Ekonomi içerisindeki değişimleri göstermek için bir çok tabir kullanılmaktadır: Düzenli, düzensiz, dengeli, dengesiz, alış ekonomisi, satış ekonomisi, boğa piyasası, ayı piyasası vs. Fakat içinde bulunduğumuz ekonomiyi tanımlamak için ne yazık ki bunların hiçbiri yeterli gelmiyordu. O yüzden ben de “Kaos” ifadesini kullanmaya başladım.

TDK’da kaos, “Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu” olarak tanımlanmaktadır. Tam olarak Türkiye Ekonomi’sinin tanımı. Yaşadığımız ülkenin ekonomisi hakkında herhangi bir öngörüde bulunamıyoruz, karmakarışık bir konsept.

Genelde aktif piyasa takibi yapanların çokca karşılaştığı bir haber çeşidi vardır:

“FED’in faiz artırma olasılığı %78 oldu”

Gerçekten bir Türkiye Vatandaşı olarak azıcık bile anlam veremediğim bir meseledir. Bir gösterge, yaptığı fevkalade teorik analizlerden sonra daha gerçekleşmesine aylar olan bir olay hakkında bir olasılık veriyor ve piyasa kendini buna göre şekillendiriyor. Açıklanacak bir karar hakkında dolaylı yoldan ortam hazırlama.

Fakat bunu Türkiye’de uygulamak ne yazık ki mümkün değil çünkü biz kaos ekonomisiyiz. Bizde aylar önceden açıklanacak bir karar hakkında piyasa tabiriyle yerini almak mümkün değildir. Çünkü “Üst Makamlardan” gelecek fevkalade gereksiz sözler ekonominin akışını değiştirebileceği gibi gene “Üst Makamlar” tarafından uygulanacak fevkalade gereksiz politikalar anlık planda yapacağınız bütün planların çöpe gitmesine neden olabilir.

Yanlış anlaşılmasın bu ekonomi modelinde sert yükselişler de vardır, sert düşüşler de. Yani sadece resesyonlar üzerine kurulu değildir. Öyle olsaydı eğer “Resesyon Dönemi” ifadesi çakar, rahatlardık. Fakat bazen neden küçüldüğünüzü anlayamıyorken bazen de nasıl yükseldiğinize dair bir neden bulamıyoruz. İlginçtir, Türkiye’ye has olaylardan biridir.

Bunun en önemli nedeni en başta ekonomimizde şeffaflık olmamasıdır. Aslında bu ülkede şeffaflık hiçbir zaman olmadı. Ne Merkez Bankasından, ne hazineden, ne de diğer devlet kurumlarından şeffaf olmasını bekleyemezsiniz çünkü bu kaosun mantığına aykırı. Eğer biz devletin sahip olduğu reel bütçe açığını bilseydik, enflasyon verilerimize güvenebilseydik, yatırım olarak adlandırdığımız fakat tamamen betona giden paraların miktarını öğrenebilseydik zaten oldukça öngörülebilir bir ekonomiye sahip olurduk. Fakat biz kaosun çocuklarıyız düzen bize ters.

Bu yüzden artık bunları yadırgamıyoruz. Düzen, denge bizim için hiçbir zaman bir karakter olmadı sürekli bir sıfat olarak kaldı. Tamamen keyfi; kimi zaman demokrasi sıfatı, kimi zaman dengeli sıfatı, kimi zaman da kriz sıfatını takındık. O yüzden bu ülkenin ekonomisinde ne olacağı hiçbir zaman belli değil. Her gelen her giden kendi keyfine göre sıfat değiştirdiği sürece biz kaosun çocukları olarak kalmaya devam edeceğiz. Zaten baya da alışkınız…

Leave a Reply