Tarih boyunca üstünde birçok savaş yaşanan Kore Yarımadası’nda, yeni bir çatışmanın daha ayak sesleri duyuluyordu. 1945 yılında Japonya’nın dünya savaşından yenik olarak çıkması ve işgali altında olan Kore’den ayrılacağını taahhüt etmesinin ardından, ABD ve Sovyetler Birliği’nin üzerinde uzlaşamayacağı konulardan biri haline geldi yarımda. Savaşın hemen ardından yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması ardından orta bir yolda buluşulup 38. paralel sınır olarak belirlendi; güney ABD’nin, kuzey ise Sovyetlerin kontrolü altında girdi. 1947’ye gelindiğinde ise BM tarafından alınan kararla, ülkede seçim yapılmasına karar verildi ve BM yetkililerinin bu seçimlerde gözetmenlik yapması kararlaştırıldı. Bu şekilde güneyde ilk genel seçimler gerçekleştirildi ancak ülkenin kuzeyinde BM görevlilerinin girişine izin verilmedi ve Sovyetler Birliği destekli Kim Il Sung tarafından komünist bir rejim kuruldu. Böylece tam bir bölünme sağlandı, 38. paralel Kuzey Kore ve Güney Kore arasındaki sınırı belirledi.
Sovyetler Birliği’nin de desteğiyle güçlü bir ordu kuran Kuzey Kore, 25 Haziran 1950’de iki ülkeyi tek çatı altında toplamak amacıyla 38. paralelin güneyine geçti ve Güney Kore’yi işgale başladı. Bunun üzerine BM Güvenlik Konseyi saldırgan güçlere karşı müdahalede bulunma kararı alarak savaş çağrısında bulundu. Güçlü ordusuyla Kore’nin güney ucu Pusan’a kadar ulaşmayı başaran Kuzey Kore’yi burada BM güçleri karşıladı ve durdurmayı başardı. Ard arda gelen başarısızlıkların ardından, Sovyetler Kuzey Kore’nin arkasında daha fazla duramadı ve desteğini çekti. İlk günlerdeki gücünü kaybeden K. Kore birlikleri, BM güçleri tarafından 38. paralelin kuzeyine itilmiş ve hatta başkent Pyonyang ele geçirilmişti, ilerleyiş sürüyordu. Bu sefer BM güçleri iki Kore’yi tek çatı altında toplamak amacıyla Çin sınırına kadar yaklaştı, bunun üzerine hemen yanı başında Amerikan yanlısı bir ülke kurulmasını istemeyen Çin Hükümeti Kuzey Kore’yi desteklemeye başladı. Çin’in aktif olarak savaşa girmesiyle savaş iyice kızışacaktı.
Öte yandan Türkiye, savaştan çok uzakta, meclise danışılmadan hükümet tarafından alınan kararla BM’nin çağrısına uyarak Kore’ye asker göndereceğini açıklamıştı. Muhalefet karara karşı değildi yalnızca meclisin onayı alınmadığı için eleştirmişlerdi. Bu İkinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalmış ancak daha sonra Sovyetler Birliği’nin istekleriyle köşeye sıkışmış Türkiye’nin NATO’ya girişi için bulunmaz bir fırsattı.
Savaş için gönüllülerden oluşan 5 bin kişilik bir tugay kurulması kararlaştırıldı, 1950 yılının Eylül ayında ilk kafile İskenderun Limanı’ndan hareket ederek 18 Ekim’de Kore’nin güneyindeki Pusan Limanı’na ulaştılar. Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki North-Star(Kuzey Yıldızı) isimli Türk tugayı BM kuvvetlerine katılmıştı. Amerikan silahları ve ekipmanlarıyla donatılan tugayın ilk görevi Chongdan bölgesinin gerillalardan temizlenmesiydi. Bu görevin başarıyla tamamlanması ardından sonraki görev taarruz yapan BM kuvvetlerinin yan ve gerilerini tutmaktı ancak çok üstün sayıdaki Çin kuvvetlerinin saldırısıyla kuvvetler geri çekilmeye başladı. Ricat emri Türk tugayına geç ulaştı, tugay yaklaşık 6 Çin tugayı tarafından kuşatılmıştı. Yapılan süngü muharebesiyle çemberi yarıp, imhadan kurtulan tugay aynı zamanda BM kuvvetlerinin emniyetli bir şekilde geri çekilmesini sağlamıştı. Kunuri Muharebeleri olarak bilinen bu çarpışmada 220’ye yakın şehit verilmişti, yaralı ve kayıplarla birlikte toplam zayiat sayısı ise yaklaşık 770’e çıkmıştı.
Bir diğer muharebe ise Kumyanjang-ni kasabasına yerleşen bir Çin tugayına karşı yapıldı. Savunma durumuna geçen BM ve Çin kuvvetleri arasındaki sessizliği bozan bir çarpışmaydı bu. Taarruz sonunda Çin ordusu geri püskürtüldü, bu taarruz geri çekilen BM güçlerinin ileri harekatlarda aldığı ilk zaferdir. Bu zaferin ardından uzun zamandır Çin kuvvetleri tarafından kovalanan, BM güçleri moral bulmuş ve savaş BM lehine dönmüştür. Kore’deki BM güçleri komutanı General Mac Arthur bu muharebenin ardından Türkler için “kahramanlar kahramanı” diyecek ve kendilerini Kunuri ve Kumyanjang-ni Muharebeleri olmak üzere iki kez kurtaran bu tugaya minnetlerini sunacaktı.
15 Mayıs 1953’te ise ateşkes görüşmelerinin uzaması ve sonuç alınamaması üzerine Çin kuvvetleri tekrar ve son kez saldırıya geçeceklerdi. Onları karşılayanlar ise Seul’ün kuzeyinde Muharebe İleri Karakol mevzilerinde- Elko, Vegas, Doğu ve Batı Berlin- bulunan Türkler olacaktı. Tarihe Vegas Muharebesi olarak geçen bu çarpışmalarda Türk mevzileri 151 şehit ve 241 yaralıya rağmen taarruzu durdurmuşlar, düşman kuvvetlerinin saldırı gücünü önemli ölçüde yıpratarak ateşkes görüşmelerine yeniden başlamalarını sağlamışlardır. Üç yıl süren savaş sonuçlanmıştı.
Kore’de Türk askeri yalnızca savaşmakla kalmamıştı ve cephe gerisinde kalan halkla ve özellikle de yetim çocuklarla yakından ilgilenmişti. Suwon’da Ankara Okulu adında bir okul açarak 640’a yakın çocuğun eğitimine devam etmesine yardımcı olunmuştu. Süleyman Astsubay’ın bulup ilgilendiği Ayla bunlardan sadece biri.
Savaş alanında 1950-1953 yılları arasında sırasıyla dört tugay görev yapmıştır ve savaşa fiilen katılan Türk askeri sayısı yaklaşık 15.000’dir. Türkiye’ye savaşın bilançosu 721 şehit, 2147 yaralı, 175 kayıp olmuştur. Savaşın ardından Türk askeri 1960 yılında bölük seviyesine indirilene kadar yine bir tugay olarak Seul’un kuzeyinde konuşlanmıştır. 1971 yılında tüm BM kuvvetlerinin Güney Kore’den çekilmesine kadar 1965-1971 yılları arasında ise manga seviyesinde bir şeref kıtası Türk Silahlı Kuvvetleri’ni temsil etmiştir.
Sonuç olarak Türkiye istediğini almış, 8 Eylül 1952’de NATO’ya kabul edilmiş ve belki de Kore’de dökülen kanın bedeli tarafımıza ödenmişti. Kumyangyangni’deki Türk Zafer Anıtı ve Pusan’daki Türk Şehitliği ise Kore’deki o acımasız savaştan Mehmetçiğe kalan anılar…
Kaynakça
Topaloğlu, Bertan. Kore’de Türk Tugayı. Pusula Dergisi. 2011:71
http://muharipgaziler.org.tr/kore-savasi/
Artuç, İbrahim. Kore Savaşı’nda Mehmetçik
Resim Kaynakçası
https://www.turkcebilgi.com/kore_sava%C5%9F%C4%B1
http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/kore-savasi-77
http://www.hurriyet.com.tr/ayla-ile-suleymanin-film-gibi-hikayesi-40316610
http://www.dunyabulteni.net/basin-tarihinde-bugun/185855/kore-savasindaki-birliklerimiz-mansetlerde