Catecea Adı Altındaki Deniz Memelilerinin Evrimi

Catecea adı verilen deniz memelileri, denizde yaşasalar ve balıklara birçok konuda benzerlik gösterseler bile aslında balık olmayan canlılardır. Catecea‘nın alt türlerine örnek olarak balina ve yunus verilebilir. Bu canlıların kedi bıyığını andıran minik kılları vardır, kulaklarında sesi iletmesi için üç farklı kemik bulunur (çekiç, örs, üzengi), çeneleri tek bir kemikten oluşur, omurgaları vardır ve bu omurgaları balıklar gibi yatay hareketlerle yüzmek yerine dikey hareketlerle yüzmelerine neden olur. Ayrıca, bu canlılar kendi yavrularına bakarlar ve balıkların aksine akciğer solunumu yaparlar. Bu özellikler memelilerin özellikleridir ve Catecea kapsamında olan canlıların da memeli olarak sınıflandırılmasına neden olmuşlardır. Bu canlıların balıklardan farkı ise sadece memeli olmaları değildir. Soyları 50 milyon yıl öncesine kadar dayanan bu hayvanlar, karadan denize geçiş yaparak evrimleşmiştir. Yani denizden karaya doğru evrimleşen çoğu türün aksi yönde bir evrimleşme göstermişlerdir.

Yunusların ‘bıyıkları’
Pakicetus türünün potansiyel görünüşü

Deniz memelilerinin ilk atasının Pakicetus adında, küçük bir ceylan boyutunda olan, çift toynaklı bir canlı olduğu düşünülmektedir. Bu düşüncenin sebebi Pakicetus‘un toynaklarının ve yunusların yüzgeçlerinin yapısının birbirine birçok açıdan benzemesidir. Dört ayaklı olan bu canlı Pakicetus sığ kıyılarda yaşamını sürdürmüştür çünkü bu kıyılardaki sularda yaşayan canlılar ile beslenmişlerdir. Bu canlıları avlamak için suya girerken yavaş yavaş kendileri de bu sularda yaşama ayak uyduran değişimler geçirmeye başlamışlardır. Bu sayede Pakicetus önce evrimleşerek amfibik bir canlıya dönüşmüştür, hem suda hem karada yaşayabilmiştir, daha sonra da karada yaşama yeteneğini tamamen kaybederek günümüzdeki halini almıştır. Bu canlılar, sudaki sürtünmenin etkilerini azaltmak ve daha iyi yüzebilmek için kürklerinin çok büyük kısmını ve arka bacaklarını kaybetmiştir. Hatta günümüzdeki yunuslar ve balinalar arka bacaklara sahip olmasalar da atalarından kalan leğen kemikleri hala, küçük de olsa, varlığını devam ettirmektedir. Bu leğen kemiklerinin uzun yıllar işlevsiz olduğu düşünülmüş olsa da son bulgular bu kemiklerin cinsel birleşme sırasında hareket sağlamak için kullandığını göstermiştir. Deniz memelilerinin geçirdikleri tüm bu süreci gösteren fosiller ise Hindistan’da ve Pakistan’da bulunmuştur.

Balinanın leğen kemiğini gösteren birşema

Her ne kadar karadan denize doğru evrim geçiren canlılarda akla ilk gelenler yunus ve balina olsa da aslında bu olayı yaşayan deniz memelileri oldukça fazladır. Mesela fok, deniz aslanı ve deniz ineği de benzer adaptasyonlar geçirerek günümüzdeki hallerine erişmiş canlılardır. Yunus ve balinalardan farklı ailelere sahip olsalar bile bu türlerin evrim aşamaları paralellik göstermektedir.

Kaynakça:

https://knowablemagazine.org/article/living-world/2022/evolution-whales-land-to-sea

https://www.dolphin-way.com/dolphins-the-facts/evolution/

https://evolution-outreach.biomedcentral.com/articles/10.1007/s12052-009-0135-2

https://microbewiki.kenyon.edu/index.php/Evolution_of_Dolphins

https://www.futurity.org/whales-reproduction-hip-bones-760612/

https://www.britannica.com/animal/Pakicetus

https://reasons.org/explore/publications/articles/is-the-whale-pelvis-a-vestige-of-evolution

Leave a Reply