Patojenlerle İlişkimizden Birkaç Acil Çıkarım

Bilim ve teknolojinin ilerlemesiyle insanlar normal koşullara karşı (Doğanın aldıkları ve verdikleri) kendilerini güvenceye aldılar. İnsan türünün yaşamı ve evrimi için itici güç olan teknolojiye günümüzde çok büyük politik tartışmalar bir yana, hayranlıkla bakılıyor. Karşılaştırmayı ise geçmiş zamanlar ve şimdiki zamanı kıyaslayarak düşünmekteler. Günümüzde korona virüs Pandemisi ise bizlere teknolojinin hala yeterli bir seviyede olmadığını göstermiştir. Geçmişte avcı-toplayıcı toplulukları silip süpüren patojenlerden günümüzdeki tıp bilgisi ile çözümlenmiş gözükmekteydi . Nitekim AIDS gibi hastalıkların ortaya çıkmasının ve sürmesinin teknolojinin hala durmadan dinamik bir şekilde ilerlemesi gerektiğini göstermeliydi. Geçtiğimiz iki yılda korona virüs Pandemisi pek çok insanı doğal seçilimde (Bazıları haklı sebeplerle yapay seçilim de diyor) eledi. Pandemiyi yaşayanların kalmayacağı tarihin çok uzak olması ise global anlamda Pandeminin uzun yıllar zihinlerin arkalarında bazı şeyleri etkileyeceğini gösteriyor. Rotalar ve diğer aktiviteler planlanırken Pandeminin etkisinin önemsiz olacağını söylemek saçmalık olacaktır. Pandemi henüz bitmemiş olsa da insanlar bitmiş gibi davranmaya başladılar. Bu da bizlere insanların kendini korumak için de iradesinin zannedildiği kadar güçlü olmadığını gösteriyor. Beynin evriminin nerede olduğu ise anlaşılıyor.

Geçmişten günümüze hastalıklar toplulukların ve dünyanın nasıl işlediğini ve nasıl işleyeceğini değiştirdi. İnsanlar inançların bu muzip patojenlere karşı koruma oranın düşük olduğunu fark ettiler. Elbette o zamanlar bu canlıların varlıkları bilinmiyordu bilimsel olarak. Bunun sonucunda bazı vahşice korunma yöntemleri geliştirildi. Hastalıklı olanların çoğu zaman zalimce karantinaya alınması veya Venedik’te olduğu gibi, hastalık taşıyan geminin ateşe verilmesi gibi. Hastalıkların kıyımı modernizmin getirdiği dalgayla azalmıştır. Özellikle savaş zamanında mantarların bakterilerle olan alan mücadelesinde keşfedilen penisilin, pek çok kişinin hayatını kurtarmıştır (Yan etkiler bir yana). Artan hijyen bilinci ve koşullarının da hastalıkların eskisi kadar hasara yol açmadığını gösterebilir. İspanyol gribine karşı geliştirilen reaksiyondan sayın Max Weber’in faydalanamamış olması pek çok değerli insanın aramızdan erken ayrıldığını göstermekte ve teknolojinin geriliğine işaret etmekteydi. İnsanoğlu pek çok yol kat etmiştir ama bu asla ve asla kat edilecek yolda rehavete kapılmaya neden olmamalıdır. Geçmişin başarıları geleceğin başarılarını asla gölgede bırakmamalıdır. Korona virüs pandemisinde kaç adet Max Weber öldü acaba?

Max Weber

Covid pandemisinde sağlık şirketlerine olan nakit akışı, bana insanların rehavete kapıldıklarının en somut örneğini vermiştir. Akın akın akıtılan fonlar ancak ve ancak geçmişteki bir planlama başarısızlığını gösterir. Aynı şekilde bu ani ve beklenmedik tepki beyin-omurga tepkilerine benzetilebilir. Serebral korteks, olaylar daha gerçekleşmeden bunları ön görüp önlemini alır. Rahatsız edici etkiyi alıp tepki vermeye zorlanmadan uyarana cevap verir. Omurga ve limbik sistem ise olaya tepkiyi vermede hızlı ama öngörüsüzdür. Etki olan zararı aldıktan sonra ancak tepkiyi verebilmesiyle kısa vadeli ve öngörüsüz çözümünü ortaya çıkarır. Kıyaslamada ne yazık ki insan organizasyonun omurilik gibi davrandığını görüyoruz. Pandemiye verilen tepki ancak Pandeminin verdiği zararlar fark edilince, iğne batınca fark edilmiştir. Oysaki daha akıllı bir organizasyon tüm bu senaryoyu “Beyin”i ile öngörüp problem oluşmadan çözebilirdi.

Toplumların toplanmış bireylerden oluştuğu düşünülünce omurgasal tepki verenler ve beyinsel tepki verenleri yakınınızda, kampüsünüzde veya işyerinizde fark edebilirsiniz. Toplu ve kapalı bir alanda maskesini çıkartan birine her zaman omuriliksel diyemesek de genel olarak beyinsel düşünmüyor diye tahmin edebiliriz. Çok az yanılacağınızı tahmin ediyorum. Geçmişin tüm başarılarına rağmen bugün de hızlı ve dinamik bir şekilde hastalıklarla savaşımızda elimizi güçlendirmeliyiz. İnsan nüfusunun “all-time-high”ları sıklıkla ulaşılırken, ticaret ve ulaşımın kolaylığı da düşünülünce, diğer insanlarla olan kaçınılmaz temasların da sıklığı göz önüne alınınca patojenlerin insafına kalındığı görülüyor. Bu durum teknoloji ve sosyo-ekonomik planlamarla çözülebilecek bir sorun. Nanoteknoloji çözümde büyük bir rol oynayacak. 20 yıl sonra bugüne baktığınız zaman geçen süreçte toplumların beyinsel davrandığını görmeniz dileklerimle….

Referans:

Contera S, Bernardino de la Serna J, Tetley TD. Biotechnology, nanotechnology and medicine. Emerg Top Life Sci. 2020 Dec 17;4(6):551-554. doi: 10.1042/ETLS20200350. PMID: 33295610; PMCID: PMC7752048.

Haleem, Abid et al. “Effects of COVID-19 pandemic in daily life.” Current medicine research and practice vol. 10,2 (2020): 78-79. doi:10.1016/j.cmrp.2020.03.011

Mitzman, Arthur. “Max Weber”. Encyclopedia Britannica, 10 Jun. 2021, https://www.britannica.com/biography/Max-Weber-German-sociologist. Accessed 29 October 2021.

Görseller:

Winter-pathogens-feature-image-web.gif (800×601) (massagemag.com)

https://fthmb.tqn.com/NxMEiZy6v1AOOKOWeNN5qpdukbc=/3540×4837/filters:fill(auto,1)/Max-Weber-Hulton-Archive-Getty-Images-58b88d565f9b58af5c2d9a2e.jpg

Leave a Reply