Bu yazımda yeni yılı konu almasından ziyade yeni yıl için sizi heyecanlandıracak ve umutlandıracak 5 film önermek istedim. Şimdiden yeni yılınız kutlu olsun ve size beklentilerinizin ötesinde güzellikler getirsin.
- HOME ALONE (1991)
Evde Tek Başına, klasiklerden biri ve büyük ihtimalle herkesin en az bir defa izlediği bir film. Hiç olmasa televizyonda denk gelip tamamen olmasa bile bir kısmını izlemişsinizdir. Konusunu kısaca özetlemek gerekirse 8 yaşındaki Kevin, kalabalık bir ailenin en küçük çocuğudur. Ailesi Şükran Günü tatiline giderken Kevin’ı evde unutur. Evde tek başına kalan Kevin, evlerini soymaya çalışan iki hırsızla baş başa kalır. Zaman olarak yılbaşı zamanında geçmese de atmosfer olarak tam bir kış filmi. Karlı bir gün, evde iki hırsızla karşı karşıya kalsa bile oldukça eğlenebilmek… Evde tek başına hem sizi eğlendirirken hem de sonunda vurgulanan bağlar ve sevgi temasıyla içinizi ısıtacak.
- HOLDOVERS (2023)
Geride Kalanlar, yatılı lisede Noel tatilinde bir yere gitmeyen öğrencilere göz kulak olmak için nöbetçi olarak kalan huysuz ve katı olan öğretmen Paul, okulda kalmak zorunda olan ele avuca sığmayan Angus ve yakın zamanda oğlu kaybolan aşçı Mary’yi konu alıyor. Noel tatilinde bu üçlü zoraki bir aile oluşturuyor. 2 hafta boyunca beraber yaşadıkları, bir şeylerin her zaman değişebileceğini ve bunun yaşla sınırlı olmadığını gösteriyor. Geride Kalanlar, sakin anlatımıyla sizi yormadan içine çekerken, sonunda kurulan bağlar ve iyileşen kalplerle içinizi umutla dolduracak.
- ABOUT TIME (2013)
Zamanda Aşk, romantik komedi türünün çok güzel ve başarılı bir örneği. Baş karakterimiz Tim, zamanda yolculuk yapabilmektedir. Mary ile tanıştığında ise her şeyin kusursuz olmasını ister; yaptığı en küçük hatayı bile geriye dönüp düzeltmeye çalışır. Ancak bu süreç, ona gerçekten istediği şeyin ne olduğunu sorgulatır. Zamanda Aşk, sizi güldürürken zamana güvenmeyi, sevilmek için eksiksiz olmanın gerekmediğini hatırlatır. Filmi izledikten sonra, geleceğin belirsizliği belki de size korkutucu değil, heyecan verici gelmeye başlayacak. Aynı zamanda da hata olarak nitelendirdiğiniz her şeyin bir anlamı olduğunu fark edeceksiniz.
- SERENDIPITY (2001)
Noel zamanı New York’ta, alışveriş sırasında yolları kesişen Jonathan ve Sara aralarındaki çekime rağmen başka insanlarla birliktedir. Ayrılırken, bu karşılaşmanın gerçekten kader olup olmadığını sınamak isterler: Sara telefon numarasını bir kitaba yazar, Jonathan ise numarasını bir kağıt paranın üstüne. Eğer kader onları bir araya getirecekse, bu işaretlerin yollarını yeniden kesiştireceğine inanırlar. Filmin Noel zamanında başlaması ve yıllara yayılması ve yine bir yılbaşı zamanında noktalanması oldukça hoş ve inanılmaz eğlenceli sahneleri de var. Belki 2026 da sizin için bir hikayenin başlangıcını getiriyordur!
- HOWL’S MOVING CASTLE (2004)
Belki atmosfer olarak yılbaşıyla doğrudan ilişkili durmayabilir ama Howl’un Yürüyen Şatosu benim en sevdiğim filmlerden birisi ve masalsı, sıcak anlatımıyla içinizi umutla dolduracak bir film. Genç Sophie, bir cadının büyüsüyle yaşlı bir kadına dönüşür ve bu laneti bozmak için yolu büyücü Howl’un yürüyen şatosuna düşer. Şatonun içinde tanıştığı karakterler ve kurduğu bağlar, Sophie’nin hem kendini hem de dünyayı yeniden keşfetmesini sağlar. Film değişimin her yaşta mümkün olduğunu ve bazen hiç beklenmedik şekillerde, anlarla olabileceğini anlatıyor. Yeni yıl için beklenti yaratmadan sizi heyecanlandıracak ayrıca hikayesi de sizi oldukça etkileyecek.
BONUS: SHREK FOREVER AFTER (2010)
Film, Fiona’nın kayan bir yıldız gördüğü anda tuttuğu o masum dilekle başlar: “Her günümüz böyle olsun.”
Dilek kabul olur; fakat bu kabul, hayatı ileri taşımak yerine onu aynı yerde sabitleyen bir döngüye dönüştürür. Günler birbirinin aynısı oldukça, Shrek bir zamanlar şikâyet ettiği yalnız ve özgür günlerini özlemeye başlar. Bir anlık pişmanlıkla Rumpelstiltskin’le yaptığı anlaşma ise onu hiç doğmamış olduğu alternatif bir dünyaya sürükler. Bu dünyada Fiona onu tanımaz, Eşek yoktur ve Far Far Away artık Rumpelstiltskin’in düzeni altındadır. Bu filmi önermemin sebebi, yeni bir yıla girerken hepimizin içinde beliren o tanıdık duygu: bilinmezlik. Gelecek günlerin ne getireceğini bilmemek kaygı verici olabilir belirsizlik aynı zamanda bir ihtimaldir. Her şeyin aynı kalmayacak olması bazen korkutucu değil, tam tersine rahatlatıcıdır.
Şimdiden iyi seyirler, 2026 da umarım değişimlerin yılı olur!
Görseller Google’dan alınmıştır.
