Bir sözün sık sık tekrarlanması, anlamını yitirmesine neden olur. Birisinin sizi ne kadar çok sevdiğini her gün duymak, o düşünceye alışmamıza, bu duyguların sanki her zaman var olmuş ve her zaman da var olacağını düşünmemize neden olur. Ailemizden nadiren duyduğumuz cümlelerin anlamı da büyük olur. Bu neden böyle, psikolojik bir fenomenle ya da beynimizin milyonlarca gizeminden biriyle açıklanabilir fakat şarkılarda tekrar eden kelimeler kullanılmışsa o şarkı aklımızda kalır, hatta kazınır.

Bu şarkılardan bazıları Pharrell Williams’ın “Happy”si, Rihanna’nın “Work”u ve The Beatles’ın “Hey Jude”u. Bu şarkıları sadece bir kaç kere radyoda duymuş olsanız bile bir daha duyduğunuzda tanırsınız, istemeden eşlik etmeye başlarsınız. Kelimeler anlamını yitirirken, şarkıların tekrarlarla anlam kazanması ne kadar da garip.

Kendi adınızı bile birkaç kez tekrar etseniz, o kelimeden yabancılaşmaya başlarsınız, sadece birkaç heceden oluşan bir ses gibi gelmeye başlar fakat şarkılarda durum böyle değil. Yıllardır şarkıları daha popüler hala getirmek, insanların dillerine takmak için şarkı yazarları, kısa mısralar ve uzun ve tekrarlı nakaratlar yazıyorlar. Çoğumuz da onların bizim için planladıkları ağa düşüyoruz ancak böyle şarkıları dinlerken sözlerin anlamlarına dikkat ediyor, şarkıyı gerçekten dinliyor muyuz emin değilim.

Örneğin Pharrell Williams’ın “Happy” adlı şarkısında tekrar eden “Because I’m happy” ifadesini hepimiz 2013 yılında bağıra bağıra söylemişiz, deliler gibi dans etmiş, kahkahalar atmışızdır. Ancak kaçımız gerçekten sözleri dinlemiş, sindirmiş ve bu yüzden mutlu olmuşuzdur, bundan çok emin değilim.

Bu tarz şarkılarda, genelde yapımcının şarkının yaratmasını umduğu atmosfere göre bir sentez yapılır. Eğer yukarıdaki örnek gibi “mutlu” bir atmosfer yaratılmak isteniyorsa daha canlandırıcı bir melodi çizgisi, Rihanna’nın “Work” şarkısındaki gibi daha bedensel bir atmosfer isteniyorsa da melodi çizgisi buna göredir. Bir noktadan sonra şarkı sözlerdense melodi çizgisine dönüşür.

Bazı insanlar bu şekilde yapılan şarkıların anlamsız, gereksiz ve “müzik” olmadığını söyleyebilir. Ancak bazen sözlerin anlatamayacağı şeyleri müzik anlatıyor ve sözler sadece insanların o duyguya eşlik etme aracı haline geliyor. Bana kalırsa bu onu daha az şarkı ya da anlamsız yapmıyor. Şiirlerde de olduğu gibi, tekrarın bir anlamı olabiliyor, olmasa da bir anlamın olmaması şarkıya anlam katıyor.

Günlük hayatta sözcüklerin tekrarlandıkça anlamını yitirdiği doğru fakat konu müziğe geldiğinde tüm bu ünlü bestecilerin, Grammy ödüllü yapımcıların ve söz yazarlarının bunu zeki bir şekilde yaptıklarını ve bizi tuzaklarına düşürdüklerine inanıyorum. Pazarlama oyunlarıyla dolu bir sektörde, her gün başka bir skandala uyanan tüm bu ünlü şarkıcıların gündemde kalabilmek için bu şarkıları yapmaları, bizim de bu şarkıları söylememiz gerekiyor. Ne kadar anlamsız ya da ne kadar anlamlı olsa da, onlar bunu başarırken, biz de ruhumuzu besliyoruz. Bunun nesi kötü olabilir ki?

Leave a Reply