Kaldırımlar, somut anlamıyla yayaların yürümesi için ayrılmış yollardır. Kültürlerin ve değişen zamanın mimari yapıları ele alındığında birçok farklı yapıda ve özellikte düzenlenebilen kaldırımlar, edebiyatta da okuyucuya birden fazla duygu durumunu özetleyen simgeler olarak farklı bir anlam kazanır. Özellikle edebiyatımızıda kaldırımların soyut anlamına odaklanmayı hedefleyen Kaldırım adlı şiirle çoğumuz, kaldırımları hislerimizle bütünleştirmekte zorlanmayız. Bu yüzden kaldırımlar, günde binlerce insanın geçidi olan yaya yolları olmaktan ziyade bizim her hâlimize tanıklık eden yol arkadaşlarımızdır. Fakat kaldırımlar, milyonlarca insanı ağırlamaktan bitkin düşerek zamanla yıpranmaya yüz tutarlar. Sanatın her türlüsünü icra eden insanlar ise bu yıpranmalara karşı önlem almanın bir yolunu bularak son zamanların popüler akımlarından biri olan Flacking akımına öncülük ederler. Bu yazıda, yeni bir sanat akımı olan flacking akımının kentlerin estetiğiyle kurduğu duygusal bağ ve akımın somut özellikleri ele anılacaktır.

Taze Bir Sanat Akımı Olarak Flacking
Flacking terimi, Fransızca flaque(su birikintisi) sözcüğünden icat edilen ve kaldırımlardaki boşlukları sanatsal bir bakış açısıyla tamir etmenin yolunu arayan bir estetik akımın ismi olarak karşımıza çıkar. İlk olarak 2016 yılında Ememem tarafından, şehrin mozaiğiyle bütünleşirken aynı zamanda şehrin yarasını sarmayı hedefleyen küçük çaplı bir sanat akımı olarak ortaya atılan flacking, günümüzde dünyanın farklı bölgelerinde kendine alan bulmaya başladı. Kendini “bozuk kaldırımların sanatçısı” olarak nitelendiren Ememem, kentlerin kendi estetiğiyle uyumlu eserler üreterek sanatın hayatın akışının içindeki doğallığına dem vurur. Çatlamış asfaltlarda, yıpranmış veya taşları düşmüş kaldırımlarda ve hatta kimsenin fark etmediği bozuk yollarda estetik bakış açısına sahip insanların imdadına yetişen flacking, ince işlenmiş mozaiklerle şehrin her bir köşesine yalın bir dokunuş bahşeder. Kaldırımların üzerindeki yıpranmış taşlardan hızlıca geçerken farkına varamadığımız yaşanmışlığın getirdiği binlerce iz, bu sanat akımının etkisiyle bozuk kaldırımların görünmezliğini en aza indirgeyerek detaylara verdiğimiz önemi gözden geçirmemizi sağlar. Flacking akımının ana hedefi, yaşadığımız mekânların kusurlarını örtmeye çalışarak onlara farklı bir perspektiften bakmayı sağlamaktır. Bozulan ve yıpranan parçaların üstünü sanatla kapatmaya çalışan flacking akımı bu yönüyle bizlere Japon kültüründen aşina olduğumuz kintsugi‘yi anımsatır. Bu ünlü Japon felsefesinin bazı özelliklerini taşıyan flacking, onarımın ve yenilenmenin şehirlerin dokusuyla birleştirildiği bir sanat akımı olarak yoluna devam eder.
Flacking Örneklerini Barındıran Şehir Çalışmaları
Fransız sokak sanatçısı Ememem, çalışmalarını gerçek kimliğini gizleyerek sürdürse de eserlerini dünyanın çeşitli yerlerinde görmek mümkün. İlk olarak Fransa’nın Lyon şehrinde uygulamaya geçirilen flacking metoduyla bozuk yollar veya kaldırımlara mozaik yerleştirerek onarım, zamanla Paris, Toronto ve Madrid gibi birçok metropolde başarıyla uygulanmış ve uygulanmaya devam etmektedir. Flacking akımı, akımın ortaya çıktığı ilk zamanlarda yalnızca sokak sanatçısı Ememem tarafından uygulamaya geçirilen bir yöntem olsa da son yıllarda belediyeler ve bazı şehrin altyapısında rol oynayan bazı özel şirketler tarafından da hayata geçirilmeye başladı. Ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan bu sanatsal bakış açısı, Türkiye’de Şehzadeler Belediyesi( Manisa) ve Çankaya Belediyesi(Ankara) tarafından yürürlüğe giren flacking metodu, sürdürülebilir bir belediyeciliğin temellerini atarak şehirlerin estetik görüntülerinin iyileşmesine de katkı sağladı. Özellikle Ememem’in Ankara’da düzenlediği flacking turuyla birlikte insanların bu taze akıma ilgisi uyandı. Şehrin haritasını çıkartarak çatlakları tespit eden Ememem, gerekli gördüğü yerlere “flack”ler yerleştirerek mozaiklerini şehrin ve caddelerin yapısıyla birleştirerek bzilere görsel bir şölenin fragmanını izletti. Şu anda beş farklı yere serpiştirilen mozaikler Kuğulu Park ve civarı başta olmak üzere Çankaya’nın belli başlı yerlerinde yoldan geçen insanları selamlıyor.

Flacking Sürdürülebilir Bir Onarım Fikrinden Mi İbaret?
Flacking sanatı, yalnızca bir onarım fikri olmaktan çok eski olanı yaşanmışlığını zedelemeden yenilemenin feslefesini içinde barındıran bir sanat akımıdır. Sürdürülebilir özellikleriyle ortaya çıkan bu akım, elimizdeki nesnelerin değerini onların ruhunu bozmadan geri dönüştürebileceğimizin sinyallerini bizlere verir. Fakat duygusal bir açıdan bakarsak kaldırımların ve yolların bizde yarattığı yaşanmışlık hissine küçük bir dokunuş katan flacking, yürürken öylece gelip geçtiğimiz yerlerde çiçekler açtırmayı hedefleyerek yüzümüzde güzel bir gülümseme oluşturur. Yaşamımızın büyük bir çoğunluğunu geçirdiğimiz şehirlerle kurduğumuz bağı, ufak ve sanatsal dokunuşlarla güçlendirmenin basit bir yolu olan bu mozaikler kaldırımların doğal görünüşünü de bozmayarak sade bir görünüm sağlar. Dünyada ve ülkemizde popülaritesi gittikçe artan flacking akımı, kendi ruhlarımızı da aynı kentin ruhu gibi yapısını bozmadan yenileyebilmenin mümkün olduğunu insanlara hatırlatır. Kaldırımların arasındaki boşlukları doldurmanın bu metaforik anlamı, bizlere yenilenirken eskiden kopmamanın da mümkün olduğu mesajını veren bir hayat dersi niteliğindedir.

Kaynakça:Küçük, Ayça.Kaldırımda Boşluk Tamir Etme Sanatı: Flacking, 18 Ocak 2023. Web.
“Ememem Official.” Ememem-Flacking. Web. Erişim Tarihi: 3 Kasım 2025.






