Fatih Terim’den sonra 3.5 yılda gelen 6. teknik direktör oldu Igor Tudor. Takımın iskeleti değiştirilmeden yine mucize yaratması için yeni bir teknik adama bel bağlandı.
Tarz olarak Riekerink’den çok farklı Hırvat teknik adam. Fatih Terim’in hırsına sahip gibi görünürken bir yandan da defansif İtalyan futbolunu oynatmaya çalışıyor.
Daha çok süreye ihtiyacı olmasına rağmen değişikler etkisini göstermeye başladı biraz biraz. Takım ofansif anlamda geriye giderken, mücadele ve hırs anlamında biraz kıpırdanmış
gözüküyor. Geleli daha 3 hafta olmuşken, bir çok çöpten oluşan bir kadroya sahip olmasından ve oyuncuların fiziksel olarak yetersiz olmalarından ötürü Tudor’u eleştirmek şimdilik haksızlık
olur ama gelecek için kesinlikle ışık vermedi. Oyun içi değişikleri ve Galatasaray’ı Anadolu takımı gibi oynattırmaya çalışması tepki çekti. Taraftarların 3.5 yıldır beklediği hücüm futbolu hasreti en az bu sezon sonuna kadar sürecek gibi gözüküyor.
Tudor’un en büyük handikabı daha önce hiç büyük takım çalıştırmamış olması. Çalıştırdığı en büyük takım PAOK iken lig 10.su Karabükspor’dan gelip Galatasaray’ı şampiyon yapmasının istenmesi yönetimin oynadığı çok büyük birkumardı. 2 maçta kaybedilen 5 puanla yönetimin bahsi çok erken yattı. Tudor tercihi için Dursun Özbek yönetimi eleştirilmeli midir bilemem çünkü geçen sene tam ters bir politika ile getirilen tecrübeli Mustafa Denizli ve oynattığı rezil futbol ortada. Bu dönemki kararda ise daha farklı faktörler etkili oldu. Zirveye yaklaşabilecekleri çok kritik Kayseri maçında alınan mağlubiyet sonrası iyice yükselen “Yönetim İstifa” seslerini dağıtmak amacıyla Riekerink Bey kurban seçildi. Twitter’da taraftarların istediği genç enerjik karizmatik Tudor olaylı bir şekilde takımın başına getirildi.
Ancak bu Dursun Özbek yönetiminin artık son kurşunu. Bu hamle de başarısız olursa görevdde uzun süre kalabilmeleri pek mümkün gözüküyor. Lig 2.liği belki paçalarını kurtarabilir ancak 3 ve daha aşağı sıralamalarda taraftarın yönetimin görevine devam etmesine yapacağı eylemlerle izin vereceğini düşünmüyorum. Yeni yönetimin medya yüzü Levent Nazifoğlu sorunun oyunculara verilen ağır sözleşmelerden kaynaklandığını iddia ederken son 2 transfer döneminde yine gereksiz paralar etrafa saçıldı. Taraftarlar arasında dolanan ve bazı basın mensuplarının teorilerine göre Tudor sert yapısı nedeniyle Selçuk, Sneijder gibi çok para alan adamları takımdan soğutmak amacıyla getirildi. Daha önce hiç büyük bir yıldızla çalışmamış olan Tudor’un Sneijder’le olan ilişkisi de merak ediliyor. Hatta şimdiden bir çok haber yapılmaya başlandı bile. Bir daha bu takıma ne zaman böyle bir dünya yıldızı gelecek diye düşünmeden Sneijder takımdan koparılırsa bu Dursun Özbek yönetiminin intihar saldırısı olur.
Tudor’un 3-4-3 dizilişli oyun planına gelirsek bu sezonu kurtarma amacıyla mı yoksa gelecek sezon için de mi planlandığı henüz bilinmiyor. Karabükspor’da ve PAOK zamanlarında da ara sıra bu sistemi deneyen Tudor savunmada 5li hücümda ise 3 lü savunmaya
dönüyor. Bu dizilişi etkili oynamak için 2 kanadın da çok koşan ve teknik oyuncular olması lazım. Şu anda kullandığı Carole ve Yasin bu sistem için en uygun oyuncular değil bence. Sağda Linnes’i solda da Rodrigues’i oynatırsa başarıya ulaşabilir. Benim fikrime göre kalan bu kritik haftalarda böyle kökten br sistem değişikliğine gitmek pek mantıklı bir iş değil ve Türkiye Ligi için de gerekli olduğuna inanmıyorum. Seneye Avrupa kupalarına katılım halinde Tudor’u kahraman yapabilecek bir sistem değişikliği olduğunu da söylemek gerek.
