Hitler ve Mussolini, İspanya İç Savaşı’nda General Franco ve onun kuvvetlerinin katliamlarına (Guernica’yı yok etmek gibi) ve kazanmış oldukları zafere yapmış oldukları katkıların karşılığını İkinci Dünya Savaşı sırasında almak istediler. Ancak Franco, savaş boyunca İspanya’nın tarafsız kalmasını bir şekilde başarabildi ya da en azından İspanya’nın bütünüyle bu savaşta yer almasının önüne geçti. Yine de Franco, eski dostlarına vefa borcunu bir şekilde ödemeliydi. Bu amaçla 1941 yılında Sovyet Rusya’ya karşı Almanlara yardım edecek bir birliğin kurulması kararını verdi.
İç Savaş’ın galibi olan Falanjistler ve milliyetçiler, İspanya’nın geleceği için Bolşeviklerin yok edilmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu sebeple 22 Haziran 1941 tarihinde başlayan Sovyet İşgalini destekliyorlardı. Örneğin 24 Haziran ‘da Falanjistler İspanya’da bir Sovyet Elçiliği bulunmadığı için İngiltere Elçiliğinde gösteriler düzenlemişlerdi. Bu Bolşevik nefretini gören İspanya Dışişleri Bakanı Ramon Serrano Suñer, Almanya Büyükelçisine gönüllü olanların Bolşeviklere karşı savaşmasını önerdi ve bu öneri Almanya tarafından kabul edildi. Aslında İspanya hükümeti 4000 gönüllü istiyordu ama gönüllülerin sayısı çok hızlı bir şekilde 4000’i aştı. Böylece askeri öğrencilerden, üniversite öğrencilerinden, subaylardan ve İç Savaş’ta savaşmış birçok kişiden oluşan gönüllüler ile kendilerini veya akrabalarını hapishanelerden, idamdan kurtarmak için zorunlu bir şekilde katılan kişilerin sayısı 18.000’i aştı. (Sonraları ünlü bir yönetmen olacak olan Luis García Berlanga da babasının hayatını kurtarmak amacıyla gönüllü olmuştu.) Mavi gömlek giymelerinden dolayı Mavi Tümen adını alan gönüllülerin başına General Agustín Muñoz Grandes atandı ve 13 Temmuz günü Madrid’den yola çıktılar. Temmuz sonunda Almanların askeri eğitim merkezi olan Bavyera’daki Grafenwöhr kasabasına vardılar. Burada 250. Piyade Tümeni olarak isimlendirildiler ve Ağustos ile Eylül aylarında eğitim aldılar. Eğitimleri tamamlandıktan sonra Hitler’e hizmet etmek için yemin ettiler ve Polonya’ya gittiler. İspanyol Mavi Tümen’in askerleri, normal bir Alman askerinin üniformasını giyiyordu, yalnız kollarında İspanya bayrağı olan peçler vardı.
İspanyollar, Almanlar tarafından her ne kadar cesur askerler olarak görülseler de disiplinsiz oldukları, yürüyüş düzenine uymadıkları, yerel halkı korkuttukları, atlarına ve ekipmanlarına yeterince iyi bakmadıkları ve emirlere harfiyen uymadıkları gibi eleştirilere maruz kalmışlardı. Daha sonra Leningrad önlerine gelebilmek için yaklaşık 1000 km sürecek olan ve yaya olarak gidecekleri bir yola çıktılar. Ekim ayının sonlarına doğru, Volkhov Nehri’nde Ruslarla çatışmalar başladı ama çatışmalarla birlikte soğuk da etkisini artırmaya başlamıştı. Aralık ayında 30 derecenin altına düşen soğuklarda İspanyollar, ele geçirdikleri bazı bölgelerden bu sebeple geri çekilmek zorunda kalmışlardı. 1942’nin Ocak ayında İspanyollar, İlmen Gölü’nün güneyinde sıkışan Almanlara yardım etmek için 205 gönüllüyü görevlendirdiler. Mavi Tümen’in 205 gönüllüsü donmuş gölün üstünden geçerek Almanlara yardım ulaştıracaktı. Fakat sadece 35 İspanyol Almanlara ulaşabildi ve sadece 12’si çatışmalardan sağ kurtuldu. Yine de o zamana kadar toplam 3000 askerini kaybetmiş olan General Grandes’i bu başarı fazlasıyla gururlandırdı ve operasyona katılan askerlerini cesaret madalyası ile ödüllendirdi.
Savaş devam ederken Mavi Tümen’in yorulan askerleri (özellikle bir aileye sahip olan veya yaşı 30’u geçenler) İspanya’ya geri gönderiliyor, yerlerine ise yeni gönüllüler gönderiliyordu. Böylece toplam 45 bine yakın İspanyol, Nazilerle birlikte Ruslara karşı savaşmak için cepheye gelmişti. Aralık ayında da tümenin komuta kademesinde bir değişiklik yaşandı ve General Emilio Esteban Infantes, General Grandes’in görevini devraldı. General Infantes komutası altında, Rus saldırılarına karşı bulundukları önemli bölgeleri korumayı başaran İspanyollar, bu kez Almanlar tarafından da övülüyorlardı.
Yine de savaşın seyri değişiyordu. Kuzey Afrika’da Mihver Kuvvetleri teslim olmuş, Hitler’in Sovyetler’i ele geçirme hayalleri suya düşmüştü. Böyle bir ortamda zaten ülkesini savaştan uzak tutmak isteyen Franco’nun üstündeki baskılar da artmıştı. Vefa borcunu ödediğini düşünen Franco, 10 Ekim 1943’te Mavi Tümen’e vatanlarına dönme emri verdi. Bu emre uymayıp Almanlarla birlikte bir İspanyol Lejyonu meydana getirerek savaşmayı sürdürenler de oldu. Fakat savaşın sonunda bu kişilerin sayısı 3000 kadardı. İkinci Dünya Savaşı’nda kendi ülkesi dışında bir başka ülke için savaşan insanların tek örneği olmayan gönüllüler, İspanya’ya döndüklerinde saygıyla karşılandılar, savaş hatırası olarak madalyalar kazandılar ve savaşı Sovyetler’in kazanmasına rağmen kendi ülkelerinde Franco’nun yönetimi altında uzun yıllar yaşadılar.
Yararlanılan Kaynaklar
- Spanish Volunteers against Bolshevism: The Blue Division – Arnold Krammer
- North to Russia: The Spanish Blue Division in World War II – Gerald R. Kleinfeld, Lewis A. Tambs
- https://ww2db.com/person_bio.php?person_id=563
- http://warfarehistorynetwork.com/daily/wwii/the-spanish-blue-division-along-the-eastern-front/