YazarAyşe Beyza Çanakçı

Felsefe Taşı ve Ölümsüzlük İksiri – Paulo Coelho: Simyacı

“Bütün hayatının, gördüğü öğrenimlerin bir tek amacı vardı: Evrenin konuştuğu biricik gerçek dili bulmak.” Kalbim sıkışıyordu. Ne yaptığımdan emin değildim. Yaptıklarımın kısa sürede karşılığını görmek için sabırsızlanıyordum. Olmuyordu… Öyle anlar geliyordu ki zorlanıyorum demeye dilim varmıyordu. Kelimeleri, hissimin derinliğini yansıtamayacakları için küçümser olmuştum. Kütüphaneden çıkıp kendimi dışarı attığımda içli ağlamalarıma hakim olamamıştım. Ruhuma işlemeye çalıştığım
Devamı

Yaz Arkadaşım Hazan

Stajım sebebiyle, yaz tatilinde uzunca bir süre kaldığımız ve bu süre zarfında ona olan sevgimin daha da derinleştiği; sabahı akşamı, ilkbaharı sonbaharı, yazı kışı ayrı güzel İstanbul’a veda vaktiydi 16 Ağustos Pazartesi günü. Sıcacık muhabbetlerimiz, staj sonrası üzerimdeki tatlı yorgunluk ve bir sonraki sabahın heyecanı ile bağdaştırmıştım bu evi. Beş sene sonra ilk kez Pati
Devamı

İstanbul

Uzun zamandır gönlümden geçiyordu İstanbul. Gitmek, görmek, naçizane gözlemlemek ve yazmak istiyordum. Bu isteğimi sonunda gerçekleştirebilmiştim. Erzurum’dan, İstanbul’da deneyimleyeceklerimin bilinmezliğinin heyecanı ve mutluluğu ile birkaç günlüğüne ayrıldım. Yolculuğumda, Montaigne’in Denemeler eserinden bir kesit okuyabilmiştim. Son zamanlarda üzerine düşünmeye çalıştığım; William Shakespeare ve Yaşam Oyunu adlı yazımda da bahsetmeye çalıştığım üzere kendimiz, biz mefhumları ile yakından
Devamı

Ne Şeytanı Azizim?

“İnsan, insan derler idi, insan nedir şimdi bildim” diyor Muhyiddin Abdal. Bu cümle hayatımın koordinatlarında, benimle doğru bir zamanda kesişiyor. “İnsan nedir ve varoluşu ile neyi amaçlamalıdır?” sorusu zihnimde yerini alırken kendimi bu soruların cevaplarını aradığım naçizane bir yola adım atarken buluyorum. Bu yolun uzunluğuna dair bir fikrim yok, yolun sonunda kendimi nerede bulacağımı da
Devamı

William Shakespeare ve Yaşam Oyunu

“Bütün dünya bir sahnedir. Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu… Girerler ve çıkarlar. Bir kişi birçok rolü birden oynar, bu oyun insanın yedi çağıdır… İlk rol bebeklik çağıdır, Dadısının kollarında agucuk yaparken…” (William Shakespeare, As You Like It) Bedenimize sığdırılarak sınırlandırılmış fiziksel varoluşumuzun, içinde sonsuz boyut barındıran ruhsal bir güdüm taşıdığını düşünürüm, naçizane.
Devamı

Tutkunun Kadını: Füreya Koral

Ayvalık’ta bir akşamüstü, henüz Ayşe Kulin’in Füreya adlı romanını yeni bitirmiştim. Ne hoş bir kadındı Füreya! Ne asil, ne başarılı, sade ve naif… Onu iyi ki tanımıştım. Türk seramik sanatına katmak istedikleri için, fiziksel ve manevi, döktüğü her alın teri ne kadar kutsaldı. Mücadele etmenin ne denli kudretli bir meşakkati vardı! Adeta insanın varoluşunu daha
Devamı