– Merhabalar Boğaç, hangi sosyal medya sitelerini kullandığını ve buralardaki nicklerini öğrenebilir miyiz ? Malum, sosyal medyada haklı bir ünün olmasından dolayı ‘educatedear’ adıyla oraya buraya üye olanlar çıkabiliyor :)
www.facebook.com/educatedear
www.twitter.com/educatedear adreslerini sıklıkla güncellemek için kullanıyorum. Ayrıca http://educatedear.bobiler.org ve www.youtube.com/caparkapa adreslerine de videoları yüklüyorum. (:
Müzikle saçmasapan uğraşlarım çok küçükken müzik oyunlarıyla başladı diyebilirim. Playstationda güya müzik yaptığınız oyunlar vardı, beatleri alt alta dizerdiniz melodi yazardınız. Music 2000 vardı mesela onu çok kurcaladım. Bu şekilde başladım sonra bilgisayar sahibi olunca bilgisayardaki müzik oyunlarına geçtim. E-Jay serileri buna bir örnek olabilir. Sonra da programları öğrendim. Kuzenim çok uğraşırdı bu tip programlarla, müzisyen zaten kendisi. Ondan topladığım beatler, programlarla şarkıların altına dans ritmi koyup remix yaptığımı zannederdim. Daha sonra da lise 2’ye geçtiğimde bateri çalmayı öğrendim. Kursa gittim. Sonra da başka bir enstruman yada müzik dersi almadım. Hala parçaları programlarda ortaokul düzeyi nota bilgimle kulaktan yazıyorum. (:
Video edit konusuna gelirsek, liseyi bitirince iki sene üniversiteyi kazanamadım. Dershaneye gittim. Bu sırada elden ışın çıkarma, adam yoketme gibi saçmasapan efektler yapmak için programları araştırdım. En basitinden başladım, arkadaşlarımla gereksiz bir sürü atraksiyonlu video çektik, hiç işim yokmuş gibi oturdum kurguladım bir de bunları. Üniversiteyi de ondan kazanamadım sanırım. (: Daha sonra çocuk programları yerine prof. olarak nitelendirilen programları denemek istedim, hiç bir şey anlamadan kapadım sildim onları. Ama sonra üniversitede bir sinema bölümüne, bu yaptığım saçmasapan uğraşlar sayesinde burs alarak girince o programları da öğrenmem gerektiğini düşündüm ve 4 senedir falan da video edit konusunda kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
Aslında gizlemek için özel bir çabam yok. Edu da bana yardım eden arkadaşlarımın da öyle. Fakat böyle bakın bu benim gibi bir trip içerisine girmek de garip oluyor, o sebepten. İstanbul Kültür Üniversitesi’nde İletişim Tasarımı bölümünü okudum, bu sene bitirdim. Öğrenci akbilimi elimden almasınlar diye yüksek lisans ve buna bağlı sistemlerin peşinde koşuyorum tabi ki.
– Bobiler.org dendiğinde çoğu insanın aklında ilk olarak sen geliyorsun, hatta bobiler.org‘un Facebook hayran sayısı 205 bin iken senin 142 bin hayranın var. Sence bunda çalışmalarının video şeklinde olması mı etkili?
Bobiler asıl etkileşimini (?) facebook yerine kendi sitesi üzerinden sağladığı için bu sayıların böyle olması normal. Benim çalışmalarımın video şeklinde olmasının da muhakkak payı olmuştur söylediğinizde. Konu açılmışken de şunu söyleyeyim, bobiler’in yaptığı şeyi daha önce yapmaya çalışan, hala yapmaya çalışan siteler var. Kullanıcının içeriği oluşturduğu bu siteler, iyi bir site yaratmak için alınabilecek en büyük risklerden biri bence. Bobiler’de bu kimyanın tutması da bence şans değil. Gündemle alakalı esprilerin de olduğu, böyle komik bir site yarattığınızda, kendini yaratıcı gören her insan bir şekilde parçası olmak için çabalayacaktır. Bobiler olmasaydı eğer yaptıklarınız kendi çevrenizde takılı kalacaktı. Nitekim bende de durum o şekildeydi zaten. Bir işin yayılması için önce bobiler.e sevdirmeniz gerekiyor. Aslında benim bu kadar anlatmak için kastığım olayı, bobilerin kurucuları Ozan ve Ezgi zamanında çok güzel özetlemişti; “bobiler kendi süper kahramanlarını yaratmak istiyor” şeklinde. Bu durumda bobiler de, Justice League yada Avengers gibi bir birlik oluyor diyebiliriz. Ben biraz önce “muhakkak, nitekim” falan gibi kelimeler kullanarak ciddi başladığım konuşmada, Avengers’a falan nası geldim inanın o kısmı da hiç anlamadım. (:
Peki, şu ana kadar herhangi bir şirketten bir teklif aldın mı? Sosyal medyayı alt üst edebilecek kaliteye sahip içerikler üretebildiğin ‘Gereksiz Sansür’, ‘Ozan Bey iyi misiniz?’, ‘Troll Hıncal’, ‘Troll Oktay’, ‘Ray Ray Kasım’, ‘in the tabeleeaa’, ‘Venom Hazal’, ‘Nereye S.çacaklar’, ‘Hortum Gören Teyze’ ve nice çalışmalarınla defalarca kanıtlandı. Bu yeteneğinin viral videolar yapmak isteyen şirketler için bulunmaz bir kaynak bence. Bunun örneği BatesMotelPro ile GittiGidiyor arasında görüldü.
İrtibata geçtiğimiz bir çok ajans oldu. Bazı fırsatları biz değerlendiremedik bazılarında ise durum, fırsat yerine fırsatçı sıfatı üzerinden döndü. Ama tabi yine de bu tip bağlantıları sürdürüyorum ve ileride bu tarz bir yolda ilerlemek için uğraşıyorum.
-En sevdiğin bobiler?
Bu çok uzun bir soru olur bir sürü sevdiğim yetenekli arkadaşım var. Facebook sayfasında zaten onların sayfaları da ekli. Oradan gözatılabilir (:
Tek bir sözlük yok. Educatedear ile ilgili başlıkları düzenli olarak çoğu sözlükte takip ediyorum zaten ama onun dışında merak ettiğim konuları arıyorum sadece böyle de bencilim. (:
Bir vtr’miz var onu izliyoruz. :)
Boğaç’tan bahsedelim dedikten sonra, ilk soru olarak yemeği seçmen beni üzmedi değil. Patates kızartmasını severim, bir de böyle mayonezli makarna salatasına benzeyen bir şey var aklımda öyle kalmış ya da çok fena atmış olabilirim. Tatlı olarak da kazandibi güzel bir buluş mesela. Ya da bu karamelli donutlar var. Neyse yemek yemek güzel şey ya, bu konu uzayabilir.
– ”Boğaç’tan bahsedelim dedikten sonra, ilk soru olarak yemeği seçmen beni üzmedi değil.” kısmında sesli güldüm [ :D] , peki kardeşlerin var mı?
Üç tane ablam var. İnsanın üç tane ablasının olmasının tüm avantajlarını içimde, hatta daha spesifik olmam gerekirse göbek ve çevresindeki bölgede taşıyorum. Gerçekten de çok hoş bir duygu. Ayrıca bu sebepten, güzel bir yeğen koleksiyonum da var. Hayatımda da “Dayı” sıfatından daha karizmatik bir sıfata sahip olmadım. Bu da başka bir güzelliği.
Futbolla da biraz ilgileniyorum. Ama oynayamıyorum sadece izliyorum.
Mesela ‘komedi’ senin için ne demek? (Metin Tok mode on)
Bu gerçekten çok zor bir soru. Cevap veremediğimde ya da olumsuz bir şey söylendiğinde topu ekip arkadaşlarıma attığım için, onlara soruyu aynı şekilde sordum şimdi, yalnız hiç düşünmeden 3 saniye içerisinde cevap vermelerini söyledim, onlar da şöyle cevap verdiler;
Bora: Hot Fuzz komikti abi. Shit. Dur bilemedim. Bi dakka lan.
Sonat: Karadenizde dağlar paralel. Ne bileyim olm?
Berkay: Bu ne lan *beep? (Tek kelimelik bir küfür etti, ben güldüm) Bak güldüğüne göre demekki komedi *beep demekmiş.
Böyle sorunca insanın aklına tek bir şey gelmiyor açıkçası. Ama educatedear için düşünürsek, saatlerce uğraştığınız, uykusuz kaldığınız bir işin çok beğenilmesi, insanların belki de hakettiğinizden fazla olumlu yorum yapması insanı çok mutlu ediyor. Nasıl etmesin? (:
Aslında olmadı diyebilirim. Hayatımdaki bütün gelişmeler ağır ağır gerçekleşti. Ani bir şekilde olmadı. O kırılmayı hala bekliyoruz demekki.
– Educatedear adı altında yaptıkların herkesin gönlünü kazandı. Peki profesyonel olarak yaptığın bir şey var mı ?
-Ropörtaj teklifimi kırmadığın için GazeteBilkent adına sana çok teşekkür ediyorum.