Bilkent, ODTU ve Gazi Üniversitelerinden araştırmacıların çalışmalarının sonucunda, tamamı yerli imkanlarla insan gözünün göremediği yakın kızılötesi dalga boylarında çalışan akıllı kızılötesi kamera yapımında sona ulaşıldı. Bu kameraların kullanılmasıyla birlikte uçak seferleri sis nedeniyle iptal olmayacak. Yüzde yüz yerli yeni nesil kameralar cam dışından ve 15 kilometre uzaktan da net görebildiğinden uçak içlerine takılabilecek ve böylece uçuş güvenliğinde artış sağlanacak. Yangında dumanın altını görüntüleyen kameralar MOBESE’lere de takılabilecek.
“İnsanın gözünün gördüğü ışıklarda çalışan kameralar sislerde etkili olmuyor. Sisli havalarda çıplak gözle görüş mesafesinin tehlikeli bir şekilde düştüğü durumlar için geliştirdiğimiz yeni nesil kameralar sayesinde uçaklar seyir, iniş ve kalkışlarını güvenli bir şekilde yapabilecek. Çünkü bu kameralar sisin arkasını bile görebiliyor. Geliştirdiğimiz kameralar, cam dışını da net görebildiğinden uçak içine takılabilecek, aynı zamanda pistlerde bulunan ışıklı işaretleri de gördüğünden bu kameraların uçaklarda kullanımı uçuş güvenliğini daha da arttıracak. Yani artık uçaklar sisli havalarda rahatlıkla iniş kalkış yapabilecek.”
Ekmel Özbay, yeni nesil akıllı kızılötesi kameraların sisli havalar dışında, tozlu ve dumanlı havalarda da başarıyla kullanılabileceğini ifade ederek, “Bu nedenle yangınla mücadele alanında da yeni nesil kameraların kullanılması ile ortamı kaplayan yoğun dumanın altında yanan yerler kolaylıkla görüntülenebilecek.” dedi.
Türkiye’nin İlk Milli Kamerası
Prof. Dr. Özbay, Kalkınma Bakanlığı, MSB ArGe ve Teknoloji Başkanlığı, TÜBİTAK ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından desteklenen projeler kapsamında uzun süredir InGaAs temelli yüksek performanslı kamera teknolojisi üzerine çalıştıklarını belirterek, “Bu teknolojiyi tamamen milli hale getirmek için ODTÜ-Teknokent’de ODTÜ’lü öğretim üyeleri Tayfun Akın ve Selim Eminoğlu tarafından kurulan Mikro-Tasarım şirketinde TÜBİTAK TEYDEB destekleri ile geliştirilen CMOS okuma devrelerini ve kameralarını kullanmaya başladık. Türkiye’nin saygın üniversitelerinin yürüttüğü bu işbirliği sayesinde geniş formatlı (640×512) ve yeni nesil InGaAs tabanlı SWIR kamera teknolojisini yüzde yüz milli olarak geliştirme başarısını gösterdik. Böylece Türkiye’nin ilk milli kamerası üretildi” ifadelerini kullandı.
En Karanlık Gecelerde Üstün Görüş Özelliği
Özbay, yeni nesil SWIR kameraların geceleri atmosferden yayılan ama gözle görünmeyen ışıkları kullanarak görüntü aldığını ve en karanlık gecelerde bile çalışabildiğini ifade etti.
”Geliştirdiğimiz yeni nesil kameralar oda sıcaklığında bile yüksek hassasiyet gösterirken kullandığımız dalgaboyunun daha kısa olması sayesinde detektörler arasındaki uzaklığı 15 mikrometreye kadar indirebildik. Bu sayede elde ettiğimiz çözünürlük daha da artmış oldu.”
MOBESE’lerin Performansını Arttıracak
ODTÜ MikroElektroMekanik Sistemler (MEMS) Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Tayfun Akın da yeni nesil SWIR kameraların en önemli avantajlarından birinin kullanılan dalgaboyunun camdan geçebilmesi olduğuna dikkati çekerek, “Bu sayede bu tür kameralar, kolaylıkla kara, deniz ve hava araçlarının kabin içerisine yerleştirilebiliyor. Bu araçların dışına konan kameralar sürekli sorun çıkarıyor. Ama bu kameralar rahatlıkla uçak ve araç içlerinde kullanılabilir” dedi.
İnsan Yüzünü Algılayacak
Geliştirilen akıllı kızılötesi kamera ile aynı zamanda insan yüzünün de net şekilde algılanabildiğini belirten Akın, “Normalde kızılötesi detektörlerle insan yüzü pek anlaşılmaz. Sadece bir insan var ya da yok diye anlaşılıyor. Bu teknoloji insan yüzünü rahatlıkla algılıyor” dedi.
Geliştirilen okuma devresinin dünyada yalnızca birkaç ülkede yapılabildiğini, Türkiye’de geliştirilen bu devrenin ise 10 kat daha iyi çalıştığının altını çizen Akın, “Okuma devresi çok daha az ışıkta bile görebiliyor. Standart lenslerle çok ucuza lensler bu kamerada kullanılabiliyor. Böylece 10-15 kilometre öteden görüntü alınabiliyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: AA