Değerli okurlarım, malumunuz 2020 Tokyo Olimpiyatlarına bir yıldan az bir süre kaldı. Her sporsever gibi ben de Tokyo Olimpiyatlarını heyecanla bekliyorum. Hazır olimpiyatlara bu kadar az bir zaman kalmışken ben de bu ayki yazımı bir olimpik olaya, daha doğrusu bir olimpik skandala ayırmak istedim. 2012 Londra Olimpiyatları Kadınlar 1500 Metre Finali’nin startı verilmeden önce müsabakayı Londra Olimpiyat Stadından ve ekranları başından takip eden milyonlarca izleyiciden (ben de dahil) muhtemelen hiçbiri, olimpiyatlar tarihinin en kirli yarışına tanıklık edeceklerini tahmin edemezlerdi. Yarışta bitiş çizgisini gören 12 atletten tam yedisinin dopingli çıktığı yarış (1. ve 2. dahil) olimpiyatlar tarihine büyük bir utanç kaynağı olarak geçti. Spor camiasını dehşete düşüren bu yarış ve yarışın etkileri müsabakanın üstünden 7 yıl geçmesine rağmen hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Peki nasıl oldu da bu atletler Dünya Dopingle Mücadele Ajansı’nın (WADA) testlerini geçerek 2012 Londra Olimpiyatlarında yarışabildiler? Ya da nasıl oldu da bu atletlerin Londra Olimpiyatlarında dopingli olarak yarıştıkları ancak yarıştan 4-5 yıl sonra tespit edilebildi?

Dopingin fotoğrafı.

27 Temmuz 2012’de Londra Olimpiyat Stadında düzenlenen görkemli bir açılış töreniyle başlayan Londra Olimpiyatları tüm hızıyla ve coşkusuyla devam ediyordu. Voleyboldan tenise, eskrimden tekvandoya birçok spor branşında sporcular şampiyonluk ipini göğüsleyebilmek için kıyasıya bir mücadele veriyorlardı. Heyecanın en üst düzeyde yaşandığı ve birbirinden zevkli müsabakaların oynandığı oyunlarda takvimler 10 ağustosu gösterdiğinde sıra kadınlar 1500 metre finaline gelmişti. Finalde Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut’un yarışacak olmasıyla ülkemizi doğrudan ilgilendiren bu final öncesi otoriteler kesin bir favori gösteremiyordu. 2 sporcumuzun yarışacak olması ve her ikisinin de az çok bir madalya şansının olmasından dolayı tüm Türkiye ekrana kilitlenmiş, heyecanla yarışın başlamasını bekliyordu. Startın verilmesinin ardından başlayan yarışta yarışın ilk 800 metresi başa baş geçmiş, her iki sporcumuz da yarışı ön sıralarda götürmüştü. Yarışta son tura girildiğini uyaran çan çaldığında müthiş bir atağa kalkan Aslı Çakır Alptekin, bu atağını yarışın bitimine kadar sürdürüp ipi göğüslerken, hemen ardından yarışı tamamlayan bir diğer sporcumuz Gamze Bulut ikinci, Bahreynli Marjam Jamal üçüncü olarak yarışı tamamlıyordu. Türkiye’ye atletizmde tarihindeki ilk olimpiyat altınını getiren Alptekin ülkemize büyük bir gurur yaşatırken, yarışı ikinci sırada tamamlayan Gamze Bulut da ülkemiz için ayrı bir övünç kaynağı oluyordu. Türkiye adına büyük bir zaferle noktalanan yarışın ardından yarışı 10. sırada tamamlayan Büyük Britanyalı atlet Lisa Dobriskey’nin basına verdiği demeç bir anda dikkatleri Dobriskey’nin üzerine çekmişti. Dobriskey, Guardian‘a verdiği demeçte “Bunu söyleyeceğim için büyük ihtimalle sıkıntı yaşayacağım ama eşit şartlarda bir rekabetin içinde olmadığımı düşünüyorum” demiş ve daha önce doping kullandığı gerekçesiyle 2004’te spordan 2 yıl men edilen Alptekin’in açıkça doping yaptığını iddia etmişti. Alptekin tarafından terbiyesizlikle suçlanan Dobriskey, Türk kamuoyunun da büyük tepkisini çekmişti. Türk medyası Alptekin ve Bulut’u Türk’ün gücünü dünyaya gösteren birer kahraman olarak, Dobriskey’i ise bizim sporcularımızın başarılarını çekemeyen kıskanç, zavallı bir İngiliz olarak tasvir ediyordu. Ta ki Mart 2013’e kadar…

Aslı Çakır Alptekin (ortada) ve Gamze Bulut (sağda). 2012 Londra Olimpiyatları madalya seremonisinden.

WADA’nın dopinge karşı verdiği mücadeleyi sertleştirmesi ve kandaki yasaklı maddeleri bulmaya yönelik yeni teknikler geliştirmesiyle WADA, dopinge karşı âdeta sıfırdan bir mücadele başlattı ve geçmişe dönük sporcu kan örneklerini tekrardan incelemeye aldı. Yapılan incelemelerin ardından WADA, Mart 2013’te yayınladığı bildiride Alptekin’in kan örneğinde yasaklı maddeye rastlandığını duyurdu ve Türkiye Atletizm Federasyonu’ndan (TAF) Alptekin’i cezalandırmasını istedi. Yapılan suçlama karşısında Alptekin, WADA’yı dış güçlerin maşası olmakla itham etti ve doping iddialarını kesin bir dille reddedip masum olduğunu söyledi. Eğer TAF Alptekin’e doping kullandığı gerekçesiyle bir ceza verirse, Alptekin’in olimpiyat altını geri alınacak, bununla da kalınmayıp Alptekin’e daha önce de dopingden ceza aldığı için tam 8 yıl spordan men cezası verilecekti. TAF, Alptekin’in “Ben masumum” ifadesine dayanarak WADA’nın bildirisini Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) taşıdı ve skandallar zincirinin en ses getiren olayları başlamış oldu. CAS geniş bir soruşturma başlatarak WADA tarafından doping yaptığı tespit edilen ve aralarında Alptekin’in de olduğu 100’e yakın sporcunun ifadesini aldı. Alınan ifadelerin ardından aralarında Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) başkanı Lamine Diack’ın da bulunduğu büyük bir skandal gün yüzüne çıktı. İddialara göre Diack ve oğlu, sporcularla anlaşmalar yapıyor ve belirli bir miktarda para karşılığında bu sporcuların dopingli kan örneklerini kamuoyundan ve WADA’dan saklıyordu. Bu iddiaların aralarında Alptekin’in de olduğu birçok sporcu tarafından doğrulanmasının ardından Diack, Kasım 2015’te görevinden istifa etti. (Doping kullandığını itiraf ettiği tutanak ayan beyan ortada olmasına rağmen Alptekin uzun bir süre boyunca Türk kamuoyuna doping kullanmadığını ve bir komploya kurban gittiğini iddia etmeye devam edecekti.). Alptekin verdiği ifadeyle CAS’a yardımcı olduğu için 8 yıllık cezası 4 yıla indirildi ancak olimpiyat altınını kaybetmekten kurtulamadı. Alptekin’in olimpiyat altınının geri alınmasıyla yarışı 2. sırada tamamlayan Gamze Bulut 1. sıraya yükselerek altın madalyanın yeni sahibi oldu ancak skandalların ardı arkası kesilmiyordu. Önce 2015’te yarışın birincisi Alptekin, dördüncüsü Rus Tomashova ve dokuzuncusu Rus Kostetskaya, ardından 2017’de yarışın ikincisi Bulut, beşincisi Etiyopyalı Aregawi ve yedincisi Kareiva’nın da doping yaptığı WADA tarafından kesin olarak teyit edildi ve bu atletlerin 2012 Londra Olimpiyatları 1500 Metre Finali’nde elde ettiği dereceler ellerinden geri alındı. Böylelikle yarışı üçüncü sırada tamamlayan Bahreynli Jamal 1., yarışı altıncı sırada tamamlayan Birleşik Amerikalı Rowbury 2. sıraya yükselirken, yarışı sekizinci sırada tamamlayan Slovak Klocova 3. sırayı alarak bronz madalyanın yeni sahibi oldu. Yarışın hemen ardından yaptığı açıklamalarla aslında işin içinde nasıl bir pislik döndüğünün az çok sinyalini veren Britanyalı Dobriskey ise onunculuktan 4. sıraya yükseldi. Sıralamadaki ilk 10 sporcudan altısının dopingli çıkmasına rağmen Olimpiyatlar tarihinin en yavaş 1500 metre finalinin koşulduğu skandal yarıştan geriye, başta Türkiye olmak üzere, dopingli sporcuların ülkeleri için utanç verici bir rezillik kaldı.

IAAF başkanı Lamine Diack doping skandalının ortaya çıkmasının ardından Kasım 2015’te görevinden ayrıldı.

Evet değerli okurlarım, gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Siz ne kadar kural dışı yöntemler denerseniz deneyin, ne kadar haksız yollara başvurursanız başvurun yaptığınız haksızlıklar elbet bir gün meydana çıkacaktır. Diack’ın aksine WADA ve CAS, dönen bu pis oyuna sessiz kalmadı ve ucu nereye dokunursa dokunsun, ortaya nasıl bir rezil tablo çıkarsa çıksın görevini sonuna kadar yapmaktan geri durmadı. Büyük bir çoğunluğumuz bunu kabul etmese de aslında bu dünyanın gerçekten de bir adaleti var, lakin Alptekin ve Bulut bu adaleti hiçe saymış olacaklar ki kural dışı yöntemlere başvurarak rakiplerinin haklarını gasp etmekten, ülkemizin adını lekelemekten hiç çekinmediler. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim.” sözünden – özellikle ahlâklısını kısmından- zerre nasibini almamış, dilimin sporcu demeye varmadığı bu iki insandan her ne kadar madalyaları ve ödülleri geri alınsa da maalesef telafisi mümkün olmayan bazı hususlar da var. Orada hakkıyla dereceye girip o gururu, o sevinci yaşaması gereken insanların anılarını çalan bu iki emek hırsızı yedikleri bu kul hakkının hesabını, en azından bu dünyada, hiçbir zaman tam olarak veremeyecek. Yazımı, yarışı altıncı sırada tamamlayan ancak verilen cezaların ardından sıralamada ikinciliğe kadar yükselerek gümüş madalyanın yeni sahibi olan Birleşik Amerikalı atlet Shannon Rowbury’nin Nisan 2017’de medyaya verdiği demeçle bitirmek istiyorum: “Bu kadınlar (Alptekin ve Bulut) Londra Olimpiyat Stadı’nda sevinçten zafer çığlıkları atarken ben üzüntüden ağlıyordum.”.

https://www.youtube.com/watch?v=lWzqfiWRE9Q

KAYNAKÇA
http://www.aljazeera.com.tr/haber/dopingin-fotografi
https://www.sporx.com/doping-yuzunden-olimpiyatlarda-altin-madalyamiz-kalmadi-SXHBQ616099SXQ
https://skor.sozcu.com.tr/2017/09/23/milli-sporcu-asli-cakir-alptekin-atletizmden-omur-boyu-men-edildi-662233/
https://www.cnnturk.com/spor/diger-sporlar/doping-skandali-diack-istifa-etti
https://www.haber3.com/spor/diger-sporlar/atletizm/asli-cakir-alptekin039den-doping-aciklamasi-haberi-4358256
https://www.posta.com.tr/asliya-cirkin-itham-134787
https://www.haberturk.com/spor/olimpiyat/haber/767212-alptekin-terbiyesizler
Fotoğrafların Kaynakçası:
http://www.aljazeera.com.tr/haber/dopingin-fotografi
https://www.thenational.ae/sport/former-iaaf-president-lamine-diack-son-very-active-in-iaaf-corruption-1.68751
https://www.itvhaber.com/olimpiyatlarda-atletizmde-tarihi-toren.html

Leave a Reply