Bazen dilimizin ucundayken her şey, konuşamayız, o ana kadar milyonlarca kez dinlediğimiz bir şarkı tam da ‘o’ an vurur bizi on ikiden. Aşk acısı, dost kazığı, aile ilişkileri, her ne ise bizi yaralayan, içimizde kaldığı sürece nefes alamaz gibi oluruz ya hani… Belli ki bir sese, bir söze; sadece bir nefese ihtiyaç vardır. Aynı yaşanmışlığa, aynı karmaşaya ve aynı ruh hallerine tanıklık etmek çok sesli yalnızlığımıza çelme takar. İyi hissettirir. Bazen bir şarkı, bazen bir kitapta geçen içi dolu tek bir cümle… Son zamanlarda ise her konunun ortada olduğu, tartışıldığı sosyal medyada birbirlerini tanımayan ama ortak duyguları paylaşan insanlara kulak vermek rahatlatabilir bizi. Sosyal medyanın son zamanlardaki ünlülerinden biri olan Pucca da tam olarak tanıdık bir ses olabilir bizler için… Belki bazılarınız biliyorsunuz, bazılarınızsa sadece adını duydu bir yerlerde. Utanmadan, sıkılmadan, kalıplara, kurallara; en önemlisi kendine nanik yaparak yazan bir blog yazarı kendisi. Sevgilisinden ayrılınca, gözünde bir damla yaş kalmamış ve umutsuz ev kadını olma yolunda hızla ilerlemek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan meczuplara inat, kendinden hiçbir zaman vazgeçmeyen Pucca, uzun bir süredir kimliğini saklayarak bizleri kendinden haberdar etti. Günlük hayatındaki en basit şeylerden- oje renginden tutun, modaya, aile sırlarına kadar- zorlu sıkıntılarına kadar her şeyi yazdı. İçinden geldiği gibi. Sırlar, taktikler olmadan, bazen altıncı hissine kulak vererek… Eğer onun kadar açık seçik olabilseydik birbirimize, belki de benliğimize yapışmış gibi duran duygularımızdan sıyrılıp daha mutlu olabilirdik. ”Bunlar kız işi, bize ne” diyen erkekleri duyar gibi oldum şimdi. Şaşırmayın ama Pucca’yı takip eden bir iki erkekten duyduğum şeyler gerçekten çok anlamlıydı. İlişkilerinde işin içinden çıkamayan varsa belki bir göz atabilir onun dünyasına. Gerçek, gerçek olduğu kadar eğlenceli yazılarıyla tanıdığımız ve en çok takip edilen blog yazarlarından olan Pucca, geçenlerde kimliğini açıklığa kavuşturdu. Meğerse o tam bir İzmirliymiş. Belki de cesaretinin ve özgüvenin sırrı budur, kim bilir… Şu an kitabevlerinde yerini almış 2 tane kitabı var Pucca’nın. Kaçış noktası aradığımız bir anda enteresan bir alternatif olabilir sizin için de…