Geçtiğimiz hafta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının almış olduğu kararı tartışmıştık. Bildiğiniz gibi yeni evlenen çiftlere faizsiz 10 bin liraya kadar kredi verilecek. Evlenen çiftler eğer evliliklerinin ilk yılında çocuk sahibi olurlar ya da hamile kalırlarsa bu krediyi ödeme süreleri uzayacak. Artıları-eksilerinden ziyade özel hayata müdahale konusu, kararın halk üzerindeki etkisi ve insanların algıları üzerine konuşmuştuk. Bildiğiniz gibi son dönemde, anlaşma ve uzlaşma konusunda gelmiş olduğumuz nokta pek de memnuniyet verici değil. Bir olay olduğu zaman herkes kendi penceresinden bakıyor ve karşılarındakileri dinlemiyorlar. Aklıma hemen gezi parkı olaylarından bir sahne geldi. Hatırlayacağınız üzere olaylar başladıktan bir kaç gün sonra, Başbakan yurt dışına çıkmıştı. Kimileri ülkeden kaçıyor işte diye “zafer söylemlerinde” bulunmuştu, kimileri de “sizi takmıyor ki bak gitti işte” diye alaycı bir üslup kullanmıştı. İki ifadenin de ne kadar acı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. İşte her konuda bir fikrimiz var ve bu fikirler hep uç noktalarda. Asıl konumuza girmeden lafı fazla uzattım belki ama bu yazıyı yazma nedenim dost meclisindeki muhabbetler ve tartışmalar sonuçta. Şimdi de yeni bir tartışma konumuz var:
Öğrenci evliliği!
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının aldığı karardan sonra şimdi de Gençlik ve Spor Bakanlığı yeni bir karar aldı. Alınan karara göre, evlenen üniversite öğrencilerinin almış oldukları krediden doğan borçları sıfırlanacak. Geçmişe dönük borçları sıfırlanacağı gibi hali hazırda almaya devam edecekleri kredileri de almaya devam edecekler. Yani bu uygulamayla, kredi alan öğrencilerin ortalama 13-14 bin tutarındaki borçları silinecek. Devlet başka bir bakanlığı aracılığıyla yine evlenmeyi teşvik eden bir uygulama başlatıyor. Tabi hemen ardından da özel hayata müdahale ile ilgili yakınmalar da başladı. Yakınmalar aslında bu haberi takip eden bir yalan haberden sonra başladı. O yalan habere göre de birlikte yaşayan kız ve erkek öğrenciler tespit edilecek ve birbirlerinden ayrılacak haberiydi. Evliliği teşvik eden haberden sonra bu haber de twitter aracılığıyla paylaşıldı ve çok tuttu haliyle. Bir anda tepki toplamaya başladı. Sonradan anlaşıldı ki bu haber aslında gerçeği yansıtmıyor.
Bu kanun aynı zamanda öğrencilere ücretsiz yurt imkanı da veriyor. Yurtta kalmakta olan ya da kalmak isteyen öğrencilere yurtlarda -ayrı ayrı olmak koşuluyla- kalma imkanı sağlanıyor. Peki bu uygulamanın amacı ne olabilir? Farklı bir deyişle bu kanun sonucunda ne gibi faydalar ya da zararlar görebiliriz? Bana kalırsa devlet, son yıllarda düşüşe geçen nüfus artış hızının artması yönünde bir çaba sergiliyor. Bunu yapmalarının çok doğru olmadığı görüşündeyim. Elbette artan nüfusla daha fazla üretim yapabileceğiz ancak kişi başına düşen üretim miktarımız artmayacak. Hal böyle olunca ekonomide ciddi büyümeler olmayacak. Her zaman övünülen dünyanın en büyük 16. ekonomisiyiz lafı, kişi başına üretime bakınca gerçeği yansıtmıyor. Kişi başına baktığımızda ilk 60’ta bile değiliz. İkinci olarak, kişilerin evlendirilmesiyle, aile kavramının korunması amaçlanıyor. Sonuçta evli olmayan insanlar birlikte yaşasalar dahi toplum kuralları onları çocuk yapmamaya itiyor. Ama burada demezler mi adama “İyi de abi bundan size ne?” diye. Bence derler.
Her ne kadar bu konuyla ilgili bir talep var mı yok mu bilmiyorum ama bu kanundan yararlanmak isteyen 3 binin üzerinde kişi olduğu söyleniyor. Bana kalırsa yararlananlar için iyi olacak ancak evlenmeyen öğrencilerin, biz de ödemeyelim o zaman deme ve isyan etme hakları da var sonuçta. Ve ederler. Son olarak devlet bunca krediyi havaya atmış olacak. Bunun yerine kredi vermeyip üretime yönelik de harcama yapabilir. Bunu kredi alıyor olan ve çok samimi birisi olarak söylüyorum. Madem devletin bu krediye ihtiyacı yok. O zaman bu krediyi ben de geri ödemeyeyim. Ne olur ki yani?
resimler için –>
http://www.objektifhaber.com/resimler/102000/102441_3.jpg
http://www.haberler.com/haber-resimleri/971/mezuniyet-toreninde-surpriz-evlilik-teklifi_2618_o.jpg