkanlarının el sıkışması bile ancak 2006 yılında gerçekleşti. Devletlerin bu kadar zaman aralarına mesafe koymaları, futbol sonucu yaşanan bir gerginliğe ne kadar önem verdiklerinin bir göstergesi olarak görülebilir.

[box_light]Futbolun Gücü[/box_light]

“Futbol bir ölüm kalım meselesi değildir. Ondan çok daha önemlidir.” demiş Bill Shankly, Liverpool futbol kulübünün eski teknik patronu. Futbolun insanlar, hatta uluslar için nasıl büyük bir ateşleyici güç olduğu Futbol Savaşı örneğinde görülüyor. Futbolla yatıp kalkan iki toplumun maç öncesi ve sonrası birbirlerine girmeleri buna bir örnek olarak gösterilebilir. Savaşın temel nedeninin politik bir sorun yüzünden geliştiği açıktır. Fakat, savaşın patlak vermesi bu iki ülkenin Dünya Kupası play-off eşleşmeleri sonucu meydana gelmiştir. Gerginliğin büyümesi hatta savaşa kadar gitmesi, bu iki ülkenin iç saha ve deplasman maçlarında yaşadığı çatışmalardan kaynaklanmaktadır. Futbol, otoriteler tarafından sadece bir spor olarak görülmesine karşın bazı toplumlar için bir spordan daha fazlasıdır.


[box_light]Kaynakça[/box_light]

http://www.goal.com/tr/news/206/genel/2009/06/10/1316401/honduras-el-salvador-futbol-sava%C5%9F%C4%B1

http://www.ntv.com.tr/dunya/futbol-icin-savasan-ulke-honduras,7G2WmmghFEeVDE5_xHX_Zw

Honduras, El Salvador and the ‘Soccer War’

https://sites.duke.edu/wcwp/research-projects/the-soccer-war/

https://www.onwar.com/aced/chrono/index2010.htm

Leave a Reply