Kıskançlık ve ezilmişlik üzerine bir oyun:Othello

Yer ve zaman değişiyor nitekim kıskançlık, namus veyahut ırkçılık gibi kavramlar ne yazık ki değişmiyor diye düşünüyor insan Othello oyunun okurken.  Shakespeare’in psikolojide dahi kendine bir yer bulabilmiş karakteri Othello, Venedik ve Osmanlı savaşında görev alan saygıdeğer bir komutandır. Halk tarafında sevilen, saygıdeğer karakterimiz şehrin soylularından birinin kızı olan Desdemona’ya âşık olur. Othello halk tarafında sevilir sevilmesine ama bir siyahi olarak beyaz ve soylu bir genç kızla evlenmek istemesi kimse tarafından da hoş karşılanmaz. 17. Yüzyıl Avrupa’sının yapısı düşünüldüğünde karşı çıkılacağına hiç de şaşırmadığımız bu evlilik tabi ki de halkın ipe sapa gelmez dedikoduları ve Iago’nun kötülükleriyle son bulur. Oyunun son sahnesinde çok sevgili aşkı Desdemona’yı onu aldattığı ve namusunu koruması gerektiğini bahane ederek öldüren Othello en sonunda hiçbir şeyin düşündüğü gibi olmadığını fark eder. Sevgilisi masumdur ve onu aldatmamıştır, bütün bunlar Iago’nun bir planıdır. Nitekim alınan canın geri verilemeyeceğini bilen Othello da içindeki suçluluk duygunsa yenik düşerek bir kırmayı göğsüne saplayıp intihar eder.

Othello ve Irkçılık

Siyahi insanın Avrupada’ki yerini ve adaptasyonunu da bir bakıma konu alan Shakespeare’in oyunu bize beyaz insanın perspektifine dair birçok farklı bilgi sunar. Othello’nun Desdemonayla evlenmesini hazmedemeyen insanların savunması Othello’nun onların arasından olmaması yani Batı’nın kültürünü tam anlamıyla benimseyememsidir. Othello her ne kadar içinde bulunduğu toplum tarafından sevilse de Desdemonayla evlenilmesine karşı çıkıldığında onun hala dışlanmış bir birey olarak var olduğunu görürüz. Bu da siyahilerin o dönemde beyaz insanlarla birlikte yaşarken statü edinebilseler de hep “öteki” konumunda anıldıklarını anlamamız sağlar. Nitekim eninde sonunda gerçekleşen evlilikleri ise var olan engellere rağmen siyahi insanların Avrupa’daki yaşama katılışlarının bir göstergesidir.

Othello Sendromu

Shakespeare’in eserini birçok açıdan ele alabiliriz elbet ama Othello denilince aklan gelen ilk şey psikolojideki “Othello Sendromudur.” Bireylerin partnerlerine yönelik sanrısal kıskançlıklarından oluşan bu sendromda kişi rastgele olaylara ve konuşmalarla dayanarak kanıtlar toplar ve bu kanıtlar sonucunda partnerinin kendisini aldattığı sonucuna varır. Erkeklerde daha çok görülen bu sendrom kişinin rekabet duygusunu tetiklenmesi ve bilincin çarpıtmaları sonucunda oluşur. Yüzyıllardan beri süregelen ataerkil düzendeki rekabet algısının özellikle erkek üzerinde toplanmış olduğunu da göz önünde bulundurursak Othello sendromunun erkekler üzerinde görülmesi çok şaşırtıcı değildir ve hatta bana kalırsa psikolojik bir olayın yanında sosyolojik açıdan da değerlendirilmelidir.

Eserin başında herkes tarafında takdir edilen Othello son sahnede perişan bir halde gözükürken bir soru geliyor aklıma. Othello’nun sendromu maruz kaldığı ırkçılık ile ne kadar bağlantılı olabilir? Beyaz insanların arasında bir siyahi olarak var olan Othello’yu senelerce yüksek mertebelerle gelmeye ve kendisini insanlara kanıtlamamakla uğraşırken görüyoruz. Avrupalı beyaz Hristiyanların sahip olduğu koşullara sahip olmak için çalışan Othello eninde sonunda başarılı oluyor ve her ne kadar çok saygı gören biri de olsa tam anlamıyla beyaz insanların arasında karışamıyor.Desdemonayla evliliği boyunca da hep bunun ezikliğini hissediyor belki de içten içe. Hiçbir zaman aynı konumda görünemeyeceklerini biliyor olması belki de Desdemona’nın onu aldatabileceğini düşünmesine sebep oluyor. Nitekim Othello sendromunun içinde var olan bilişsel çarpıtmalar ise sendromun sosyal etkilerin yanında bilişsel faktörlerden de kaynaklandığını gösteriyor. Psikolojinin üst üste geçmiş alt dallarının etkisi böylece çok daha net fark ediliyor.

Othello 17. Yüzyılda var olan bir karakter olsa da günümüz dünyası hala çeşitli din, dil ve ırktan Othellolarla dolu. Her haberde bir  “aşk cinayeti” ve her köşe başında bir “kıskançlık kurbanı” var.  Erkeklerde daha çok görülen sendrom kişinin kendisiyle ilgili olsa da toplumun kadına olan bakış açısından da kaynaklanabiliyor olabilir mi? Onurunu korumak için eşini öldüren Othello neden eşinin namusuna göz dikiyor? Dört bir yanda kadının eteğini eleştiren, genç bir kızın gece kaçta yurduna geldiğini saati saatine takip eden, öldürüldüğünde “o saate orada ne işi vardı?” diyen insanlar varken az önce sorduğum sorunun cevabını bulmak çok da zor olmuyor.

KAYNAKÇA

https://dergipark.org.tr/tr/pub/erusosbilder/issue/23754/253098

https://www.researchgate.net/publication/365212002_Psikoz_Varyasyonlari

Othello-William Shakespeare

Leave a Reply