Faiz kelime anlamı olarak banka ve benzeri bir yere ya da bir kimseye belli bir süre işletilmek üzere ödünç verilen paranın kullanımına karşılık olarak alınan kâr; başkasının parasını belli bir süre kullanmak, işletmek için ödenen para demektir. Başlangıcı Milattan öncelere dayanan faiz günümüz dünyasının vazgeçilmez parçalarındandır. Ülkemizde faiz oranını belirleyen kurum “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası” dır.

Merkez Bankası piyasadaki para döngüsünü sağlamak için bankalara ödünç para veren ve alan “bağımsız” bir kuruluştur. Anayasaya göre Merkez Bankasının temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve hükumetin büyüme politikalarını desteklemektir. Burada sorulması gereken soru şu: “Merkez Bankası hükumeti ne derece destekliyor?” ve “Hükumet neyi istiyor ya da neye inanıyor?”. Hükumet faizlerin düşürülmesini isterken bunu ekonomide sıkça kullanılan IS(hükumetin kontrol ettiği) ve LM modele göre söylüyor. Modele göre eğer faizler düşerse insanlar bankalara para yatırmak istemeyecek. Dolayısıyla bu parayı ya harcayacaklar ya da bu parayla yatırım yapacaklar. Böylece hem kısa hem uzun vadede ülke ekonomisi canlanacak ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla artacak. Tam tersinden düşünecek olursak, faizler  düştüğünde paraya ihtiyacı olan insanlar kolaylıkla para çekebilecek. Bu durumda tüketim artacak. İnsanlar daha fazla harcama yapacak. Yatırım yapmak isteyen rahatlıkla bankalardan kredi çekebilecek. Hem istihdam açısından hem de gelişmişlik açısından ülkeye katkı sağlayacak.Böylece Milli gelir aynı şekilde artacak ve ülke kalkınacak. Peki Merkez Bankası bunu neden yapmıyor? Bu işin arkasında  bizim göremediğimiz ne var? Merkez bankasının faiz kararlarını alırken dikkat ettiği en büyük faktör enflasyon ve enflasyon beklentisidir. Merkez Bankası faizleri düşürdüğü anda, insanlar bankalara para yatırmayacak ve parayı elinde tutacaklar. Bu da paraya olan talebi azaltacak. Dolayısıyla paranın değeri düşecek ve enflasyon oluşacak. Başka bir ihtimal olarak da; faiz oranları düştüğünde insanlar bankalara para yatırmak yerine başka şekilde paralarını değerlendirmek isteyecekler. Döviz de bunlardan bir tanesi. Hal böyle olunca döviz kurunda artış meydana gelecek ve Türk Lirası diğer ülke para birimlerine karşı değer kaybedecek.

400px-islm-svg

i: Faiz Oranı

Y:Milli gelir

 

Öte yandan,modele geri dönecek olursak, hükumetin baz aldığı modele göre faiz arttırımını sağlayan en büyük unsur “devlet harcamaları”. Devlet, harcamalarını arttığında faiz doğrudan artıyor.Ve bu da tam bir paradoks oluşturuyor. Aslında faizi yükselten hükumetin kendisi. Peki onlar bunun ne kadar farkında ya da ne derece bunu görmezden geliyorlar bunu bilemeyiz. Ama kesin olarak şunu biliyoruz Merkez Bankası hükumetinde büyüme politikalarını destekleyebilmek için “bağımsız” olmalıdır.

 

 

Kaynakça:

http://www.tcmb.gov.tr/

 

Leave a Reply