YazarCeylin Şenol

Periler Görmeli Miyiz Bazen?

Hayatta herkes gibi olmamız beklenir bizden. Bazı geceler “yeşil periler “görmenin normal olmadığı dikte edilir. Özellikle de kadınsak insanlara herkesten çok daha makul gözükmeliyizdir. Kahkahalarımız kısık sesle olmalı, hareketlerimiz nazikçe süzülen bir balerininkine benzemelidir .Ne düşünüyoruz, nasıl davranmak istiyoruz sorusunun bizdeki anlamını yitirmesi gerekir. Çünkü toplum, isyankar ve güzel kadınların hayatını cehenneme çevirmeye kodlanmış bir
Devamı

Sanat Hem Estetik Hem Toplumsal Olabilir Mi?

Hemen hemen her estetik olay, temelde bir sübje-obje ilişkisine dayanır. Estetiği meydana getiren obje, her zaman ondan zevk alan bir sübje tarafından algılanır ve estetik algılarımız, değer yargılarımızla birleşerek beğeni olgusunu oluşturma yolunda büyük bir adım atar. Bu beğeni olgusu; zamanla estetizm veya estetik hareket de dediğimiz sanatların içeriğinin değil, salt görünümlerinin asli ve önemli
Devamı

BİR BALKAN RİTÜELİ OLARAK BOCUK GECESİ

İnsan, yeryüzündeki varlığını kanıtladığından beri bir şeyleri eğlenceli hale getirmeyi görev edinmiştir.Kimi zaman korkulardan kaçmak,kimi zaman ölüleri anmak,kimi zamansa bir şeylerin ve belki de birilerinin gelişini kutlamaktır amaç.Peki,kış aylarında kutlanan ve korkulardan arınmanın bir yolu olarak görülen bir festival,veya ritüel de denebilir,duymuş muydunuz hiç?Üstelik bin yılı aşkın süredir hiç de yabancı olmadığımız topraklara dayanan bu
Devamı

Tezer Özlü ve Var Olmanın Zorluğu

Bilirsiniz ki var olmak bu dünyada yalnızca bir zümreye mahsustur. Bu zümrenin dışında kalanlar da var olmanın acı verici etkilerini kağıda dökerler ve fikrimce gerçek edebiyat da böyle şekillenir. Camus, Kafka, Sartre ve daha nice yazarımız bizi edebiyatın belki de en saf haliyle baş başa bırakır: varoluşçuluk. Bu varoluşsal edebiyatın Türkiye’deki en büyük temsilcilerinden birisidir
Devamı

Dolma, Rakı ve Yalnızlık: Duvara Karşı

“Yalnızlık bir gurur sorunudur, kendi kokusunun içine mağrur bir şekilde gömülür insan.” demiş Orhan Pamuk. Bu alıntı filmi tam anlamıyla anlatır mı, sanmam ama Cahit ve Sibel’in içindeki dinmeyen yalnızlığı birebir anlattığı kesin. Türkiye-Almanya ortak yapımı olan bu film, Cahit’in arabayla duvara çarpmasıyla başlar, yani duvara karşı olduğu sahneyle. Daha sonra intihara meyilli bu iki
Devamı