12 Dev Adam’ı çok seviyoruz. Evet, elendik ve seviyoruz. Zaten artık kaybedince de sevmeyi öğrendik sanırım. Her yenilgiden sonra sosyal medyada sporcularımızı linç kampanyaları yürütmüyoruz artık. Bir daha ki turnuvaya ya da bir daha ki güzel işe kadar onlardan nefret etmiyoruz. Eleştiriyoruz ve seviyoruz. O adamların milli takım içerisinde ortaya koyduğu efora saygı duyuyoruz, yenilince üzülüyoruz ama sinirlenmiyoruz. En azından öğreniyoruz. Günlük hayatımızda insan olmanın gereği olarak yaptığımız hatalarımıza bakıyoruz, kendi işlerimizde yaptığımız hatalara bakıyoruz, sonra onlarında insan olduğunu fark ediyoruz ve o adamlarla her an gurur duyuyoruz.

12 Dev Adam’ı çok seviyoruz. Bu yazı onlara bir veda yazısı. Bu nedenle böyle duygusal başladı. Elendiği için üzgün, çeyrek finale çıktığı için gururlu, turnuva boyunca yaptıkları ile de mutlu bir takım. Amerika’ya ilk yarıda çok zor anlar yaşatmış (o maçın ilk yarısını çok uzun bir süre unutmayacağız, bu kesin), grubunu 2. Bitirmiş, Avustralya’yı son saniye üçlüğü ile dağıtmış bir milli takım.

Bugün ise Litvanya’yı son çeyrekte oynayacağı güzel bir oyunla yenebilirdi bu takım, ilk çeyrekteki oyunuyla umutlandırdı da, ama olmadı, 73-61 mağlup olduk ve şampiyonaya veda ettik. Peki elenmek de sevdaya dahil mi?

5dc594a0898b

Çeyrek final maçına Kerem Gönlüm, Emir Preldzic, Ömer Aşık, Sinan Güler ve Ender Arslan beşiyle başladık. Litvanya’nın ilk beşinde ise Adas Juskevicius, Jonas Maciulis, Renaldas Seibutis, Donatas Motiejunas ve Jonas Valanciunas vardı. İlk çeyrekte millilerimiz daha baskın bir oyun sergiledi. Ömer Aşık, geçirdiği sağlık problemlerine rağmen ilk çeyrekte savunmadaki direncimizi arttırdı, Litvanya hücumunu baskı altına aldı. Emir’in de istekli oyunuyla ilk çeyreği 18-13 önde bitirdik.

İkinci çeyrekte ise Darius Lavrinovic’in üçlükleri karşısında durmakta zorlanmaya başladık. Peş peşe gelen üçlüklere üçlük ile cevap vermeyi denedik ama olmadı. Üçlük atabilen bir takım olsaydık ya da en azından bugün bir oyuncumuz (mesela Kerem Tunçeri) üçlükleri ile takıma can verseydi, yarı finaldeydik. Maç genelinde 16.7 % ile üçlük attık, Litvanya ise 52.6 % ile üçlük attı, maçın anahtarını ikinci çeyrekte eline aldı ve daha da bırakmadı. Maçtaki başka kritik bir sorun ise üçlük atamadığımızı bir türlü kabul etmeyişimizdi, üçlük atamadıkça daha çok üçlük denedik, daha çok kaçırdık, oyuna kim girdiyse bir umut o da üçlük atmayı denedi, o da kaçırdı. Yarı final kapısını açan anahtar üçlüktü, evet ama biz bu kapıyı maymuncukla açmayı deneyebilirdik. Belki bir an durup üçlükten vazgeçsek, potaya penetre etsek, daha çok ikiliklere yönelsek, farkın açılmasını engelleyebilirdik. Yapmadık. Üçlük atmakta ısrar ettik. Sinan Güler’den 1, Ender Arslan’dan 2 üçlük bulduk, toplamda da 18 üçlük denedik. Litvanya’da ise Seibutus, Pocius ve D.Lavrinovic 3’er üçlük, Maciulis ise 1 üçlük buldu.

affb808dd622Üçlük mağlubiyetimize rağmen 3. çeyrekte 14 sayı atan Litvanya’ya karşı 16 sayı bulduk ama bu 2. Çeyrekte yediğimiz 10 sayı farkı kapatmaya yetmediği gibi 4. Çeyrekte yorulmamıza neden oldu. Litvanya Milli Takımı’nda dört isim Pocius, D. Lavrinovic, Seibutis, Valanciunas çift hanelere çıktı. Milli takımımızda ise Sinan Güler ve Kerem Gönlüm maçın genelinde istekli ve ısrarcı bir oyun oynadı, bu da iki oyuncumuza istikrarı getirdi. Turnuva boyunca Kerem Gönlüm çok istekli, çok genç ve çok hareketliydi. Sinan Güler ise hayatının şampiyonasını yaşadı, her maçta aynı çizgide, hem savunmada hem de hücumda varlık göstererek savaştı. Ömer Aşık’ın sağlık sorunları yoruldukça daha çok ortaya çıktı fakat NBA’li uzunumuz 11 sayı, 10 ribaund ile takıma büyük katkıda bulundu. Avustralya’ya karşı son saniye üçlüğünü bulup da bizi umutlandıran ve buralara getiren Emir Preldzic’in bu maçtaki sorunu ise kaçırdığı 4 üçlük ve yaptığı 3 top kaybıydı.

Ender Arslan turnuva genelinde de bu maçta da milli takımın ihtiyacı olan oyun kurucu, maç kurtarıcı olamadı, Kerem Tunçeri’den daha iyi oynadı, takımı ona göre daha iyi okudu, daha istekli ve hırslıydı fakat milli takımımıza yetmedi. Kerem Tunçeri kadroda olmasaydı, hemen hemen herkes “Kerem olsa çok daha iyi bir oyun kurucu olurdu” derdi, Kerem Tunçeri de kadrodaydı, peki bu durum da ne demeli?

Sizin de aklınıza Barış Ermiş gelecektir. Barış Ermiş, 2010’da İstanbul’da oynanan ve 2. olduğumuz Dünya Şampiyonası’nda çok kısa süre görev almıştı, hatta şampiyona sonunda, kazandığı para oynadığı dakikaya bölünerek Ermiş ile ilgili capsler yapılmıştı. Sonrasında Barış Ermiş, Orhun Ene ile onu 2012’de Fenerbahçe Ülker’e transfer edecek değişimi geçirmişti. Bileğinden geçirdiği sakatlığın ardından da Fenerbahçe Ülker rotasyonu içinde kendine yer bulamamış ve Royal Halı Gaziantep’e kiralanmıştı. Ergin Ataman ise Barış’ı kadroya aldı fakat ona hiç sorumluluk vermedi, son maçta Ermiş oyuna bile girmedi. Öte yandan Cenk Akyol, 7 dakikanın üzerinde oyunda kaldı, 4 tane serbest atış, 1 tane ikilik, 3 tane üçlük kaçırdı. Cenk Akyol, Amerika maçında herkesi umutlandırdı fakat sonrasında takıma hiç katkı sağlamadı. Ergin Ataman’ın kurduğu kadro ile ilgili katılmadığım iki şey de zaten Barış Ermiş’in süre almayışı ve Cenk Akyol’un kadroya alınışıdır.

Sonuç olarak son maçında üçlük atmaya yönelmiş ve üçlük atamayan bir takım olarak şampiyonaya veda ettik. Maç sonrası Ergin Ataman ve Sinan Güler bir basın açıklamasına katıldı. Sinan Güler, milli takımın bir parçası olduğu için duyduğu haklı gururu paylaştı, Ergin Ataman ise hakemlerden dert yandı.

12 Dev Adamı seviyoruz. Yarı finale çıkamayan, üçlük atmakta sorunlar yaşayan, hakemler tarafından sık sık haksızlığa uğratılan, çeyrek finale kadar gelen, bizi bu kadar umutlandıran ve bu kadar heyecanlandıran, bu ülkeye basketbolu sevdiren ve öğreten, maça yüreğini koyan, iyi şeyler yapan, hatalar yapan, bizi temsil eden o 12 Dev Adam’ı seviyoruz. Onlarla gurur duyuyoruz.

Teşekkürler, her şey için, yaşattığınız yaşatacağınız tüm heyecanlar için …

 

Dünyaya meydan okursun göğsündeki armayla

Salonları inletirsin attığın her sayıyla

Milyonları kalbi hep seninle sakın unutma

Yerde sensin gökte sensin çünkü sen bi’tanesin!

mutluluk-630x315

Avustralya Maçı Sonrası 12 Dev Adam – Sizleri hep böyle hatırlayacağız.

Not: Kullanılan tüm istatistikler fiba.com’dan alınmıştır.

@nazlihilalkaya

Leave a Reply