Bir önceki yazımda-Bir Türkiye Masalı – 1 Türkiye’nin ekonomik ve sosyal anlamda çok gelişme kaydedemediğini ama dünya ile kıyaslanmak yerine sürekli geçmişimiz ile kıyasladığımız için “Gelişmiş Bir Türkiye Ekonomisi” argümanını nasıl savunduğumuzdan bahsetmiştim. Şimdi mevzuyu biraz daha somutlaştırmak istiyorum.Bu yazıda Türkiye’nin son 50 yıllık ekonomik durumunu baz alacağım.

Türkiye 1960 yılından itibaren 17 tane koalisyon hükümeti, 2 tane askeri darbe ve 2 tane askeri darbe teşebbüsüne maruz kalmıştır. Bu durum Türkiye ekonomisinin stabil büyümesine izin vermemiş ve bunun yanında karmaşık bir ekonomik sistem oluşmasına neden olmuştur. Sağ, sol ve azınlık hükümetleri derken Türkiye Ekonomisi tabiri yerinde ise arada kaynamıştır.

 

1962 - 2014 arası Türkiye GSYH Büyüme Oranı grafiği

1962 – 2014 Arası Türkiye GSYH Büyüme Oranı Grafiği

 

Grafikte de görüldüğü üzere Türkiye sadece 1994 – 96 (Tansu Çiller) ve 2001 – 2006 ( Recep Tayyip Erdoğan) yılları arasında stabil bir büyümeye sahip olmuş ama ana yaklaşımımıza dönecek olursak Türkiye yaklaşık 3 civarında olan Dünya büyüme trendine ayak uyduramamıştır. Bunu daha net gözlemlemek için Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin GSYH bazında gelişimlerini inceleyelim.

 

1965-2014 yılları arası GSYH

1965-2014 Yılları Arası GSYH

 

Türkiye özellikle 2000 yılından sonra ciddi bir ekonomik büyüme geçirmiştir. 2000 yılında 200 milyar dolar olan GSYH, 2010’un sonunda 700 milyar dolar bandına kadar dayanmışıtr. Yani Türkiye’nin bu 10 senedeki ortalama büyümesi 50 milyar dolar/yıla yakındır ki bu rakam ülkemiz için çok yüksektir. Fakat perspektifimizi değiştirip diğer bir gelişmekte olan ülkeler içeresinde bulunan Güney Kore’ye bakalım.

 

1965 - 2014 yılları arası GSYH

1965 – 2014 Yılları Arası GSYH

 

Güney Kore 1950 – 1953 yılları arası devam eden Kore Savaşı’ndan daha yeni çıkmıştır. Yaklaşık 3 milyon ölü ve yaralıların olduğu bu savaş hem Güney Kore hem Kuzey Kore için çok büyük yıkımlara neden olmuştur. Fakat bu düşüşü gelişim için fırsat bilen Güney Kore, 80’li yıllara kadar geriden takip ettiği Türkiye’nin, bilimsel alanda gösterdiği gelişim ile bugün yaklaşık 2 katı haline gelmiştir. Perspektifi birazda Güney Asya tarafına çevirelim.

 

1965 - 2014 yılları arasında GSYH

1965 – 2014 Yılları Arasında GSYH

 

Hindistan tam bağımsızlığını 1947 yılında kazanmış ve o zamana kadar Büyük Britanya’nın sömürgesi olarak kullanılan dünyanın en yüksek 2. nüfusuna (1 milyar 195 milyon) sahip ülkesidir. Hindistan da Güney Kore gibi 80’li yılların başında Türkiye ile çok yakın bir ekonomik gelişmişliğe sahipken 1980’lerin başında geçiş yaptığı serbest ekonomi ve sonrasında yatırıma ayrılan büyük bütçe sayesinde bugün Türkiye Ekonomisi’nin yaklaşık olarak 2,5 katı büyüklüğe ulaşmış ve en büyük 9. ekonomi haline gelmiştir. Görüldüğü üzere Türkiye’nin yaşamış olduğu ekonomik başkalaşmayı gelişmekte olan ülkelerin büyük bir kısmı geçirmiştir ve ülkemiz GSYH anlamında real planda bir gelişme kaydedememiş ve hatta geri kalmıştır. Peki halkımıza gelişmiş bir ekonomi imajı veren faktörler nelerdi?

İki faktör bu hususta öne çıkıyor; sağlık sektörü ve ulaşım hizmetleri. Şimdi bu iki meseleye kısaca değinmek istiyorum. Bu faktörlerin öne çıkmasını sağlayan en önemli sebep, sonuçlarının kısa sürede alınması ve etkisini çok hızlı göstermesidir. Yani bir hükümetin ya da kişilerin insanları etkilemek için kullanacağı en etkili yöntem.

TÜİK’ten alınan verilere göre 1999 yılında Türkiye’nin sağlık sektörüne yaptığı harcama 4,9 milyar TL iken bu rakam 2013 yılında 84 milyar TL’ye yükseldi. Yaklaşık 21 kata yakın olan bu gelişim sağlık sektöründe gözle görülür bir değişime sebep oldu. Bu yüzden ilaç kuyrukları son buldu, yıllar sonrasına verilen randevular devlet hastanelerinde dahi – bu bile nasıl bir bakış açısına sahip olduğumuzu gösteriyor – görülmez oldu.

 

1993 - 2013 Yılları Arası GSYH Bazında Sağlık Harcamaları

1993 – 2013 Yılları Arası GSYH Bazında Sağlık Harcamaları

 

Grafikte görüldüğü üzere Türkiye’nin sağlık harcamaları GSYH’ye bağlı olarak yükselmiş yani GSYH artarsa artmış azalırsa azalmış. Yani sağlık harcamaları için ekstra bir düzenleme ve yatırım yapılmamış.

 

Ekran Alıntısı9

1993 – 2013 Yılları Arası GSYH Bazında Sağlık Harcamaları

 

Ve asıl üzücü noktaya gelecek olursak bir OECD ülkesi olan, hem Türk hem İslam dünyasında lider konumunda bulunan Türkiye sağlık harcamalarına ortalama bir dünya ülkesi kadar bile önem vermiyor. Milletin gözünde Türkiye’yi refah bir ülke konumuna getiren sağlık sektöründe bile ortalamanın altındayız. İşte muhteşem bir gelişim tablosu…

Devam edecek…

Leave a Reply