Askeri gücün disiplinle buluştuğu yüce bir ulus olan Roma İmparatorluğu, M.Ö. 27’de kurulduğu zamandan M.S. 467’de bölünene kadar Avrupa’yı kontrolü altında bulundurmuş bir devletti. Güçlü ve disiplinli lejyonerleri karşısında kimse duramıyor, bütün Avrupa, Roma İmparatorluğu karşısında diz çöküyordu. Lakin M.S. 80’de bu yüce ulusa bir kadın baş kaldıracak ve kendini dünya tarihinde ölümsüzleştirecekti.
[box_light]Bir Kraliçenin Hikâyesi[/box_light]
Erkek egemen bir zaman diliminde bir baş kaldırışın hikayesidir Boudicca’nın serüveni. M.S. 47’de Roma İmparatorluğu Britanya’yı ele geçirmiş ve o bölgede yaşayan Kelt kabilelerini zorla haraca ve vergiye bağlamıştır. Roma, bu dönemde sadece iki Kelt kralının yaşamasına ve Roma’nın kontrolü altında krallıklarını yönetmelerine izin vermiştir. O dönemde, Boudicca da bu iki kraldan biri olan Prasutagus’un eşidir. Prasutagus ve Boudicca çiftinin Isolda and Siora adında iki tane de kızı vardır. Roma istilasının ardından kendilerini ve krallıklarını siyasi, askeri, ekonomik, dini ve kültürel baskı altında bulan bu çift, Roma İmparatorluğu tarafından uygulanan vergilere boyun eğmişlerdir. Bu zor koşullara bir de M.S. 60’ta kral Prasutagus’un ölümü eklenince krallık, Boudicca ve iki kızına kalmıştır. Ancak, erkek egemenliği savunan Roma yasalarınca bir kadın ve kızlarının bir krallık üzerinde hak iddia etmeleri imkansızdı. Bu bağlamda Roma İmparatorluğu krallığa el koymuş, insanları köleleştirmiş ve askerler, Boudicca’nın iki kızına tecavüz etmişlerdir. Lakin, Roma İmparatorluğu’nun bu acımasız tutumu onları hiç beklemeyecekleri bir tehlikeyle karşı karşıya bırakacaktır. Bu tehlike, güzel Kelt kraliçesi Boudicca’dan başkası değildir.
[box_light]Bir Savaşçının Doğuşu[/box_light]
Roma valisi Suetonius’un ordusunun büyük bir kısmını Galler’e göndermesini fırsat bilen Boudicca, ayaklanma planlarını hayata geçirmeye başlamıştır. 100.000 kişilik bir ordu oluşturan Boudicca önderliğindeki Britanyalılar Camulodunum’a (şimdiki adıyla Colchester) saldırmışlardır. Bu saldırıda Boudicca ve Britanyalıların sahip oldukları en büyük şans, sürpriz faktörü olarak görülebilir. Bunun nedeni, hükümdarından yoksun güçsüz bir krallığın Roma İmparatorluğu’na karşı gelmeye yeltenmeyeceği düşüncesidir. Zaten bu bağlamda hareket eden Roma, Kelt krallığını istila ederken getirdiği askerlerin çoğunu başka bir cepheye göndermiş ve böylece Boudicca’nın isyanına ortam hazırlamıştır.
Önderlik ettiği 100.000 askerle savunmasız Camulodunum’u ele geçiren Boudicca, Romalıları şehirden kovalamış ve şehri yakmıştır. Camulodunum’dan sağ kurtulan Romalı askerler ve vali Suetonius, Britanya’nın en büyük şehri Londinium’a (günümüz adıyla Londra) kaçmışlardır. Fakat, intikam ateşiyle yanıp tutuşan Boudicca için bu başarı yeterli olmamış ve Romalıları Londra’ya kadar takip etmeye başlamıştır. İkinci durağı Londra olan Boudicca orada 25.000 Romalıyı katletmiş ve şehri alevler içinde bırakmıştır.
[box_light]Watling Street Savaşı[/box_light]
Verulamium (St. Albans) şehrini de yakıp yıkan Boudicca ve Keltler böylece Roma İmparatorluğu’nu belki de görüp göreceği en büyük ayaklanmalardan biriyle karşı karşıya bırakacaktır. Yaklaşık 80.000 civarı kişinin öldüğü düşünülen bu yıkımların ardından çözüm arayışı içerisinde olan Suetonius önderliğindeki Romalılar, ayaklanmayı sonlandırmak için ordularından kalanları toplamışlardır. Dönemin ünlü tarih yazarlarından Tacitus’un anlattıklarına göre sayıca üstün olan Boudicca ve Keltler savaşı kazanacaklarından öylesine eminlerdi ki askerler karılarını ve çocuklarını da zaferi yakından görmeleri için savaş meydanına getirmişlerdi. Lakin Boudicca bu savaşta önemli bir şeyi unutmuştu. Karşılarında sayıca az olmalarına karşın, sık ormanı arkalarına almış, askeri olarak disiplinli bir Roma ordusu vardı. Dönemin Roma İmparatoru Nero’nun birliklerini Britanya’dan çekmeyi planladığı anda gerçekleşen bu sürpriz zafer sonucunda Keltler yenilmiş ve anlatılara göre Boudicca oradan kaçıp kendini zehirlemiştir.
[box_light]Birleşik Krallık’ta Bir Sembol[/box_light]
Roma İmparatorluğu’nun taktiksel başarısı diye nitelendirilebilecek Watling Street Savaşı aslında Roma’nın başta yaptığı hatalar sonucu gerçekleşmiştir. Roma İmparatorluğu’nun başarısız diye nitelendirilebileceği bu bir dizi savaşı geride bırakırsak asıl önemli hadise, Boudicca’nın Roma hukukuna ve erkek egemen topluma başkaldırışıdır. Kadınların ikinci sınıf olduğu hatta yasalarca tecavüze uğramalarında bir sakınca olmadığı o dönemde Boudicca’nın bütün bu haksızlıklara karşı gelmesi zaman içerisinde hem Birleşik Krallık’ta hem de tüm dünyada bir sembol hâline gelmiştir. Kadın erkek eşitsizliğine karşı gelinen ilk başkaldırılardan biri olarak görülen Boudicca’nın intikam ateşiyle tutuşan macerası, Tacitus ve Cassius Dio’nun eserleriyle tarih kitaplarında yerini bulmuştur. Kraliçe I. Viktorya’nın da Boudicca’yı kendi adaşı olarak tanımlamasının ardından bu tarihi gerçek ün kazanmış ve dünyada yayılmaya başlamıştır. Yüce ve yenilmez olarak görülen erkek egemen Roma İmparatorluğu’nu üç defa hezimete uğratan bu kadın savaşçı sayesinde kadınların da erkekler kadar güçlü oldukları kanıtlanmıştır. Roma İmparatorluğu’na olduğu kadar kadın erkek eşitsizliğine de bir başkaldırı niteliği taşıyan Boudicca’nın hikâyesi, dünya tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
[box_light]Kaynakça[/box_light]
http://www.ancient.eu/Boudicca/
http://www.ancient-origins.net/myths-legends/boudicca-celtic-queen-unleashed-fury-romans-002065?page=0%2C1
https://en.wikipedia.org/wiki/Boudica
http://womenshistory.about.com/od/boudicca/p/boudicca.htm
http://www.bbc.co.uk/history/historic_figures/boudicca.shtml
Resim 1: http://www.ancient.eu/image/2585/
Resim 2: Picture taken by A. Brady.
–https://tr.wikipedia.org/wiki/Boudica#/media/File:Boudiccastatue.jpg