ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ İLE İMTİHAN: DEMİRKIRAT DÖNEMİ

Tarih boyunca “ikinci adam” olarak anılan İsmet İnönü, Atatürk’ün ölümünden sonra biraz da olsa bu adlandırılmadan kurtulmuştu. O, artık bir nevi “birinci adam” olmuştu. Ölümünden önce onu başbakanlıktan alan Atatürk’ün görevini devralmıştı ve başbakanlığı süresince rakip olduğu Celal Bayar onun başbakanı olmuştu. Başlarda bu siyasi ortam kızışmasa da kızışmaya meyilli olduğu her halinden belliydi.

2. Dünya Savaşı dönemi ve sonrası savaşa girmemesine rağmen Türkiye’yi de etkilemişti. Halk gibi parti içinde de eski otoritesini ve gücünü kaybeden Cumhuriyet Halk Partisi’nden bunalan bir kesim vardı. Dönemin Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinden Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan gibi isimler partiye yönelik sert eleştirilerde bulunuyorlardı. Bunun sonucu olarak Menderes, Köprülü ve Koraltan partiden ihraç edildi. Bayar ise önce milletvekilliğinden sonra da parti üyeliğinden istifa etti. Bu ihraçların ve istifanın üstüne Celal Bayar 1 Aralık 1945’te bir parti kuracaklarını açıkladı ve 7 Ocak 1946’dan Demokrat Parti kuruldu.

https://i.gazeteduvar.com.tr/2/1280/720/2017/07/menderes-ic.jpg

Demokrat Parti, ilkeleri liberalizm yani özel mülkiyet ve piyasa ekonomisini destekleyen siyasi ideoloji ve demokrasi ile temellendirilmiş bir partiydi ve devletçilik yani devletin ekonomik yaşama doğrudan doğruya el atmasını destekleyen siyasi ideoloji ilkesine sahip olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne devletçiliğin eksik kaldığı, aksadığı yerlerde eleştirilerde bulunuyordu ve karşı çıkıyordu. Bu örnek, iki parti arasındaki temel farklardan biri olarak düşünülebilir.

Türkiye’nin ilk çok partili seçimlerinde yani 1946 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi %85,4 oy alarak iktidarını korudu ancak Demokrat Parti açık oy-gizli tasnif, oy kaçırma gibi sebepler olduğunu söyleyerek seçimde şaibe olduğunu öne sürdü. Seçimde şaibe olsa da olmasa da yeteri kadar aday çıkarmadığı için Demokrat Parti’nin kazanamayacağı bir gerçekti ancak partililer bunu bir propoganda malzemesi olarak kullanmaktan geri kalmadılar.

https://cdnuploads.aa.com.tr/uploads/Contents/2022/09/16/thumbs_b_c_0a08dedda17e1ddb341b3eedf413ff96.jpg?v=113932

Türkiye siyasetinin önceki çok partili hayat denemelerinde başarısız olduğunun açıkça görülmesine rağmen Demokrat Parti, 1946 seçimlerinin de etkisiyle beklenenden çok da fazla destekçi toplamıştı. Seçimi kazanamasa da halkı peşine takmayı başarmıştı. Bu yüzden de Cumhuriyet Halk Partisi’nin tepkisini üstüne daha da çekmeye başlamıştı. Dönemin başbakanı Recep Peker, bir gün mecliste Demokrat Partililer ile sert bir kavga etmişti ve Demokrat Parti mensupları meclisi terk etmişti. Bu tatsızlık, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün araya girmesiyle tatlıya bağlandı. Celal Bayar ve İsmet İnönü arasında görüşmeler yapıldı ve 12 Temmuz Beyannamesi’ni yayınlandı. Bu beyanname, siyasal partilerin Türk demokrasisinin vazgeçilmez parçaları olduğunu vurgulayarak çok partili sistemin temellerini attı. Bunlar yaşanırken iktidar ile buzların eritilmesi Fevzi Çakmak, Osman Bölükbaşı gibi bazı Demokrat Partilileri rahatsız etti ve bu isimler partiden ayrılarak Millet Partisi’ni kurdu.

Türkiye, seçim sistemini açık oy-gizli tasnif yerine gizli oy-açık tasnif olarak değiştirmiş ve 1950 seçimlerine bu şekilde gitmiştir. Bu seçimde, sistemin değişmesi ile önemli bir demokratik adım atılmasının yanında 27 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı da bitmiştir. Demokrat Parti %52.7 oy alarak mecliste 408 milletvekili bulundurma hakkına sahip olmuştur. Celal Bayar cumhurbaşkanı, Adnan Menderes ise başbakanlık görevine getirilmiştir. Bu durum da İsmet İnönü’yü ana muhalefet lideri olmaya itmiştir. Her ne kadar komutanlardan seçime komünistler hile karıştırdı diyip askeri müdahale yapma teklifi gelse de İsmet İnönü bunu halkın iradesi ne istediyse seçim sonuçlarının da o şekilde kabul edilmesi gerektiğini söyleyerek reddetmiştir ve askeri bir müdahalenin önüne geçmiştir. Her ne kadar bir darbe yapılmasa da daha iktidara gelmeden bu tehditle karşılaşmak Demokrat Parti’nin zihnine kazınmıştır.

1954 seçimlerine kadar iyi bir siyaset yürüten Demokrat Parti, oy oranını arttırarak %56.6’ya çıkardı. Bu seçime kadar iyi bir politika sürdürmesine rağmen artık o kadar iyi yönetemeyen Demokrat Parti’nin ikinci iktidar döneminde muhalefet ile arası kızıştı. Bu da iktidarın baskılarının artmasına yol açtı. Bu dönemde yine parti içi anlaşmazlıklar çıktı ve bir grup milletvekili ayrılarak Hürriyet Partisi’ni kurdu.

1957 seçimlerinde, seçimin erkene alınmasına sebep olan ekonomik ve siyasi etkilerin oy oranlarını da etkilediği Demokrat Parti’nin oy oranının neredeyse %10’a yakın şekilde düşmesinden açıkça görülmüştü. Çok partili sisteme geçişten sonra ilk defa muhalefetin oy oranı iktidarı geçmişti.

1957 seçimlerinin üstüne Bayar üçüncü kez cumhurbaşkanlığına getirildi ve Menderes başbakan unvanıyla beşinci hükümetini kurdu.

Seçim sonrası hükümet ile muhalefet arasındaki gerginlik hat safhaya çıkmıştı. Bu çatışmalar meclis ile sınırlı kalmamıştı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü, Ankara gibi başlıca büyük şehirlerde saldırılara uğramıştı. Siyasi çekişmelerin yanısıra ekonomik gidişat da pek iyi değildi. Bütün bunlar birleşince yapılan muhalefet daha da sertleşmişti. Bu gelişmelerin üstüne Menderes hükümeti, muhalefete özellikle medyaya karşı katı bir tavır içine girmişti. Hatta o kadar ileriye gitmişlerdi ki muhalefeti sorgulamak amacıyla gazete kapatmaktan başlayıp muhalif düşüncede olanları tutuklamaya kadar giden geniş yetkilere sahip olan Tahkikat Komisyonu kurulmuştu. Bu komisyonun kurulması üstüne İsmet İnönü olası bir darbeyi işaret ederek o akıllarda kalıcı sözünü söyledi: Bu yolda devam ederseniz sizi ben bile kurtaramam.

Bu gergin ortam Harbiyeliler olarak bilinen Kara Harp Okulu öğrencilerini yürüyüş yapmaya teşvik etmişti. Menderes, bu yürüyüş hakkında halkı kışkırtmalara gelmemelerini söyleyerek uyarmıştı ancak bu, askeri darbeden alıkoymamıştı. Bu gergin olaylar silsilesi de bizi 27 Mayıs 1960’a, yani darbe gününe götürdü.

27 Mayıs sabahı Kurmay Albay Alparslan Türkeş tarafından Ankara Radyosu’nda bir bildiri okunarak darbe gerçekleştirilmiş oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri içinde gruplaşan Milli Birlik Komitesi adındaki cunta, yönetime el koydu ve Demokrat Parti kapatıldı.

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/8/84/Yass%C4%B1ada_Mahkemesi_%282%29.jpg

Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere Demokrat Partililer tutuklandı. Anayasa ve parlemento feshedilerek siyasi faaliyetlere bir süreliğine ara verildi. Daha sonrasında komitenin başına geçirilen Cemal Gürsel devletin de başına geçirilerek yeni bir hükümet kurdu. Demokrat Partililer yargılanmak üzere Yassıada’ya gönderildi. Tutuklular, Yassıada Yargılamaları’nda yargılandılar. Kimi hapis cezası aldı kimi de aklandı. Hapis cezası alabilecek kadar şanslı olmayan üç kişi vardı: Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Başbakan Adnan Menderes. Bu üç talihsiz isim ise idam cezasına mahkum edilmişti. 16 Eylül 1961’de bakanlar, ertesi gün ise başbakan idam edilmişti.

Demokrat Parti’nin kuruluşu ve iktidara gelişi çok partili hayata geçişin ilk adımı olmasıyla Türk demokrasisinde önemli bir adım olmuştur. Ayrıca, 27 Darbesi ve partinin kapatılması da Türk demokrasisine ilk darbe olmuştur.

Bu iki süreç bize Cumhuriyet Halk Partisi gibi büyük ve köklü bir devletin 27 yıllık iktidarının bile bitebildiğini gösterirken bir yandan da bize, halkın ve ordunun baskıcı hükümetlere karşı tutumunu göstermiş ve askerin Türk siyasetine dönem dönem el atacağının da ipuçlarını vermiştir. Adnan Menderes’in akıbeti ise gelecekteki hükümetlere asker ile arasını daha sıcak tutması gerektiğini gösteren bir öğreti niteliğinde olmuştur.

KAYNAKÇA:

https://tr.wikipedia.org/wiki/27_May%C4%B1s_Darbesi

https://tr.wikipedia.org/wiki/Demokrat_Parti_(1946)

https://tr.wikipedia.org/wiki/1950_T%C3%BCrkiye_genel_se%C3%A7imleri

https://tr.wikipedia.org/wiki/1946_T%C3%BCrkiye_genel_se%C3%A7imleri

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/36402

http://www.dspace.yildiz.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/1/231/0006283.pdf?sequence=1&isAllowed=y

https://demokrasiplatformu.com/dergi/article/view/149/145

http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/47798.pdf 

Leave a Reply